Bugün Ramazan dolayısıyla Anadolu Türk tasavvufu ve grup mülkiyeti ile ilgili bir yazı planlamıştım.
Bütün okuyucularımın 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını kutlarım. Bundan 99 yıl önce Kuvva-yı Milliye hareketi Samsun'dan başlamıştı.
İsrail'in başkenti olarak Kudüs'ün ABD tarafından tanınması, Filistinlilerin buna gösterdikleri sivil tepkilerin İsrail ordusunun askeri müdahalesi ile kanlı bir şekilde bastırılması ve Filistin şehitlerinin gönlümüzde açtığı yaralar.
13 Mayıs 2014 – Bundan dört yıl önce Soma Madenlerinde meydana gelen elim kaza neticesinde 301 madencimiz şehit oldu.
10 Mayıs 1799 – Askerlik tarihinin bana göre en büyük beş mareşalinden biri olan (diğerleri Scipio Africanus, Hannibal Barca, Yavuz Sultan Selim, Cengiz Han) Fransız Mareşali ve İmparatoru Napoleon Bonaparte tarihte bugün Filistin'de Akka kalesi önünde cennetmekân Cezzar Ahmet Paşa karşısında yenilgiye uğradı. Pılısını pırtısını toplayıp, askerlerini terk edip Fransa'ya kaçtı.
Aldous Huxley'in klasikleşmiş "Cesur Yeni Dünya" adlı eserinin konusu kısaca şöyledir:
Emekçilerimizin 1 Mayıs Bayramını tebrik ederim. En büyük kâşanelerde oturanlar bile, en vasıfsız işgücü olmasa o serveti nasıl yapacaklardı? Emekçilerimizin kıymetini bilelim.
Burjuva demokrasisi kapitalist üretim sistemine içeriden (köylüler, işçiler ve eski tutucu sınıflardan) gelecek itirazları yumuşatmak için kurulmuş bir tiyatro sahnesine benzer. Gelişmiş ülkelerde her parti üretim süreci içinde yer alan faktörlerden birinin sahiplerini temsil etme misyonuna sahiptir. Genelde sağ partiler şehirli elitler ve burjuvaların, sol partiler köylü ve işçiler gibi emekçi sınıfların, tutucu – muhafazakâr partiler ise toprak sahipleri ve kilise mensupları gibi gerici sınıfların (gerici ile kastedilen kapitalist sistemin öncesindeki sistemdeki hâkim sınıflardır) temsilcisidir.