Şimdilerde neredeyse ortasına geldik Ramazan'ın ve dünyanın birçok memleketinde oruçlu futbolcuların iftar edişleriyle ilgili onlarca haber akıyor bültenlerde.
İşte bu Tebe'a-i Sâdıka'nın bâkiyeleri, torunları ile geçen Cumartesi akşamı karşı karşıya geldi A Milli Futbol Takımımız.
Geçen senenin Kırkpınar Başpehlivanlığını bileğinin gücüyle, çatır-çatır kazanan Cengizhan Şimşek'le atanmış ve seçilmiş güreş bürokrasisinin hesabı kapanmadı bir türlü.
Medyada yer alan bir ses kaydında kendisi de zaten önümüzdeki iki ayın sonunda Mayıs'ta kontratının dolacağını ve Portekiz'e geri döneceğini beyan, kabul ve ikrar ediyor.
Geçen hafta İspanyol MARCA gazetesi bu hususta FIFA'nın talebi doğrultusunda IFAB'ın bazı hazırlıklar içinde olduğunu ve kronometrenin durdurularak oyunun net sürelerle oynanmasına yönelik bazı düşüncelerin artık yavaş-yavaş icra edilmeye başlanacağını duyurdu.
Ülkemizde ise Muslera'nın performansı ile Galatasaray'ın başarılarının korelasyonuna baktığımızda birbirini destekleyen ve sebep-sonuç ilişkisi kurulabilecek netlikte bir etkileşimden bahsedebiliriz.
Memleketimizi derinden sarsan ve hepimizi yarınlarımızdan endişe eder hale getiren deprem âfetinin ağır bilançosu ortaya çıkmaya başladı.
Memleketimizin oldukça büyük bir parçasında yıkıma ve hasara yol açan depremle birlikte binlerce canımız göçük altında kaldı, üzüntümüz büyük, boynumuz bükük, hüznümüz arşı kapladı.