YAPAY ZEKÂ VE İNSAN HAKLARI

Tuğba PUSA 14 Tem 2023

Tuğba PUSA
Tüm Yazıları
Yapay zekâ teknolojisinin gelişmesi ve çağımızda birçoğumuzun ayrılmaz bir parçası haline gelmesi, beraberinde insan haklarıyla ilgili önemli soruları da gündeme getirmiştir.

Yapay zekâ teknolojisinin gelişmesi ve çağımızda birçoğumuzun ayrılmaz bir parçası haline gelmesi, beraberinde insan haklarıyla ilgili önemli soruları da gündeme getirmiştir. Bu bağlamda kimilerine göre yapay zekâ insanlık bakımından bir tehdit olarak algılanırken; kimilerine göre de insanlığa yararlı bir teknoloji olarak görülmektedir. Yapay zekanın sağlık, eğitim, teknoloji gibi pek çok alanda gelişmelere katkı sunacağı açık olmakla birlikte, bu teknolojilerinin insan hakları üzerinde birçok olumsuz etkileri olabilmektedir.  

İfade Özgürlüğü

İfade özgürlüğünün en önemli unsurları bilgiye erişim hakkı ve bilgiyi yayma hakkıdır. Ancak bu hakların bulunduğu toplumlarda demokratik toplumda tartışma ortamı korunabilir. Bunun günümüzdeki en önemli araçlarından birisi de hiç şüphesiz internettir. Yapay zekâ teknolojisi vasıtasıyla sosyal medyada dezenformasyon ve manipülasyon içeren bilgileri sıklıkla görmekteyiz. Gerçek kullanıcı gibi davranan sahte hesaplar ve derin gerçeklik (deepfake) teknolojisiyle üretilen içeriklerin yaygınlaşması bilginin sağlıklı şekilde dolaşmasını engelleyen unsurlardır.

İfade özgürlüğü, rahatsız eden veya gücendiren bilgi ve fikirleri de kapsamaktadır. İfade özgürlüğü yalnızca ifadeyi değil; ifadenin şeklinin de kapsar. Kişi, görüşünü kendine has bir üslupla, mizahla veya hicivle ifade edebilir. İfadenin ediliş tarzı da ifade özgürlüğü kapsamındadır.

Sosyal medyanın sıklıkla kullanılmaya başlamasıyla birlikte araştırmacılar internette suç işleme oranlarında artış gözlemlemişlerdir. Bu platformlarda nefret söylemi ve terörü teşvik eden paylaşımlar sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bunların tespiti için de yapay zekâ uygulamaları kullanılmaktadır.  Bu uygulamalarla suç teşkil eden içerikler tespit edilerek kaldırılmaktadır. Burada en temel problemlerden biri, kişilerin yaptıkları paylaşımların, yapay zekâ programları tarafından ifade özgürlüğü çerçevesinde uygunluk denetimini nasıl yaptığıdır. Kullanılan sistemlerin içeriğin hem şekil hem de niteliği itibarıyla ifade özgürlüğünden yaralanıp yararlanılmayacağı nitelikte olması gerekmektedir. Bu sistemlerin insan kontrolünde olması ve ifadeyi kapsayan duyguların, ironilerin hesaba katılabilmesi sağlanmalıdır.

Özel hayatın ve kişisel verilerin korunması, yapay zekâ kullanımıyla birlikte en çok gündeme gelen konuların başında gelmektedir. Yapay zekâ tabanlı uygulamalar çok fazla kişisel veriyi işleyerek bu verilerle ilgili geniş ölçekli izleme faaliyetleri yürütmekte ve kişilerin mahremiyetleri kimlik ve özel hayatını etkilemektedir. Kişisel veriler yapay zekâ tarafından işlenirken bireylerin hak ve menfaatlerinin korunması gerekmektedir. 

Ayrımcılık riski taşıyan veriler

Özel nitelikli verilerin toplanması, ayrımcılık riski taşıyan verilerdir. Bu verilerin kullanılabilmesi için somut gerekçelerin olması gerekmektedir. Kişilerin ırk, etnik köken, siyasi görüş ve sağlık verileri bu kapsamdadır. Bu veriler işlendiğinde yapay zekâ sisteminin çıktılarının da ayrımcı olması söz konusu olabilmektedir 

Toplanma ve örgütlenme özgürlüğü

Gerçek zamanlı izleme faaliyetleriyle kişilerin görüntülerinden kimlik tespiti yapılabilmesi söz konusudur. Kişiler bazen parmak izi ve görüntüsünü bir kuruma verebilir.  Fakat kişi, bunun kullanım amacını çoğunlukla bilir. Gerçek zamanlı izleme faaliyetlerinde kişiler toplantıya veya yürüyüşe katıldığında elde edilen görüntülerinin başka amaçlarda kullanılabilmesi söz konusu olabilmektedir. Bu durum toplanma ve örgütlenme özgürlüğü konusunda caydırıcı bir etki yapabilmektedir. Bu verilerin amacı dışında kullanılmaması yapay zekâ tüzüklerinde tartışılan konulardan biridir. 

Serbest Seçim hakkı 

Kişilerin bilgilerinin seçim dönemlerinde manipüle edilebilmesi de bu tartışmalar arasındadır. Dezenformasyon ve manipülasyonun yoğun olduğu seçim zamanlarında, kişilerin serbest seçim hakkı bu uygulamalar tarafından ihlal edilebilir. Örneğin arama motorlarının yanlı olması seçimin sonuçlarına yansıyabilir. Yapay zekâ teknolojisinin böyle bir amaçla kullanılması demokrasiye de olumsuz yönde etkilemektedir.

Yapay Zekâ Hukuku

Yapay zekâ kullanımının insan hakları üzerinde yaratabileceği hak ihlalleri, ulusal ve uluslararası boyutta bu alana yönelik kaygıların artmasına yol açmıştır. Bu bağlamda 2018’de Avrupa Konseyi tarafından “Güvenilir Yapay Zekâ Sistemleri için Etik İlkeler Rehberi’nde (1) kaygıları gidermeye yönelik önlemlerin alındığı görülmektedir.

 Türkiye de 2021-2025 Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi’ni açıklamıştır.  Strateji ’de, “yapay zekâ değerleri; insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne saygı, çevreyi ve biyolojik ekosistemi geliştirmek, çeşitliliğin ve kapsayıcılığın sağlanması, barışçıl, adil ve birbirine bağlı toplumlarda yaşamak ve yapay zekâ ilkeleri ise; ölçülülük, emniyet ve güvenlik tarafsızlık, mahremiyet, şeffaflık ve açıklanabilirlik, sorumluluk ve hesap verebilirlik, veri egemenliği ve çok paydaşlı yönetişim” olarak belirlenmiştir (2).

Yapay zekâ ve insan hakları ilişkisinde kişi haklarının korunması için belli başlı öneriler vardır. Bunlar; şeffaflığın arttırılmasına yönelik yükümlülükler, adalet, sosyal hizmetler ve sağlık olmak üzere kamu hizmetlerinde detaylı bilgilendirme yapılması ve etkili başvuru imkanlarının tanıması, Yapay zekâ özelinde denetim otoriterinin kurulması ve self regülasyon yükümlülüklerinin arttırılması bu önerilerin öne çıkan başlıklarıdır.

1) Ethics Guidelines for Trustworthy AI (2018) < AIHLEG_EthicsGuidelinesforTrustworthyAI-ENpdf.pdf (bsa.org)> Erişim Tarihi 25.06.2023

2) Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi (2021-2025), 2021 <https://cbddo.gov.tr/SharedFolderServer/Genel/File/TR-UlusalYZStratejisi2021-2025.pdf>