Dünyanın en sevdiği renk belli oldu


Gizem ŞENYURT 03 Tem 2017

Gizem ŞENYURT
Tüm Yazıları
Hepimiz bazı renkleri diğerlerinden daha çok severiz. Hatta en sevdiğimiz renklere göre karakter analizi bile yapılır. Peki dünyanın en sevdiği renk nedir?

Hepimiz bazı renkleri diğerlerinden daha çok severiz. Hatta en sevdiğimiz renklere göre karakter analizi bile yapılır. Peki dünyanın en sevdiği renk nedir? İngiltere'nin Hull şehrindeki bir organizasyon dünya genelindeki insanların çoğunun en sevdiği rengi araştırdı. Websitesi üzerinden yapılan araştırmaya 100 ülkeden 30.000 civarında kişi katıldı. Milyonlarca rengin yer aldığı kartelalar içinden katılımcıların estetik açıdan en beğendikleri rengi seçmeleri istendi. 

Dünyanın en sevdiği renk

Ve seçilen renk Marrs Yeşili oldu. 

Bu renk, mavi ile yeşil arasında kalan bir su rengi. Daha çok yeşile çalsa da uzmanlar mavinin bir tonu olarak nitelemenin de yanlış olmadığını söylüyor. Rengin isim annesi ise UNESCO çalışanı, aynı zamanda da İskoçya'nın Dundee Üniversitesi'nden mezun bir sanatçı olan Annie Marrs. Marrs, bu rengi Tay Nehri'nin renk tonunu tanımlamak için belirlediğini ve bir rengin kendi adı ile anılmasından büyük gurur duyduğunu söylüyor.

Bataryasız Çalışan Cep Telefonu

Cep telefonlarımızın şarjları, son yıllarda günlük hayatlarımızda yaşadığımız en büyük sorunlardan biri. Hemen hepimiz şarja mahkum yaşıyoruz. İyice kızışan akıllı telefon pazarı rekabetinde markalar, şarj ömürleri ile öne çıkmaya çalışıyor. Hızlı şarj olan ve şarjı daha uzun süre giden telefonlar çıksa da batarya sorunu olmayan telefon hayal edemiyoruz. Washington Üniversitesi'nden araştırmacılar ise şarj edilme ihtiyacı olmayan cep telefonlarının ilk adımını atmayı başardı.

Yeni teknoloji, etrafımızı halihazırda saran radyo dalgalarını emerek kendi kendine sürekli enerji çeken bataryadan oluşuyor. Pasif wi-fi da denen bu teknoloji, şimdiye kadar çok az enerji ihtiyacı olan konuşan tişört ya da posterlerde kullanılıyordu ama akıllı telefon gibi enerji ihtiyacı çok yüksek olan cihazlarda yetersiz kalıyordu. Washington Üniversitesi araştırma ekibi bu sorunu pasif wi-fi sistemini basitleştirip ihtiyaçlarını azaltarak giderdi. 

Telefon şarjı

İkinci Dünya Savaşı zamanında analog olarak kullanılan casusluk teknolojisi olan sistemi geliştiren ekip, Android işletim sistemine sahip cep telefonundan konuşma yapmayı başardı. Analog sistemde basılan tuşlardan oluşan mesaj radyo dalgaları ile transfer edildiğinden enerji ihtiyacı çok düşüktü. Yeni sistemde ise aktarılanlar konuşmalarımızdan çıkan ses dalgaları ve enerji ihtiyacı da buna göre kat kat artıyor. Gelişme aşamasında olan teknoloji şimdilik 15 metre mesafeye kadar şarjsız konuşmaları iletebiliyor fakat ekip, mevcut çalışmanın lisanssız radyo dalgaları kullandığını belirterek mevcut baz istasyonlarına sistemin entegre edilmesi halinde kilometrelerce mesafeye konuşmaların aktarılabileceğini belirtiyor. Gelişmeleri merakla takip edeceğiz.


Büyük Kanyon'u Dava Eden Adam Kazandı



Geçen ay ABD'de Dr. Andrew Snelling isimli bir kişinin Büyük Kanyon yetkililerine dava açtığını bildirmiştik. Snelling, dünyanın İncil'de yazdığı gibi 10 bin yaşında olduğunu iddia eden bir jeolog. Karbon testlerle 1.86 milyar yıllık olduğu tespit edilen Büyük Kanyon'dan taş örnekleri alarak bağlı olduğu yaratılış inancına göre evrim teorisinin yanlışlığını ispatlamak istiyor. Bu nedenle Büyük Kanyon yönetimine bilimsel araştırma izni başvurusu yapmıştı. Büyük Kanyon, bilimsel değeri en büyük yerlerden biri olduğu için sadece çok önemli birkaç akademik araştırmaya izin veriliyor. Snelling'in araştırma başvurusu da akademik katkısı yeterli bulunmadığından komite tarafından reddedilmişti. Bunun üzerine yaratılışçı Ken Ham'in müridi olan Snelling adına Ham'in kurduğu Answers in Genesis (Yaratılıştaki Cevaplar) isimli sivil toplum kuruluşu Büyük Kanyon yönetimine dava açmıştı. Davada, Büyük Kanyon yönetimi, Snelling'e inancından dolayı ayrımcılık yapmakla suçlanıyordu. 
Geçtiğimiz hafta bu ilginç davada gelişme yaşandı. Büyük Kanyon yönetimi, araştırmasının akademik değerine inanmadığı ve yaratılışçılığın bilimsel gerçeklere karşı bir alternatif olarak görülmesinin önüne geçmek için reddettikleri Snelling'in başvurusuna izin verdi. Jeolog Dr. Snelling de davasını geri çektiğini açıkladı. 

Büyük Kanyon


Önümüzdeki haftalarda Dr. Snelling'in araştırmasının nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyoruz.