ABD , ORTADOĞU VE SARMİENTOSAURUS MUSACCHİOİ

Vehbi BAYSAN 04 May 2016

Vehbi BAYSAN
Tüm Yazıları
Başkan Obama geçtiğimiz günlerde Suriye'ye 250 özel kuvvetler mensubunun gönderileceğini müjdeledi bizlere.

Başkan Obama geçtiğimiz günlerde Suriye’ye 250 özel kuvvetler mensubunun gönderileceğini müjdeledi bizlere. Oysa, iki yıl kadar önce yaptığı konuşmalarda, Amerikan askerlerinin bölgede kesinlikle karaya ayak basmayacağını ısrarla söylüyordu. Bu strateji değişikliğinin bence en önemli tarifi ABD kamuoyuna karşı bölgede bir şeyler yapıyor görünmekten ibaret. Zira, Ortadoğu’da nelerin  yapılması gerektiği konusunda Obama yönetiminin zihni hala karışık ve kesinlikle net bir fikri yok. Bu, sadece bir durum tespitinden de öte anlam taşıyor: Daha çok yer bombalanıp yıkılacak, daha çok masum insan öldürülecek, daha fazla insan yerinden yurdundan edilecek ve en önemlisi, bölgeye fazla bir yararı olmayacak.

Obama’nın açıklamasının hemen ardından Britanya eski başbakanı Tony Blair katıldığı bir televizyon programında ‘efendisinin’ sözlerini referans göstererek ABD’nin Afganistan ve Irak’ta yıllar içinde çok önemli deneyim ve kazanımlar elde ettiğini, bunları Suriye’de kullanmasının bölge için çok yararlı olacağını söyledi. Bu zatı muhterem başbakan iken, Irak’ta kitle imha silahları olduğunu ısrarla iddia etmiş, savaşın kaçınılmaz olduğunu belirterek ABD’nin yanında yer almıştı. O günlerde ne kadar da uğraşmıştı ‘Saddam ile mücadele’ için... Binlerce ton bomba Irak üzerine yağdı, bir milyondan fazla insan öldürüldü, ülke tarumar edildi, en az iki veya üç jenerasyon mahvedildi, kadınların, çocukların ırzına geçildi ve Tony Blair, yıllar sonra kameraların karşısına geçip kitle imha silahları bulunamadı, yokmuş!. dedi, utanç duyduğunu belirtir tek bir kelime sarf etmedi.. Hatta ‘nankör’ Iraklılara biraz kızgındı da, kendilerini dünyanın en kötü diktatöründen kurtarmışlardı.. Daha ne istiyorlardı? Son yıllarda ABD, Irak ve Suriye’deki hava operasyonlarının yanı sıra Afganistan, Pakistan, Libya, Yemen gibi ülkelerde de el-Kaide’ye karşı, Somali’de eş-Şebab üyelerine karşı insansız hava araçları düzenlediği ile düzenlediği saldırılarda yüzlerce militanı öldürdü. Atılan bombalar sadece teröristlere isabet etmedi. Onların yanı sıra sayısını bilemeyeceğimiz pek çok masum sivil de hayatını kaybetti.

Olsun!

Bu tür ölümlerin George W Bush yönetiminden beri ‘içimizi rahatlatan!’ terminolojik bir tanımı var collateral damage. Çevirisini savaş zayiatı olarak da yapabileceğimiz bu terim, her derdin devası. Peki, dünyanın pek çok sorunlu bölgesinde gerçekleştirilen tüm bu hava saldırılarının ABD yasalarına aykırı olduğunu biliyor muydunuz? Obama yönetiminin bu saldırıları hukuki zeminde savunabilmesine olanak sağlayan hüküm aslında bu amaçla oluşturulmamış. 2001 yılında, 11 Eylül saldırılarının hemen akabinde, Bush yönetiminin terörle mücadele kapsamında geçirmeye çalıştığı bir düzenleme uzun hukuki tartışmalar neticesinde kapsamı daraltılarak ‘11 Eylül saldırılarına karışmış teröristler’ ile sınırlandırıldı. Ancak, yasanın bu tanımı yıllar içinde gittikçe esnetilip genişletilerek ‘her tür terörist..’e kadar vardırıldı. Bildiğiniz üzere 11 Eylül saldırılarının asıl faili el-Kaide, ama yasa bugünlerde DAİŞ için bile kullanılıyor. Science News’in son sayısında önemli bir haber vardı. Arjantin’de paleontolojistler yaklaşık 95 milyon yıl önce yaşamış yeni bir dinozor türü keşfettiler. Bulguların incelenmesi yıllar sürecek heyecanlı bir süreç olacak. Sarmientosaurus musacchioi adını verdikleri 10 tonluk bu devasa dinozorun kafatası bozulmadan günümüze kadar gelebilmiş, bilim insanlarını heyecanlandıran da bu aslında. Ancak, bu dinozorun beyni bir limon büyüklüğünde ve her nasılsa, bana koskoca gövdesi ile ABD’nin Ortadoğu politikalarını aynı beyin kapasitesiyle oluşturduğu izlenimi verdi.