Önce Arda Turan’ın babasından daha büyük yaşta olan ve hayatını muhabirlikle kazanan Bilal Meşe kardeşime yaptığı saldırıyı ayıplıyorum. Böyle bir olayın milli takım uçağında meydana gelmesini de ayrıca çok yadırgıyorum. Keşke ne olsa olsaydı da böyle bir haberi duymasa, görmese, yaşamasaydık.

Böyle bir mübarek zaman tünelinde küfürlü bir olayın sonrasında uçakta Bilal Meşe’ye yapılan hareketin mağduru gazeteci arkadaşımızdır ama hedef olan kişi üstü kapalı olsa da Futbol Federasyonu başkanı Yıldırım Demirören’dir, Milli Takım’ın teknik patronu Fatih Terim’dir. Yani prim olayında gereken her şeyi zamana bırakan ve “olur böyle şeyler!” diyerek iyimser mesajlar vermeye çalışanlardır. Ancak zamana bırakılan olayın sonunda pek çok futbolcu potansiyel saldırgan haline gelmiş onların en ünlüsü ve en sessizi olan Arda Turan da maalesef spor dünyamızın anarşisti haline dönmüştür.

Bilal Meşe kardeşimiz o kadar insanın önünde rencide edilmiş ve saldırıya uğrama talihsizliği yaşamıştır. Sanıyorum Bilal’e saldırının gerisinde çalıştığı gazete ve yöneticileriyle hesaplaşma vardır. Demirören’in başkanlığı ve kişiliği söz konusu olmasa da patronluk payesi onu da küfür ve kötü sözlerin hedefi yapmıştır. Fatih Terim ile Arda Turan arasındaki “baba-oğul” yakınlaşması maalesef karşılıklı düşmanlığa dönmüştür. Bunun kimseye faydası yoktur ama zararı çoktur. Çünkü milli takımda görev yapmak önce gönül işidir. Sevmek ve saymaktan gelir. Sadece Arda Turan değil onunla fikir birliği içinde olan diğer yıldızların iplerini çekmek ve bundan sonra onlara milli takımı yasaklamak belden aşağı vurmanın yeni bir şeklidir. Ama yapılacak da başka bir şey yoktur. Böyle durumların yöneticileri tarihe geçecek kişiler olmuştur. Ya da olayı seyredip unutulanlar arasına karışmışlardır.

Bir prim olayının buralara kadar gelmesinde para pul konusunun hala çözümlenmemesinin rolü büyüktür. Tarihe şöyle bir baktığımızda Galatasaray’ın UEFA Şampiyonluğunu kazanmasının sevince dönüşmesi sırasında Hakan Şükür’ün prim konusu dile getirmesi Fatih Terim’in canını sıkmıştı. Bu son Arda Turan olayı ise Fatih Terim gibi büyük bir firmayı bitirecek belki de nokta koymasına yol açacaktır.

Hepimiz üzgünüz tabii. Bu duruma sevinenler olacağını da sanmıyoruz. Kimse saldırgan ve küfür edenleri sevmez. Adı Arda olsa da başka bir isim olsa da böyle bir yanlışı yapanın özür dilemedikçe yeniden kalplere girmesi zordur.