Bugün size Viyana'nın, sokaklarında sanatı hissedebileceğiniz, Doblhoff parkındaki "kokulu bir rüya!" olarak adlandırılan, Rosarium bahçesinde yılda iki kez 30.000 gülün çiçek açtığı Termal Kent Beden'i anlatmak istiyorum
Bugün rotamızı Norveç'e çevirdik. Norveç, resmi adıyla Norveç Krallığı deyince, sizin aklınıza hemen dağların, ormanların, buzulların ve kuzey ışıklarının ülkesi geliyor değil mi? Ama unutmayın ki, UNESCO Dünya Miras Alanı kapsamındaki büyüleyici fiyortlarıyla ünlü bir İskandinavya ülkesinden söz ediyoruz
Bugün size benim gezdiğim ve en fazla etkilendiğim ülkelerden bazılarını anlatmak istiyorum. Her ülke kendince güzel ama o ülkeye gittiğinizde hakikaten etkileneceğiniz farklı mekanları var. Bu yazıyı okurken inanıyorum ki, gidenler hatırlayınca iç geçirecek, gitmeyenler güzel hayallere kapılacak.
Balıkçı tekneleri sahil boyunca sanki güzel bir dekor, şehir mobilyası gibi duruyor. Akşam yemeğinizi yerken size denizin hışırtısı ile eşlik ediyorlar.
Milano, adını ünlü moda evleri, seyredilmeye doyulmayan vitrinleri, terzilik, ve modern dikişle dünyaya duyuran bir kent. Herkesin görmeden gitmediği, belki de Avrupa'da en ünlü yerlerden Duomo ile futbol konusunda da Milan ve Inter sayesinde dünya ülkeleri Milano'yu iyi bilir. Ama Milano bundan çok daha fazlasını barındırıyor bünyesinde...
Fransızlar ülkelerine gelen turistlerden biraz bıkmış gibiler. Paris gibi ünlü şehirlerin yanında güneydeki deniz ve doğal güzellikler çok turist çekiyor.
Ülkemizde euro ve dolar, Türk Lirası karşısında arttıkça bizi dünyadan uzaklaştırıyor gibi geliyor bana.