Hz. Mevlânâ'ya soruyorlar: "İbâdetlerin en yücesi namazdır. Bundan daha yüce bir ibâdet, Allah indinde daha makbul ibâdet var mıdır?" diye. Mevlânâ Hazretleri cevaben: "Evet, îman vardır. Çünkü îmansız kılınan bir namazın kimseye faydası olmaz" diyor.
Bize düşen muhatabımıza iyilikle karşılık vermektir. Adaletli ve ahlaklı davranmaktır.
Biz Müslümanlar hem bir taraftan İslam'ı merkez edinip bir taraftan da 72 millete hürmet etmekle yükümlü olduğumuz için, Yahûdiler kadar kolay birleşemiyoruz.
Evlilik kararı almadan önce çiftler genellikle birbirlerinin eksik hatalı yanlarını görmezler.
İletişim denince sadece teknoloji akla gelmemeli. Birbirimizle kalbi iletişim kurabilmeliyiz.
Hz. Mevlânâ'nın öğretilerini sanki senede bir gün hatırlıyormuş gibi gelse de, insan oradan son derece etkileniyor.
"Söz, dinleyenin anlayışı nisbetinde gelir" der Mevlânâ. O, hikmeti çekmedikçe hikmet de çıkmaz.
Kırılmayacağız, Kırmayacağız, Darılmayacağız, Üzülmeyeceğiz. Problem etmeyeceğiz. Büyütmeyeceğiz, Hâdiselerin güzel taraflarını görmeye gayret ederek, 'bu da benim bir imtihanımmış' deyip hoş karşılamayı öğreneceğiz.