Gündemdeki son iki olayla ilgili haber bültenlerinde dikkatimi geçen bâzı ifâdeler oldu.
Sayılan oyların oranı yüzde 50'yi geçmeden Cumhur İttifâkı kanadından herhangi bir gâlibiyet ilânı yapılmamasına rağmen, CHP'den Bülent Tezcan, yanındaki partililerle kamera karşısına geçip ortalığı karıştırdı.
Seçimden önce milletvekili adayları, yağmur demeden, çamur demeden yollara düştüler.
24 Haziran târihli ve "Sırada 2023 Seçimleri Var" başlıklı yazıyı okuyanlardan gelen bâzı tepkiler, henüz böyle düşünmenin erken olduğu yönünde.
Ama kelimenin tam anlamıyla, buraya yazıyorum; zaman göz açıp kapar kadar hızlı geçecek ve kendimizi 2023 seçimleri için oy kullanıyorken bulacağız.
Türkiye'nin şimdi içinde bulunduğu günler, aydınlık olsa da, daha fazla ve kalıcı aydınlığı hak ediyoruz.
Şimdi de başka bir -mış gibi yapma örneği gösteriyorlar. Sanki "Şeker Bayramı" diye bir kavram hiç hayatlarında olmamış gibi, pişkin pişkin bayram tebriği yapıyorlar.
1990 yıllarda "Eğitim fakültesi oku; hiçbir şey olamazsan öğretmen olursun" diyenlerin önemli bir ağırlığa sâhip olduğu millî(!) eğitim(!) sistemimiz(!) açısından artık mızrak çuvala sığmıyor.