Gerçekten Başbakan Binali Yıldırımın göreve gelmesiyle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetim kabiliyeti arttı ve Türkiye bir anda silkinerek dış politikada kendine gelmeye başladı… Bunda dünyadaki genel gelişmelerin ve bilhassa bölgemizi ilgilendiren konularda Britanya’nın Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı gibi ortaya çıkan olayların Türkiye’ye yardımcı olduğunu da görüyoruz.

Salı günü Türkiye-İsrail arasında imzalanan anlaşma ile ilişkilerin normalleştirilmesi için hiçbir engel kalmadı. Bu Türkiye için iyi, hasımları için çok kötü haber. Türkiye’nin başına çorap örmek isteyen Gülen suç örgütü, PKK ve onun yandaşları artık bize karşı Orta Doğuda ve ABD’de İsrail kartını oynayamayacaklar. Kimse artık Mossad’dan medet ummasın. Bu arada Türkiye yalnız İsrail’le arayı düzeltmedi aynı zamanda Filistinli kardeşlerinin geleceğini de teminat altına aldı. İnşallah Filistinliler bunu anlarlar da kendi aralarında kavga çıkarıp bir çuval inciri berbat etmezler…

Öbür tarafta Erdoğan’ın Putin’e yazdığı ve pazartesi açıklanan mektubun Kremlin’in taleplerine cevap verdiği görülüyor… Yani Erdoğan düşürülen Rus uçağında bulunan ve sonra hayatını kaybeden pilotun ailesine üzüntülerini bildirmesi ve “kusura bakma” lafı galiba Kremlin tarafından özür olarak görülmüş… İşte size diplomasinin incelikleri… Tabii ki bunlar hepsi laf. Kremlin dün özür olarak görmediği lafları bugün özür olarak görmeye hazır çünkü değişen dünya şartlarında dostlarını hiçbir zaman ortada bırakmayan bir Erdoğan ve bir Türkiye var. Çarşamba günü (bugün) Erdoğan ve Putin arasındaki telefon görüşmesinin buzları daha da eriteceğini ve normalleşme sürecinin ivme kazanmasını beklemek herhalde pek yanıltıcı olmaz. Bütün bunların üzerine Mısır ile ilişkilerde de yeni adımlar atılırsa işte o zaman değme keyfimize… Britanya dağılıyor, AB allak bullak ve Türkiye yoluna devam ediyor.