Bir sürü yaver Genel Kurmay Başkanının, kuvvet komutanlarının başlarına silah dayayıp hepsini kıskıvrak rehin alıp küçük düşürebiliyorlarsa; jet uçakları, helikopterler ve tanklar kendi halkına saldırabiliyorlarsa; ülkelerinin milli iradesini temsil eden Meclisin yarısını roketlerle yerle bir edebiliyorlarsa bu orduda bir şeylerin ciddi bir şekilde çoook yanlış olduğunu gösterir…

Bir ülkede FETÖ terör örgütü ordunun kılcal damarlarına kadar nüfuz edebilmişse ve emir komuta zincirini tamamen kırıp başçavuş imamların diktasını kurmuşsa orada çoook yanlış bir şeyler oluyor demektir. Bir ordu “askerimizin ancak yüzde 1.5 oranı darbe girişiminde bulundu” diyor ama ordunun generalleri bir bir ordudan ihraç ediliyorsa ve bir anda ciddi bir açık ortaya çıkıyorsa orada çoook ciddi bir sorun var demektir.

Yani NATO’nun ikinci en büyük ordusu nicelik olarak en büyük ikinci olabilir ama maalesef son olaylarla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin nitelik olarak pek de atıp tuttuğumuz kadar parlak olmadığı ortaya çıktı. Bu da bizim için ciddi bir sorun ama her şerde hayır vardır deyip bunun bizim için bir “uyandırma çağrısı” olarak algılayıp acele olaya neşter vurmamız lazım.

İşte şu anda yapılan da bu. Ordudan ihraçlar, YAŞ’da yapılan terfiler ordu kademelerinde ciddi açıklar meydana gelmeden komuta kademesini toparlamak amacı güdüyor. Ama aynı zamanda hükümetimiz nispi olarak da daha küçük bir ordu ama daha dinamik ve vurucu bir kuvvet ortaya çıkarmaya çalışıyor. Yani sivil otoritenin yönetiminde ama aynı zamanda bölgedeki tehditleri karşılayabilecek bir ordu. Onun için artık Jandarma’nın ve Sahil Koruma’nın patronu İçişleri Bakanlığı. Bu arada FETÖ’cülerin orduya sızmak için kullandıkları askeri okullar kapatılıyor, Harp okulları ise sivil yönetimin idaresine giriyor. Yani her şey sil baştan.