Böyle bir toplantı için geçen hafta bir davet aldım ve de severek katıldım. 

Dünya çapında tanınan ve havacılık sektöründe çalışan kadınların hak ve özgürlüklerini savunan Women is Aviation International - WAI adındaki global kuruluşun Türkiye şubesi olarak ‘Uluslararası Havacılıkta Kadın’ adıyla bir örgütlenme başlatıldı.  

Dünya devi uçak üreticisi Boeing’in Türkiye Ofisi bu oluşumun tanıtımı için havacılık paydaşlarının katılımıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü konu alan anlamlı iki ayrı panel düzenledi.

Boeing Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Ayşem Sargın panel öncesi yaptığı konuşmada, amaçlarının havada daha fazla kadının yer alması olduğunu belirterek “Çeşitlilik ve kapsayıcılığın inovasyon ve ilerlemeyi sürdürmek için son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Kadınların havacılık sektöründe artan oranda yer alması için çabalarımızı sürdürüyoruz. Havacılık sektörünün yetenek havuzunda daha fazla kadın olmasının sektörün geleceği açısından son derece kritik olduğunu düşünüyoruz. Bugün havacılık sektöründe kadın istihdamının hem dünyada hem Türkiye’de olması gereken noktadan çok uzakta olduğunu görüyoruz. Boeing olarak, Türk havacılık ekosisteminden ortaklarımızla yürütmekte olduğumuz faaliyetlerle binlerce genç kadına ve kız çocuğuna ulaşmaya ve onları havacılığa yönlendirmeye devam ediyoruz. Bugün lansmanını gerçekleştirdiğimiz WAI Türkiye aracılığıyla sektördeki paydaşların çabalarını tek bir çatı altında birleştirip büyütmeyi ve Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı’nın (ICAO) belirlediği yüzde 50 kadın istihdamı hedefine ülkemizin de ulaşmasına katkı vermeyi arzuluyoruz.” dedi. 

Türk havacılık sektöründe görev alan üst düzey kadın yönetici ve havacılık profesyonellerin konuşmacı olarak yer aldığı ve Ayşem Sargın’ın moderatör olarak yönettiği “Havacılıkta Lider Kadınlar-WAI Türkiye Kurucu Üyeleri başlıklı ilk panelde Güliz Öztürk, CEO, (Pegasus Hava Yolları), Özlem Salihoğlu, Uluslararası İlişkiler ve İttifaklar Başkanı, (Türk Hava Yolları) Aybike Molbay, Teknoloji Merkezi Genel Müdürü, (GE Aerospace Türkiye)  Prof. Dr. Hülya Cebeci, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi Direktörü, (İstanbul Teknik Üniversitesi) ve Serap Zuvin, Ortak, (Çakmak Avukatlık Ortaklığı) söz alarak havacılık sektörünü nasıl ve niçin seçtiklerini, kariyerlerini nasıl gerçekleştirdiklerini ve bulundukları görevler hakkında bilgi verdiler. 

İkinci turda, konuşmacılar kariyer basamaklarını çıkarken kadın olarak hangi zorluk ve ne gibi ayrımcılıkla karşılaştıklarını örneklerle anlattılar. 

“Havada Bayrağı Taşıyan Kadınlar” başlıklı ikinci panel, Boeing Pilot Eğitimleri Yönetim Sistemleri ve Veri Değerlendiricisi Özge Şenol’un moderatörlüğünde yapıldı. Panele Funda Çalışır- Türkiye, Orta Asya, Azerbaycan Bölge Temsilcisi (IATA)

Hürriyet Munanoğlu- Emekli Pilot, Eğitmen, Profesyonel Koç, Fatma Şahin- Field Service Bölge Müdürü, (Boeing) Su Özdeniz Aksöz- Kaptan Pilot (Pegasus Hava Yolları), Selin Rudar Sevimli- Kaptan Pilot (Türk Hava Yolları) söz alarak kariyer basamaklarını nasıl çıktıklarını anlattıktan sonra, kadın olmanın dezavantajlarını dile getirip kendi iş ve özel yaşamlarından örnekler verdiler.

Gökyüzünü daha güzel yapan havacı kadınlarla ve başarılarıyla gururluyuz. 

Mutlu yarınlar Türkiye’m.

musaalioglu@gmail.com

 

—————————————————

Women is Aviation International

—————————————————-

Kuruluş çalışmalarına 1990 yılında Amerika’nın Ohio Eyaleti’nin Germantown kentinde başlanan ve 1994’te resmen kurulan Women is Aviation International- WAI (Uluslararası Havacılıkta Kadın) havacılık sektöründe çalışanların üye olduğu, havacılık ve uzayın her alanında yer alan kadınların sayısını arttırmayı görev edinen, kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşudur. 

17 bini aşkın aktif üyesi olan WAI’ın 400 kadar da kurumsal üyesi var. 

Başkanlığını American Airlines’ta Kaptan Pilot olan Deborah Hecker’in yaptığı WAI üyeliği erkeklere de açık. 

VAI, istek ve beklentilerini şöyle dile getiriyor: “Mevcut ve gelecekteki iş gücümüze yatırım yapın. Dünya çapında çeşitlilik içeren, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir havacılık ve uzay endüstrisi inşa edin. Kadınlara ve kızlara havacılık ve uzay alanında kariyer yapma konusunda ilham verin.” 

 

 

 

 

 

 

——————————————————-

Başkan, Turizm Yüzyılı Projesi’ni açıkladı

 

TÜRSAB daha fazla turist için atakta

 

Geçen haftalarda bağlı oldukları 1618 Sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Yasası’nın değişmesi  ile gündeme gelen Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) konuyu bir kenara bırakıp, asıl ve önemli gündemi olan turizmin gelişmesine odaklandı. 

TÜRSAB Medya Departmanı’nın davetiyle gittiğim Peninsula Otel’deki basın toplantısına televizyonların yanı sıra gazeteciler de yoğun ilgi gösterdi. 

TÜRSAB’ın merkezdeki yöneticilerinin yanı sıra Bölge Temsil Kurulları’nın da katıldığı toplantıda söz alan Başkan Firuz B. Bağlıkaya, konuşmasına “Dünyanın tüm yükünü sırtında taşıyan kadınların Kadınlar Günü’nü kutlarım” diyerek başladı. (Ayrıca, çok zarif bir jestle kadın gazetecilere çicek takdim edidi). Başkan, TÜRSAB’ın Türkiye’nin en köklü ve dünyanın en büyük meslek kuruluşlarından biri olduğunu belirtip proje ve yol haritalarının ana hatlarını çarpıcı sayıların yer aldığı bir sunumla katılımcılara ayrıntılı olarak anlattı. 

Rakiplerimiz olan İspanya, Fransa, İtalya ve Yunanistan’ın turizmden elde ettikleri geliri ve bu ülkelere gelen turist sayılarını karşılaştıran TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, ülkemize gelen turistin yüzde 64.7’sının İstanbul ve Antalya’ya geldiğini, turizmi tüm yıla ve 81 ilin pay alacağı dengeli şekilde yurt sathına yaymamın, yüksek gelirli zengin turist getirebilmenin gayretini göstermek zorundayız diye konuştu. ‘Kendi rekorlarımızı kırmak yerine, rakiplerimizi geçmek zorundayız’diyen Bağlıkaya sözlerine şöyle devam etti;

“Rakip ülkeler 4-5 saatlik uçuşla 838 milyon kişiye ulaşırken, biz 4-5 saatlik uçuşla 1,5 milyar kişiye ulaşıyoruz. Bu avantajı lehimize çevirebiliriz” 

Başkan Bağlıkaya, bu nedenle “Turizm Yüzyılı Projesi”ni başlattıklarının müjdesini verdi. Projenin amacının ülkemizi tek bir destinasyon olarak değil, her bölgeyi ayrı destinasyon olarak ele almak olduğunu belirten TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’ya bir süre önce gündeme gelen, fakat her iki sektör mensuplarından gelen tepkiler üzerine 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri sonrasına bırakılan  1618 Sayılı Seyahat Acenteleri Birliği ve 6323 Sayılı Rehberlik Kanunu’nun değiştirilmesi konusunda şöyle bir soru sordum. “Sayın Başkan, diyalog ve iş birliği kavramlarına dayanarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yasal değişikliklerini nasıl değerlendirisiniz”.

Bağlıkaya bu soruma “Öncelikle şu bilinmeli ki, yasa tasarısında TÜRSAB kapatılacak diye bir şey yok. Sadece farklı alanlarda yeni birliklerin hayata geçirileceği ön görülüyor. Biz işimizi yapmaya devam ediyoruz. Amacımız  turizmi daha ileriye taşımaktır” diye yanıtlayıp, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile diyaloga ve işbirliğine dün olduğu gibi, bugün de hazır olduklarının mesajını vererek, olumlu ve akli selim bir tavır sergilemiş oldu. 

Bu da bize gösteriyor ki, TÜRSAB’ın 

15 Bin üyesi ve işbirliği yaptığı 50 ayrı sektördeki paydaşlarıyla ekonomik ve sosyal hayatımızdaki önemi tartışma kabul etmeyecek kadar büyüktür. 

Bağlıkaya, Başkan olarak temsil ettiği kurumun önemini  iyi bilerek, verdiği bu cevapla kurumunu da korumuştur. 

TÜRSAB yönetimi, suni olarak ortaya atılan gündemlere aldırış etmeden asıl yapması gereken işlere odaklanmayı tercih etti.  İşin doğrusu da bu olsa gerek.