GİZLİ EL'İN İSLAM OYUNU

İlnur ÇEVİK 14 Nis 2016

İlnur ÇEVİK
Tüm Yazıları
İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesi bugün (Perşembe) ve yarın İstanbul'da yapılacak.

İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesi bugün (Perşembe) ve yarın İstanbul’da yapılacak. Yani İslam ülkelerinin en büyük teşkilatının önde gelen devlet adamları bir araya gelerek İslam dünyasının halini ve şu anda dağ gibi biriken sorunları nasıl çözeceklerini konuşacaklar… Bu 13. zirve ve Türkiye ev sahipliği yapıyor. Yani İslam kitlelerine ümit kaynağı olmaya devam eden Türkiye ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğan bu zirvenin ev sahibi.

Ama sorunlar büyük… Irak, Suriye, Libya, Yemen, Afganistan ve daha birçok yerlerde yangınlar sürüyor. Bir gizli el müslümanları müslümanlara yok ettiriyor. Onunla da kalmıyor, o gizli el ülkeleri parçalayıp Orta Doğu haritasını yeniden çizmeye çalışıyor. Terör örgütleri türetiliyor, El Kaide ile başladılar ama biz bunlar beter derken beterin de beterlerini gördük… DAİŞ çıktı, Boko Haram çıktı, El Şebab çıktı ve bunlar Moğolların ve Haçlıların bile İslam’a yapamadığını yapıyorlar, İslamı içerden itibarsızlaştırıp dünyaya da İslami terörün kaynağı olarak gösteriyorlar… İşte gizli el artık eskisi gibi işini istilalarla, sömürgecilikle yapmıyor. Kaleyi içerden yok ediyor. İslam medeniyeti tarihinde Moğol istilaları, Haçlı seferleri ile ciddi imtihanlardan geçti. Ama hiçbiri bugünkü  kadar tehlikeli ve öldürücü değildi. Binaları yıkarlar yaparsınız. Kitapları yakarlar yenilerini yazarsınız. Ama İslam’ın adını dinde yeri olmayan yalanlarla, fitneyle ve yüce bir barış ve sevgi dinini şiddetle bir arada okunacak şekle getirirseniz o zaman vereceğiniz zararı nesiller boyu tamir edemezsiniz. Bugün karşılaştığımız sorun da bu. O gizli eller baktılar bu işler Haçlı seferleri, silah ve zorla olmuyor işi daha sinsi yollara döktüler ve gizli Haçlı seferleri başlattılar. Bunda sömürgecilik, istilalar, El Kaideler, DAİŞ’ler de var…

Yapılacak şu: Önce Müslüman ülkeler kendi insanlarına Kuran’da ve sevgili Peygamberimizin hadislerindeki gerçek İslam’ı halklarına öğretmek için ciddi bir çalışma başlatmaları lazım. Din hizmetlerine özen göstermeleri lazım. İslam’ın yüksek değerlerini kitlelere anlaşılır bir dille ve gayet net bir şekilde anlatmak lazım. İslam’ın adını yüceltmek için Türkiye’nin yaptığı gibi dünyada yaygın çabalar göstermek lazım. Bunu İslam teşkilatının koordine etmesi lazım… İşte İslam liderlerinin bu yüce dinin nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu, nasıl bir büyük fitnenin bizi kemirdiğini görmeleri ve anlamsız çekişmeleri bir kenara bırakıp yani ağaçlarla değil ormanla uğraşmaları lazım.Ama maalesef olan şu: Önce İslam ülkeleri yüksek yetkilileri, sonra dış işleri bakanları toplandı ve İslam ülkelerinin arasındaki sayısız anlaşmazlıkları, çatışmaları ve çekişmeleri göz önüne alarak genellikle “ne şiş yansın, ne kebap” anlayışı ile üye ülkeleri gücendirmeyecek, ülkelerin hassasiyetlerini dikkate alan kelime oyunları ile bir ortak belge hazırladılar. Böylelikle herkes çoook memnun değil ama işi idare edecek kadar memnun, İstanbul’un güzelliklerini de içlerine çekerek olayı bitirecekler. Bugün ve yarın liderler bu belgeleri onaylayacaklar, herkes konuşmalar yapacak sonra iş bitecek ve liderler evlerine dönecekler. İslam da yine boynu bükük ortada kalacak… İslam’ı korumak ve kollamak, onun yüce değerleri için mücadele etmek yine Türkiye’ye ve Recep Tayyip Erdoğan’a kalacak. Allahtan Erdoğan var…