​G-20 ZİRVESİ VE SONRASI: HİNDİSTAN

Prof. Dr. Fahri ERENEL
Tüm Yazıları
G-20 zirvesinde alınan kararlardan biri Afrika Birliği'nin G-20'ye üye olarak kabul edilmesidir.

G-20 zirvesinde alınan kararlardan biri Afrika Birliği’nin G-20’ye üye olarak kabul edilmesidir. Bu suretle Avrupa Birliğinden sonra ikinci bir birlik daha üye olarak kabul edilmiş olmaktadır. İki birlik arasındaki fark AB emperyalizm ve kolonyalizm ile anılırken, Afrika Birliği sömürülen, birkaç ülkede mevcut yeraltı zenginlikleri dışında, ekonomik ve refah açısından sıralamada en kötü durumda olan ülkelerden oluşan birlik olarak karşımıza çıkmaktadır. AB’nin siyasi bir birliği varken Afrika Birliği’nin temsiliyeti bile tartışmalıdır. Öncelikle, G-20 ile dünyanın ekonomisi en gelişmiş 20 devleti anlaşılmaktadır. G-20 ülkeleri içinde Güney Afrika Cumhuriyeti zaten yer almaktadır. Belki bu ülkelere Mısır ve Nijerya eklenebilirdi. 

Afrika üzerinde etkisi olmayan bir birliği kabul ederek, Afrika üzerindeki güç mücadelesinde Çin ve Rusya’nın bir adım önüne geçebilmek, bu iki ülkeye karşı Hindistan’ı destekleyerek ve Hindistan ekonomisini güçlendirerek Çin’in karşısına çıkarmak, Afrika’daki faaliyetlerinde Hindistan’ın önünü açabilmek, Fransa açısından ise kaybolmakta olan imajını tekrar toparlayabilmenin amaçlandığı değerlendirilmektedir. Aynı zamanda artan genç nüfusu ile yeni tüketim merkezi göz ile bakılan Afrika’nın yeniden sömürülmesine resmi zemin hazırlanmış olunmaktadır.

KORİDORUN HEDEFİ

Diğer taraftan G-20 zirvesinin Brics zirvesi hemen sonrasında yapılması anlamlıdır. Brics’in genişleme kararına G-20 ‘de genişleyerek tepki vermiş olmaktadır. Brics üyesi Çin ve Rusya liderlerinin olmadığı zirve G-20 değil, aslında G-7 ülkelerinin şovuna sahne olmuştur. Ev sahipliğinin Hindistan’ın yaptığı zirvede G-7 ülkeleri Hindistan’ı yanlarına çekebilmek için ellerinden geleni yapmışlar ve hatta “Hindistan-Ortadoğu ve Avrupa” adını verdikleri ekonomik amaçlı bir koridoru birden gündeme getirmişler ve imza altına almışlardır. Bu koridorun hedefinin Çin’in Tek Yol Tek Kuşak projesi olduğu aşikardır. Ancak, atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiştir. 

Koridorlar sadece ticari amaçlı olmaktan çıkmıştır. Yeni yumuşak güç unsuru, hakimiyet, çevreleme, sömürme, kendine bağımlı hale getirme aracı olarak kullanılmaya başlanılmıştır. 

Hindistan’ı yeni koridor ile batıya bağlamaya çalışanların Rusya-Hindistan ilişkisini dikkate almalarında, bu maksatla Rusya’nın Uzak Doğu Federal Bölgesine göz ardı etmemelerinde fayda olacaktır.

Rusya Uzak Doğu Federal Bölgesi, Rusya’daki federal bölgelerin en büyüğüdür; 6.952.555 km2 ile ülke topraklarının yaklaşık yüzde 41’ini oluşturmasına karşın, 8.1 milyon nüfusuyla, aynı zamanda, Rusya’nın nüfusu en az bölgesidir. 11 bölgeden oluşan Rusya Uzak Doğu Federal Bölgesi, petrol, doğal gaz, altın, elmas, borax, tungsten, kalay, kömür gibi doğal kaynakların yanı sıra Rusya’nın ormanlık alanının yüzde 30’una sahiptir Bölgede, Rusya tarafından Gelişmiş Sosyal Ekonomik Bölgeler (GSEB) ve Vladivostok Serbest Limanı (VSL) başlıklı iki girişim başlatılmıştır.

YENİ YATIRIM PROJESİ

Geçen süreç içinde, Arktik bölgesinde 2, Rusya Uzak Doğusunda 21 olmak üzere ülkedeki GSEB sayısı 23’e VSL sayısı ise 5’eulaşmıştır. Uzak Doğu Bölgesi’nin hızlandırılmış kalkınma programında 2.600’ün üzerinde yeni yatırım projesinin olduğu bilinmektedir. 

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, 2019’da, Vladivostok’a yaptığı ziyarette, bölgenin ekonomik kalkınmasına yardımcı olmak için 1 milyar Dolarlık kredi sağlayacağını duyurmuş ve Chennai (Hindistan) ile Vladivostok arasında doğrudan deniz koridoru kurulması yönünde bir mutabakat metni imzalamıştır. 

Yeni deniz yolunun, Hindistan ile Rusya arasındaki Avrupa rotası ile 40 gün süren nakliye süresini, 24 güne indirmesi beklenmektedir (unacademy). Mumbai – St. Petersburg arasındaki mevcut 16.000 km’lik Avrupa rotası ile karşılaştırıldığında tahminen 10.450 km.lik Chennai – Vladivostok rotası yaklaşık 5.550 km. tasarruf sağlayacaktır.

Yine Hindistan’ın merkezde olduğu bir koridor projesi daha bulunmaktadır. Kısa adı, INSTC olan bu proje; Asya ve Avrupa ile Orta Asya ve Güney Asya arasındaki ticaretin bağlantı noktası olarak bilinen 7.200 km’lik deniz yolu, demir yolu ve kara yolundan oluşan jeopolitik ve jeoekonomik ağdır. 

INSTC, Hindistan’ın Mumbai kentinden Finlandiya’nın Helsinki kentine kargo taşıyabilen bir güzergâhtır. Bu çok boyutlu proje, Baltık bölgesini Hindistan’a bağlamanın yanı sıra İran’ın demir yolu ve liman altyapısını kullanarak Orta Asya ülkelerini Hindistan’a bağlayacaktır 

Güney Asya’yı (Hindistan) Avrasya (Rusya ve Orta Asya) ve Kuzey Avrupa’ya (Baltık ülkeleri) bağlayan çok uluslu proje; ticari, transit ve lojistik faydalarının ötesinde önemli jeopolitik ve jeoekonomik sonuçlara da sahiptir. 

Hindistan’ın silahlanma harcamaları da dikkat çekici boyutlar ulaşmış durumdadır. Hindistan,2022 yılı SIPRI verileri ile 81,4 milyar ABD Doları tutarındaki askeri harcamasıyla, dördüncü sırada yer almaktadır. Hindistan’ın 2022’deki askeri harcamasının tutarı, 2021’e göre yüzde 6,0, 2013’e göre ise, yüzde 47 artmış durumdadır. 

ÜYELERE VE DÜNYAYA HİZMET

ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın, G20 Zirvesi’nden birkaç gün sonra, 13 Eylül 2023’de, Johns Hopkins İleri Uluslararası Çalışmalar Okulu’nda yaptığı “Yeni Çağda Amerikan Diplomasisinin Gücü ve Amacı” konulu konuşma yapmış ve bu konuşmada “Gelişmiş yarı iletkenlerden savunma iş birliğine kadar her konuda birlikte çalıştığımızdan dolayı, ABD-Hindistan stratejik ortaklığı geçmişte hiç bu kadar dinamik olmamıştı.” sözlerine yer vermiş, ABD’nin Hindistan, Japonya ve Avustralya ile Dörtlü Güvenlik Diyalogunu, aşı üretiminden deniz güvenliğinin güçlendirilmesine ve iklim sorunlarının ele alınmasına kadar her konuda, üye ülkelere ve dünyaya hizmet vermek üzere ilerlettiğini ifade etmiştir.

Görüldüğü üzere G-20 zirvesi, koridorlar, silahlanma harcamaları yeni jeopolitik aktör olarak Hindistan’ı ön plana çıkarmaktadır. Hindistan’ın Türkiye açısından dikkate alınması gereken yönü, Türkiye-Pakistan ilişkileri nedeniyle Yunanistan ve Ermenistan ile kurduğu savunma sanayi dahil yakın iş birliğidir. Hindistan’ın, Kafkaslara ve Doğu Akdeniz’de etkili olma isteği ABD ile uyum sağlamaktadır. Hedef Çin’i durdurmak,Türkiye’yi çevrelemektir..