Bize bazıları “Çılgın Türkler” diyor. Bazıları ise bu dayanma gücümüzü ve azmimizi anlamıyorlar… DAİŞ İstanbul havalimanına bombalı saldırı yaptığı ve bir sürü insanın kanına girdiği zaman Batılılar hayretler içerisinde kalmıştı. Saldırıya rağmen birkaç saat içinde Atatürk Havalimanı’nda işler normale döndü ve uçuşlara başlandı… Hâlbuki aynı saldırıya uğrayan Brüksel Havalimanı bir haftada bile kendine gelemedi ve uçuşlar başlayamadı. Hatta Brüksel kenti bile haftalarca bloke kaldı.

Şimdi ise kanlı darbe girişimi yaşayan Türkiye’de bu kadar şehit ve yaralı verilmesine rağmen işlerin toparlanması ve sanki başka bir ülkede darbe olmuş gibi Türkiye’nin ayağa kalkmasını görenler bu işin vahametini anlayamıyorlar… Esasında Türkiye müthiş bir sarsıntı atlattı. Böyle bir sarsıntı başka ülkeleri, Batı demokrasilerini komaya sokardı ama benim güzel insanlarım yaşadıkları acıları, psikolojik sarsıntıları, darbenin getirdiği endişeleri ve derin üzüntüleri bir kenara koydu ve yaşama dört elle sarıldı.

Millet görevini yaptı ve yapıyor. Tanklara karşı kendini siper eden bu millet demokrasi destanı yazdı ve şimdi de darbeye karşı sabah akşam nöbet tutuyor. Onun için FETÖ’nün adamları “bunlar tiyatro oynuyor, yoksa ülkede bir şey olmadı” gibi adi laflar ettikleri zaman bazı Batılılar bunlara kanıyor ve bize inanmakta zorluk çekiyorlar. Bizim bunlara bunu usanmadan sıkılmadan anlatmamız lazım. Biz yandım Allah deyip kimseden şefkat dilenmeyiz ama yaptıklarımızın da görülmesini ve takdir edilmesini isteriz. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland darbeden sonra “geçmiş olsun” dilekleri ve dayanışma söylemleri ile buraya gelen ilk yetkili oldu. Ama Avrupa Birliği’nden hala ses yok…