BİRİLERİ GAZZE ÜZERİNDEN PARALEL'E HİZMET EDİYOR

İlnur ÇEVİK 01 Tem 2016

İlnur ÇEVİK
Tüm Yazıları
Hepimizin çalışmalarını takdirle karşıladığı muhafazakâr Türk yardım kuruluşlarından biri olan İnsani Yardım Vakfı (İHH) içinde birileri bu günlerde yaydığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtı söylemlerle AK Parti'yi ve Cumhurbaşkanımızı arkadan vuran bir Fethullah Gülen örgütüne göz kırpıyor gibi gözüküyorlar.

Hepimizin çalışmalarını takdirle karşıladığı muhafazakâr Türk yardım kuruluşlarından biri olan İnsani Yardım Vakfı (İHH) içinde birileri bu günlerde yaydığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtı söylemlerle AK Parti’yi ve Cumhurbaşkanımızı arkadan vuran bir Fethullah Gülen örgütüne göz kırpıyor gibi gözüküyorlar. Bu kişiler Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesini sağlayan anlaşmayı “Erdoğan Filistin’i sattı” sloganı ile maalesef sabote etme eğilimi gösteriyorlar. Ve bu kara propaganda yalnız Türkiye’de değil Filistin’de de yapılıyor…

31 Mayıs 2010 tarihinde İsrail işgali altında bulunan Gazze’deki ablukaya dikkat çekmek ve delmek için İHH organizasyonu ile oraya giden Mavi Marmara gemisine İsrail askerleri tarafından baskın düzenlenmiş ve 10 kişi yaşamını yitirmişti. Gemide bulunan birçok yolcunun da yaralanması ile sonuçlanan baskın sonrası Türkiye – İsrail ilişkileri gerilmiş tarihi bir kriz yaşanmıştı. Dönemin Başbakanı Erdoğan “geminin gitmesine izin vermekle” suçlanmış ve İHH’ye sahip çıkmıştı… Peki neden? Çünkü bu ülkenin Başbakanının, Cumhurbaşkanı’nın görevi nerede olursa olsun Türk kuruluşlarına ve sivil Türklere saldırı oldu mu onlara arka çıkmak, onları korumak ve kollamaktır. Hele hele bunlar Filistinliler gibi mağdur olmuş insanlara yardım etmeye çalışıyorlarsa… İsrail silahsız Türk insanına orantısız güç kullanmış, Türk insanını öldürmüş ve dünyanın gözü önünde ve ABD Başkanının şahitliğinde bu yaptıkları için Türkiye’den resmen özür dilemiştir. Şimdi de bu konuda haksız olduğunu kabul edip 20 milyon dolar tazminat ödüyor… Bunları Erdoğan yönetimi sağladı. Bu olayı Erdoğan üç yıl öncede bitirebilirdi ama neden yapmadı?

Cevabı çok açık… Çünkü o zaman özrü ve tazminatı kabul etseydi ve çekilseydi gerçekten İsrail ablukası altında inleyen Filistin’i  “satmış” olurdu. Türkiye’nin ülke çıkarları “belki de özrü kabul et, parayı al ve çekil ve kendi işine bak” şeklinde olabilirdi. Mısır dâhil birçok Arap ülkesi Filistinlilere böyle arkalarını dönmedi mi? Ama Erdoğan Filistinlilerin hatırına, doğru olanı yapmak hatırına kendi kısa dönemli çıkarlarımızı kenara koydu ve insanlık gösterdi, Müslümanlık gösterdi. Düşeni yalnız bırakmadı. Direndi ve sonunda ablukayı sürekli kıran, İsrail’in çıkarlarını da gözeten bir formül ortaya çıkardı. Türkiye Filistin’i imar ve inşa edecek, altyapısını yapacak, okul ve hastane açacak, devamlı yardım malzemesi akışı sağlayacak, su ve elektrik getirecek… Daha ne yapsın? Hangi ülke bu kadarını Filistinliler için yaptı? Şimdi dönüp birileri “Erdoğan Filistinlileri, Gazzelileri sattı” demeleri İHH’yı gereksiz bir şekilde zora sokuyor… Bu insanlar Erdoğan’ı arkadan vurduklarının farkında mı? Paralel’e hizmet ettiklerini bilmiyorlar mı?    

Bütün bunları gören Cumhurbaşkanımız tabii ki “Uluslararası bazda bir adım atıyoruz. Siz kalkıp da Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün başbakanına mı sordunuz. Biz zaten oraya gerekli yardımı Gazze’ye bugüne kadar hep yaptık yapıyoruz. Filistin’e yaptık yapıyoruz. Bunları da yaparken bir yerlere gövde gösterisi olsun diye değil, her şeyi uluslararası diplomasi neyse bu diplomasi içinde yaptık; yapıyoruz, yapacağız. Bunları davul zurna çalarak değil edebi adabı içinde yaptık, yapıyoruz. Cuma günü Mersin’den 10 bin tonluk gemi kalkıyor. Bu arada Gazze’de 200 yataklı bir devlet hastanesini bitirdik, yakında açılışı yapılacak” diye konuşur. Birileri yanlış yolda. Bu tutumunu düzletmeli ve aslanın hakkını aslana teslim etmeliler. Yatsınlar kalksınlar Erdoğan’ın ayakta kalmasına dua etsinler. O olmasa dünya mağdurlarının ve mazlumlarının hali nice olurdu?