Süleyman Soylu'nun öncelikle bu istifalardan ve sonrasında neden göreve döndüğü ile ilgili yaptığı açıklamadan anladığımız vatan hainlerine karşı sert tavrına karşı duygusal bir kişiliğinin olduğudur.
Koronavirüs ile mücadele kapsamında hafta sonu 30 büyükşehir ve Zonguldak için ilan edilen 2 günlük sokağa çıkma yasağı geç duyurulduğu ve insanlar marketlere akın ettiği gerekçesiyle tartışmalara neden oldu. Bunun üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Gayretle ve titizlikle yürütülen bir süreçte tamamen salgının önlenmesine yönelik hafta sonu sokağa çıkma kararının uygulanmasının sorumluluğu, her yönüyle şahsıma aittir" diyerek istifa ettiğini duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Bakan Soylu’nun istifasını kabul etmeyerek pazartesi günü yaptığı açıklamada “İçişleri Bakanımızın gösterdiği hassasiyeti takdirle karşıladım ancak istifasını kabul etmeyerek görevini sürdürmesini istedim.” ifadelerini kullandı.
Soylu, 2 Şubat 2018 tarihinde Trabzon’da Türkiye Gençlik Vakfı’nın toplantısında da "Bugün İçişleri bakanıyız, yarın belki değiliz. Buradan gideriz belki bir daha gelişimiz olmaz" sözleriyle istifa sinyali vermiş ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, o zaman da böyle bir şeyi kabul etmeyeceğini kendisine söyleyerek görevine devam etmesini istemişti.
Süleyman Soylu’nun öncelikle bu istifalardan ve sonrasında neden göreve döndüğü ile ilgili yaptığı açıklamadan anladığımız vatan hainlerine karşı sert tavrına karşı duygusal bir kişiliğinin olduğudur.
Burada en önemli olan ise milletin vatanı için çalışan her siyasetçiye sahip çıktığı gerçeğidir. Duyulduğu andan itibaren sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istifayı kabul etmemesi talep edilerek istifanın millet tarafından da kabul edilmediği yönünde 2 milyondan fazla tweet atıldı.
FETÖ, PKK, DHKP-C gibi terör örgütlerinin korkulu rüyası haline gelen Süleyman Soylu, milletin sevgisini kazanırken gitmesi yönünde hayal gören vatan hainleri de bayram yaptı. En aşağılık cümleler ile yayın organlarından Soylu’nun istifa kararını duyurdular.
Elbette millet tarafından sevilip terör örgütleri tarafından böylesine nefret edilmesinin nedeni cesaretle, bu vatanı bölmek ve parçalamak isteyen tüm terör odaklarını bitirme kararlılığıydı.
Terör örgütlerine karşı yapılan operasyonları yakından takip etmesi, 15 Temmuz’daki cesareti, Elazığ depreminde gösterdiği devlet adamlığı, kahraman vatan evlatlarının, şehit ve Diyarbakır annelerinin yanında yer alması milletimizden hep takdir topladı.
İstifa ettiği sıralarda şehit çocuklarından aldığı mesajların kalbine dokunduğunu ve milletin iyi niyetinden şüphe etmemesinden çok etkilendiğini söyleyen Soylu, Devlet Bahçeli'nin mesajının da kendisi için çok önemli olduğunu belirtti.
Şehit çocuklarının 'Bizi bir kez daha babasız bırakma' şeklindeki mesajlarına kayıtsız kalmayarak “soylu bir karar” ile görevinin başında kaldı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın verdiği karar gibi “soylu” bir devam ediş olacak bu…
Her zaman bu millet kimin yanında duracağını çok iyi bilir. Milli iradenin gücünü bir kez daha herkese gösteren bu milletin soyluluğu karşısında hiçbir kötülük hayat bulamaz.
Soylu’nun istifasından sonra kahrolan ve nefret kusan PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin ve bu zihniyet içerisinde olan herkesin istemeyerek olsa da kabul etmesi gereken bir gerçektir bu!