Adamlar yapıyor abi! Eğer bizim ülkede eksik gedik bir durum varsa hemen Amerika olur Avrupa olur örnek göstererek bu lafı ederiz. Adamlar yapıyor abi!
Adamlar yapıyor abi! Eğer bizim ülkede eksik gedik bir durum varsa hemen Amerika olur Avrupa olur örnek göstererek bu lafı ederiz. Adamlar yapıyor abi!
Bir örnek verelim. Çevreye duyarlı çözümler üreten ülkeler için söyleriz mesela. Rüzgar enerjisi santrallerinin gördüm Almanya’da. Vay ki vay... Adamlar yapıyor abi! Demeyelim de ne yapalım mı diyorsunuz. Yooo deyin de. Ağaçlar gidiyor, ormanlar yokluyor dendiğinde hemen itiraz etmeyin o halde. Elektrik kesilince şikayet etmeyeceksiniz o zaman filan diye lafı yapıştırmadan bir düşünmek gerek. Alternatif neler olabilir? Adamlar yapıyor da bizim neyimiz eksik.
Muğla'nın Milas ilçesinde yer alan Akbelen ormanında kömür maden sahasının genişletilmesi için ağaçların kesilmesi önce bölge insanının sonra ise kamuoyunun tepkisine neden oldu. Malum yaz aylarında yangınlarla kaybettiğimiz ormanlık alanlara üzülürken Akbelen’de ağaçların kesilmesi üzerine tuz biber oldu. İkizköy insanı ağaçlar kesilmesin diye 2019 yılından beri mücadele veriyor. Çoğu zaman güvenlik güçleriyle karşı karşıya geliyor. Maden şirketi saha genişletilmesi için iş makineleri ile ormana girince olanlar oldu.
Yapılan açıklamalara bakılırsa santralin Ege elektriğin yüzde 62’sini karşıladığı belirtiliyor. Kesilen bölgenin ormanlık içinde küçük bir alana denk geldiği rakamlarla açıklanmaya çalışılsa da havadan elde edilen görüntüler üzücü.
Bir orman demek aslında sadece oradaki ağaçlar demek değil hepimiz biliyoruz. Bir ekosistemden söz ediyoruz. Akbelen ormanı bitki örtüsü ve değişik ağaç türleri ile zengin bir bölgedir. Marmaris yöresini tanıyan, ziyaret edenler bilir. Evet kesilen ağaçların yerine çokça ağaç dikilebilir. Ancak oradaki nadir bulunan türler geri gelir mi? Üstelik ağaçlar kesilince orada yaşayan türlü canlının yaşam alanı da yok olmuş oluyor. Türkiye tabii güzellikleri konusunda çok şanslı bir ülke. Belki bu sebeple hoyrat davranabiliyoruz kimi zaman. Öyle ya dağ taş ağaç. Ne olur birazı gitse.
Kamu yararı var deniyor ya kesim için. İşte orada duralım. İdarenin başka çözümlere yönelmesinin vakti gelmedi mi? Yukarıda bahsettiğim örnekte olduğu gibi rüzgar santralleri olur. Güneş enerjisinden faydalanmak olur. Bunlar yetkili kurumların pekala bildiği ve ülkemizde de örnekleri olan alternatif enerji kaynakları. Neden çoğalmazlar bilemiyorum doğrusu. Özellikle rüzgar santralleri ile günümüzde Çin Amerika ve Almanya öne çıkıyor. Çin toplam elektrik üretiminin yüzde 34’ünü bu yolla elde ediyor. Bazı ülkelerde tarımla ilgilenen insanların bireysel elektrik ihtiyaçları için rüzgar tribünlerini tercih ettikleri biliniyor. Öte yandan diğer elektrik üretim metotlarına göre daha düşük bir maliyet söz konusu.
Enerji ihtiyacı bir gereklilik olsa da 200’den fazla bitki, 100’ü aşkın kuş ve 30’dan fazla memeli türüne ev sahipliği yapan bir ormanı korumak önceliğimiz olmalı. Her yıl iklim dengesinin biraz daha bozulduğunu da göz önüne alarak sahip olduğumuz ormanlara dört elle sarılmalıyız.
Akbelen’e sahip çıkmaya çalışan köylümüze ve konuya duyarlı vatandaşlarımıza kesimi durduramasalar da sırf kamuoyunun dikkatini çektikleri için teşekkür borçluyuz bana göre. Günlerdir devam eden kesimi durdurma çabaları içinde dikkatimi çeken ise şu fotoğraf oldu. Bölge insanıyla kesimi sürdüren firmanın araçları arasında koridor oluşturan jandarma güçlerinin yorgun bir anda yine o ağaçların altında sıcaktan korunma çabaları aslında her şeyin özeti gibiydi. Bu yazıyı yazdığım günlerde adına Eyyam-ı Bahur denilen sıcaklar ülkemize ulaştı. Klimayı çalıştırıp serinlerim diyorsanız haklısınız bu bir çözüm. Yalnız enerji kaynakları tamamen tükenip altında serinleyebileceğimiz son ağaç da yok olmadan başka çözümler bulmalıyız.