Teknolojik gelişmeler artıkça siber riskler ve tehditler de aynı hızda karmaşık bir hâle gelmekte, değişmekte ve artış göstermektedir.
Bilgi ve teknolojide yaşanan gelişmeler büyük bir hızla yaygınlaşmakta ve teknolojik ürünler yaşamımızın bir parçası haline gelmektedir. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 53.6’sı, yani 4,1 milyar insan internet kullanmaktadır. Kullanıcılar arttıkça bilgi ve iletişim teknolojilerinin güvenli kullanımı sadece ülkemizde değil dünyada da bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Teknolojik gelişmeler artıkça siber riskler ve tehditler de aynı hızda karmaşık bir hâle gelmekte, değişmekte ve artış göstermektedir.
Siber tehditlerin gün geçtikçe yıkıcı etkileri artmaktadır. Bu tehditlerle mücadele ederken alternatif planlar, güvenli siber uzayın temelini oluşturacaktır.
Ne kadar iyi istihbarat sisteminiz, özel kuvvetleriniz, akıllı silah sistemleriniz ve özellikle nitelikli füze gücünüz varsa, o kadar güçlüsünüz demektir. Bu gücü korumanın ve geliştirmenin tek yolu ise uzay ve siber-uzaydan geçmektedir.
Küreselleşmenin doğasından kaynaklı karmaşık tehditler ve bilginin hızla geniş kitlelere yayılması nedeniyle krizler, hiç olmadığı kadar çabuk ve öngörülemez bir biçimde meydana gelecek ve kolayca kontrolden çıkabilecektir.
Şimdiye kadar mekan olarak kara, deniz ve havaya özel bir önem atfedilerek bir sonraki dönemde daha çok güçlenerek var olma anlayışınI temsil eden jeopolitik teorilerin odağı uzay ve siber-uzaya kaymaktadır.
Geliştirilecek sistemlerin temelleri uzay ve siber uzaya dayanmadığı sürece; sahip olduğunuz gücünüzün hiçbir stratejik anlamı kalmayacaktır.
Siber uzay küresel güçler arasında mücadelenin yaşamsal hareket alanıdır. Ülkelerin siber savaş konusunda kendilerini korumaları, geliştirmeleri artık vazgeçilmez bir ulusal güvenlik meselesidir. Sınırları belli olan ve uluslararası hukuk normlarıyla kontrol altına alınmış güvenlik anlayışının yerini sınırları belirsiz, saldırmanın savunmaktan daha düşük maliyette olduğu güvensiz bir alan ortaya çıkmaktadır.
Sosyal medya çökünce
Telefonlarımızda kullandığımız sosyal medya platformları ve internet işlevsiz hale geldiği zaman biz de işlevsiz hale gelmekteyiz. Yakın zamanda bazı sosyal medya uygulamalarında yaşanan uzun süreli aksaklık nedeniyle birçok insan ve şirket mağdur duruma düşmüştür. Bu aksaklık aslında bu ortamın ne kadar güvensiz bir ortam olduğunu bize bir kez daha hatırlatmıştır.
Yaşanan aksaklıklar sonrasında bazı spekülasyonlar ortaya atılmıştır. Bunlardan biri yapay zeka için uygulamalardaki kişisel bilgilerin uygulamanın sahipleri tarafından alınmak istenmesidir. Ancak böyle bir aksaklıkta şirketlerin dolayısıyla ülkenin ekonomisinin etkileneceği bilinse de yapay zekayı ve siber uzaydaki etkinliği bir adım öne taşımak için ekonomiler bile ikinci planda kalmaktadır. Bu da gelecekte siber uzayın ülkelerin ekonomisinden bile daha etkin rol oynayacağının göstergesidir.
Bir diğeri ise bu pastadan pay almak isteyen ülkelerin siber saldırı yapmış olabileceğidir. Her ne açıdan bakarsak bakalım burada zararlı çıkan uygulamalara körü körüne bağlanan bizleriz.
Rusya ve Çin bu aksaklıktan fazla etkilenmemişlerdir çünkü kendilerine ait olan sosyal medya uygulamalarını vatandaşlarına kullanmayı zorunlu tutmaktadırlar.
Tüm bunları göz önüne alarak biz de bu ülkeler gibi herhangi saldırıda iletişimin aksamaması için alternatif planlar belirlemeliyiz. Siber uzaya ve yapay zekaya yapılan yatırımları her geçen gün arttırarak devam ettirmeliyiz.