26 Temmuz'da Dozer Cemil Sezonu (hayırlısıyla) bitiyor.

Daha bu sezon bitmeden gelecek sezonun ne zaman başlayacağı konusunda bir tartışmadır aldı, yürüdü.

Kulüpler Birliği Vakfı ile Futbol Federasyonu’nun geçen hafta yaptıkları toplantıdan sonra bu konu daha da alevlendi. Kulüpler Birliği 2020-2021 Futbol Sezonu’nun en erken 15 Eylül haftasında açılmasını isterken, TFF neredeyse bir ay daha erken yani 15 Ağustos haftasında Liglerin başlamasından yana.

26 Temmuz’da Dozer Cemil Sezonu (hayırlısıyla) bitiyor. Rahmetli Cemil Abi’nin hayatı da böyle birçok şanssızlıkla dolu geçmiş ve genç yaşta başına gelmedik kalmamıştı. Merhumun şanssızlığı ölümünden sonra da devam etti, baksanıza adını verdiğimiz sezon Kovid 19’a denk geldi.

Milli Takımımızın UEFA Uluslar Ligi’ndeki rakipleri Macaristan, Sırbistan ve Rusya. İlk maçımız 3 Eylül Perşembe günü –muhtemelen- İstanbul’da Macaristan’la. Üç gün sonra 6 Eylül Pazar günü bu sefer Sırbistan yolcusuyuz. Gördüğünüz gibi takvim oldukça sıkışmış durumda. Uluslar Ligi planlamaları yapılırken ne Kovid-19 vardı ne de pandemi vardı. Virüs bütün dünyayı hızla etkisi altına alıp futbol karşılaşmaları yapılamayınca ertelene ertelene işte sezonun bitişi geldi Temmuz Ayı sonuna dayandı.

Transfer fiilen başladı ama ligler devam ediyor, şu futbolcu şu takımla anlaştı, şu teknik adam bu takımla söz kesti haberlerinden geçilmiyor ama TFF’ye verilen listelerle de bu sezon tamamlanacak. Ondan sonra 20 günden az olmamak üzere futbolcuların yıllık kanuni izin hakları var. (Bkz. İş Kanunu ilgili madde) izinden dönen futbolcuların takımları ile yeni sezona hazırlık kampları var, kamplarda oynanacak hazırlık maçları var.

“Boşa koyuyorsun dolmuyor, doluya koyuyorsun almıyor der” Babacığım. Aynı durum anlayacağınız.

Milli Takım hepsinden önemli elbette. Şenol Hoca güzel bir milli takım şekillendirdi. Çağrılan, çağrılacak futbolcular hakkında en ufak bir tereddüt yok artık kamuoyunda. “Papazların” devri geçti artık. Kamplarda silah çekenler, havaalanında gazeteci kovalayanlar, uçakta kavga çıkartanlar maçları televizyondan izliyor artık olması gerektiği gibi. Şimdi pırıl-pırıl gençlerimiz var Ay Yıldızlı forma altında. Yenseler de yenilseler de edepli, ahlaklı, centilmen ve kaprissiz oynuyorlar oyunlarını.

Bir de yayıncı kuruluş var denklemde. Onun istek ve talepleri her şeyden daha öncelikli çünkü “parayı veren düdüğü çalar” sadece Nasreddin Hoca fıkrası değil bizatihi hayatın gerçeği (Nasuriddin Hoca’nın her sözünde binlerce hikmet olan bir Anadolu Ereni olduğu söylenir). Katarlılar hafta içine maç istemiyor normal sezonda çünkü reytingler hafta içi yatışta oluyor. Varsa yoksa Cuma-Cumartesi-Pazar günleri var maç yayın günü olarak.

Şenol Hoca ilk Macaristan maçından önce bir- iki hazırlık maçı oynayarak takımdaki kimyayı oluşturmak isteyecektir daha önceki senelerde olduğu gibi. Yani 3 Eylül’den en az on gün geri sayalım 23 Ağustos falan yapar. Bir de hazırlık maçından önce liglerin başlaması lazım ki kim ne durumda Hoca görsün gerekirse kadro revizyonu için zaman kalsın. İki lig haftası da 11-12 gün yapar, buyurunuz 23 Ağustos’dan iki önceki Cuma günü 14 Ağustos’ta top başına. Belki çok çok zorlasanız 21 Ağustos ama asla daha geç değil.

Eee ne yapalım bu sene de böyle olsun, yeter ki Milli Takımız bizim göğsümüzü kabartsın, pandemi sonrasında bize mutluluk verecek sonuçlar alsın. Son söz olarak başlıkta dediğimiz gibi Şenol Hoca haklı.