Gabon diye bir ülke var, Afrika'da. Önceden Afrika deyince sadece zenci kelimesi gelirdi aklımıza. Şimdi, Türkiye'nin farklı kurumlarının vesilesiyle bu coğrafyaları öğrenmeye başladık. Türk Hava Yolları'nın Gabon uçuşuna binerseniz Kinşasa aktarmasıyla birlikte aynı uçakta 10 saat geçirince başkentine ulaşıyorsunuz. Dünya küçüldü.
Artık ülkelerin isimlerini, başkentlerini ve hikayelerini öğreniyoruz. Gabon’un ismi mesela deltanın Portekizler tarafından şapkaya benzetilmesi sonucu verilmiş. O vakte kadar şapka nedir bilmeyen bir milletin ismi oluvermiş. İlerleyen zamanlarda Portekizler bu sömürgesi üzerindeki haklarından vazgeçip İspanyollara devretmişler. İspanyollar uzunca bir süre ilgilenmemiş. Sonra Fransız sömürgesi olmuş. Başkenti de ironik bir şekilde Libreville olmuş. Özgür şehir. Hani Amerika durmadan dünyanın bir yerlerini özgürleştirir ya. Sömürgelerde de bu moda eskiden başlamış. Ülke Hristiyanlaştırılmış ve bağımsızlık sonrasında kendi kendini yönetmeye başlamış. Yüzde olarak az bir Müslüman nüfusu da var.
Ülkenin bağımsızlığının ardından Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenen Albert-Bernard Bongo daha sonra İslam’ı seçmiş ve Omar Bango ismini kullanmaya başlamış. İhtida vesilesinin Muammer Kaddafi olduğu söyleniyor. Omar Bongo ve daha sonraki adıyla Hacı Omar Bongo tam 41 yıl ülkesini yönetmiş. Hak vaki olmuş ve 2009 yılında hayata gözlerini yummuş. Geçici süreli yöneticilerin ardından oğlu Ali işleri devralmış. Ağustos 2009’dan beri seçilmiş cumhurbaşkanı olarak görevine devam ediyor.
Ömer’in oğlu Ali son seçim kampanyası süresince kullandığı slogan “Birlikte değişiyoruz” olmuş. Fransızca tabii kullandıkları dil. Baba oğulun yönettikleri bu Batı Afrika ülkesi elbette kendi içinde değişimler geçirmiş, biz bunları hiç görmedik. Ancak son zamanlarda ilginç bir gelişme oldu. Ekim ayının son günlerinden itibaren Ali Bey ortalarda görünmüyordu. Dış haberler masası dışında kimsenin ilgisini çekmeyen bu haber Kaşıkçı gelişmeleriyle bir araya gelince ortaya kuşku dolu senaryolar geldi. Ali Bongo’nun son görüldüğü yer Suudi Arabistan’dı zira.
Kendisinin İngiltere’de tedavi gördüğü açıklansa da sonradan Suudi Arabistan’da tedavi gördüğü açıklandı. Bunu kanıtlayan bir görüntüye rastlamadım. Suudi Arabistan’daki tedavisinin Fas’ta devam edeceği açıklandı. Yine görüntü yok.
Tüm bunları niye yazıyorum. Gabon’un devlet başkanının ortadan kaybolması bize halının altına süpürülmüş sömürge geçmişini ve yeni dönemde sahada aktif olmak oyuncuların kartlarını nasıl oynadıklarını gösteriyor. Portekizlerin şapka ismini layık gördükleri bu ülke, bize tüm bir kolonyal geçmişin kesitini sunuyor. Babası Barselona’da hayata gözlerini yuman Ali, ülkesinin geleceğini “birlikte değişerek” yeniden kurmayı amaçlıyor. Suudi Arabistan’da hastalanıyor ve kendisini daha güvende hissedeceği Fas’a geçmek istiyor.
Biz ise Gabon’un haritadaki yerine bakıyoruz, hikayesini öğreniyoruz. Meraklı olanlar için şapkadan sadece tavşan çıkmıyor. Kocaman bir tarih çıkıyor. Bize düşen Afrika’nın “birlikte değişme” çağrısına kulak vermek ve başkalarının bakış açısından değil, kendi gözlerimizle gözlüklerimizle birlikte nasıl bir gelecek oluşturacağımızı planlamak.