Reklamların konuşulduğu bir haftayı geride bıraktık. Haftanın başına fast food devi McDonald's'ın kahve reklamı damga vurmuştu.
Bir işe yaramayacağı en başından belli olsa da şirket Amerikalıların “talented” olarak isimlendirdiği kavrama çok güzel bir örnek olarak gösterilebilecek şekilde iyi bir fikir ve espri ile müşterilerinin karşısına çıktı. McDonald’s’ın özgün bir fikir ve güzel bir anlatım diliyle isim vermeden hangi fast food zincirine meydan okunduğunu bu kadar başarılı anlatabilmesi karşısında sanırım herkes şapka çıkardı. Reklam kampanyası McDonald’s’ın sadece hamburger yenen bir yer olmadığını, ekonomik fiyatlarla kaliteli kahve de içilebileceğini vurguluyordu. Tabii ki insanların McDonald’s’ın restoranlarına aslında hamburger yemek için gittiklerini ve orada çok fazla zaman geçirmeden karınlarını doyurmak niyetinde olduklarını bu reklamda görmüyorduk. O nedenle de tüm kampanyanın bir sunum süreci ve insanları harekete geçirecek çağrısı vardı. Aslında ucuz bir içecek olan kahveyi size bir imaj unsuruymuş gibi sunan yerlere neden fazla ödediğinizi sorguladıktan sonra serideki tüm bitişlerde sadece 1 TL vurgusu yapılıyordu.
Oysa ki başta Sturbucks olmak üzere kahve zincirlerinin müşterilerine rahat oturma alanı, alışveriş yapmama esnekliği, ücretsiz kablosuz internet bağlantısı da vererek “müdavimi olunan” yaşam alanları sunduğunu hepimiz biliyoruz. Yani iş McDonald’s’ın indirgediği gibi tek başına 1 TL sorunu değil. Zaten şirketin kahve reklamları beğeni kazanıp, akıllardaki McDonald’s markasını tazeledikten sonra hamburgercide 1 TL’ye satılan kahvenin azlığı da sosyal medyada alay konusu oldu. McDonald’s iyi bir reklam ile izleyenleri güldürdü ama kahve satabildi mi inanın bilmiyoruz.
Haftanın ikinci yarısına ise Samsung Türkiye’nin “Farklı Bak” sloganıyla taçlandırdığı cep telefonu (Galaxy A serisi) reklamı damga vurdu. Ancak nedendir bilinmez Samsung Türkiye, yine Galaxy A serisi için sosyal medyada “skandal” olarak değerlendirilen bir işe imza attı ve şu an dünyada Samsung’un en büyük rakibi olan Huawei’nin Türkiye’de çektiği ve beş ay önce yayınladığı reklamın neredeyse birebir aynısını paylaştı.
Galaxy A serisi uğursuz mu?
Samsung yakın geçmişte de “sosyal medya ünlüsü” olarak değerlendirdiği bazı kişilere Galaxy cep telefonları için bir reklam videosu çektirmiş, ancak bu videoda yalan ve yanlış bilgiler verildiği konusunda sosyal medyada güncel tanımlamayla “linç yemişti”. Ardından da anlaştığı ünlülerden reklamı yayından kaldırmalarını ve yasal anlamda daha “sorunsuz” bir versiyonu yayınlamalarını istemişti. Bu arada (ben de dahil) birçok son kullanıcı Ticaret Bakanlığı’na bağlı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü’ne konuyla ilgili şikayet talepleri ulaştırdı. Konuyla ilgili incelemelerin halen sürdüğünü biliyoruz. İlgili kamu kurumunun gelen birçok şikayeti tek tek incelediğini biliyoruz. Gerek görürse Samsung Türkiye’ye aldatıcı reklam, reklam yoluyla yanıltıcı bilgilendirme ve gizli reklam gibi kanuna aykırı birçok noktada ceza keseceğine de eminim.
Ne yazık ki şu an konuştuğumuz rakibin reklamını (ve hatta reklamda kullandığı müziği bile) taklit etmenin sanırım ülkemizde herhangi bir cezası yok.
Sadece Türk ahlakı için çok önemli olan ayıplanmak ve vicdanlarda suçlu bulunmak gibi yaptırımları var. Peki tamamı iyi anne “babaların” okumuş çocuklarından oluşan Samsung Türkiye üst düzey yöneticilerini, Huawei ile rekabet etmek yerine Huawei’yi taklit etme aşamasına getiren şeyi sadece özgüven eksikliği ile veya kaybedilen pazar payı ile açıklamak mümkün mü? Koca koca yöneticilerin düştükleri bu “ayıplı” durumu daha önceden hesaplamadıklarını varsaymak bana biraz saflık gibi geliyor. Yıl sonu yaklaştığı için doldurulamayan satış kotaları nedeniyle alınamayacak primlerin baskısı ile bu işin yapılmış olabileceği ise sektörde konuşulanlar arasında.
Ben teknoloji şirketlerinin birbirlerini taklit etmelerindense birbirleriyle tüketiciye fayda sağlayacak konularda rekabet etmeleri gerektiğini düşünüyorum. O nedenle de 2019 takvim yılının Samsung Türkiye için bir an önce sona ermesini istiyorum. Çünkü en büyük rakibini taklit etmeyi Samsung Türkiye’ye yakıştıramıyorum. Çünkü tüketicilere yanlış bilgiler verilmesi ve gizli reklam gibi etik dışı aktivitelerle Samsung Türkiye adının birlikte anılmasını doğru bulmuyorum. Çünkü özgür ve bağımsız yayıncıları “Bak sonra seni mahkemeye veririz” diye tehdit etmeyi Samsung Türkiye’ye yakıştıramıyorum. Samsung Türkiye eğer Huawei olacaksa, tek hedefi buysa; bunu reklam filmiyle değil müşteri hizmetleriyle, teknik servis kalitesiyle yapmasını arzuluyorum.