Sağlıkçılarımızın sıkıntı ve taleplerini, 657- 4/b'li süresiz sözleşmeli sağlık çalışanlarının platform yöneticilerinden Tahir Duymaz'ın bana ulaşmasıyla detaylı bir şekilde öğrendim.

Pandemi sürecinde canları pahasına mücadele eden sağlık çalışanları, büyük bir fedakarlık örneği sergilediler.

Çocuklarını, eşlerini, anne ve babalarını dahi göremediler.

Hepsine minnet duyduk. Açıkçası değerlerini daha iyi anladık diyebilirim.

Sağlıkçılarımızın sıkıntı ve taleplerini, 657- 4/b’li süresiz sözleşmeli sağlık çalışanlarının platform yöneticilerinden Tahir Duymaz’ın bana ulaşmasıyla detaylı bir şekilde öğrendim.

Duymaz, mağduriyetlerine sebep olan durumu şöyle anlattı:

“2013 ve 2017 yılları arasında Sağlık Bakanlığı tarafından 657- 4/b’li sözleşmeli alımları oldu, daha sonra 2017’de bir kanun geldi ve bakanlık 663 KHK’nın 45/A maddesine göre alıma başladı. Bu alımlar da 3+1 şeklinde oldu. Yani 3 yılını dolduran sağlık çalışanları kadroya geçebiliyordu lakin 2013 ve 2017 yılları arasında atanan 647- 4/b’li sözleşmeli sağlık personeli buna dahil edilmedi. Bizler de aynı sınava girdik ve puanlar alarak atandık fakat 2017 ve sonrasında atanan sağlıkçı arkadaşlarımız kadroya geçti. Bizler bu haklardan yararlanamadık ve kadroya geçişimiz maalesef yok!”

Birkaç sağlık çalışanına ise neler yaşadığını sordum.

Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde 4/b süresiz sözleşmeli hemşire olarak görev yapan bir sağlıkçımız şunları söyledi:

“Görevde yükselmemiz yok, tayin hakkımız yok, en acı verici de aile birliğimiz yok. Eşim Ankara'da özel bir fabrikada mühendis. 2,5 yaşında bir oğlum var. Bana yani annesine en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde işim gereği haftanın yarısından fazlasında Afyon ilinde olmam nedeniyle benden ayrı kalmakta ve maddi, manevi gelişiminde yanında olamamaktayım. Bu durumdan dolayı ne benim, ne eşimin, ne de küçücük oğlumuzun psikolojisi yerinde değil. Her evden ayrılışımda ağlayarak kilometrelerce yol gidiyor ve ondan ayrı günlerce çalışıyorum. Ben evden her ayrıldığımda oğlum hayata küsüyor, eve döndüğümde beni bir an bile yalnız bırakmak istemiyor, yine gideceğimden korkuyor.”

7 senedir doğuda görev yaptığını belirten diğer bir sağlıkçımız ise ailesinin 1200 km uzakta olduğunu ve hastalıklarında, ihtiyaçlarında yanlarında olamamanın kendini çok üzdüğünü söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:

“Annem senelerce ağladı üzüldü son 3 senedir tansiyon hastası oldu. Devletimiz bu haksızlığı, adaletsizliği duysun bizler KPSS ile atanmış devlet memurlarıyız, bu süresiz sözleşmeli durumu bize her konuda büyük mağduriyetler yaşatıyor. Hayatımız belirsizlik içinde… Ne aile, ne düzen, ne de bir gelecek inşa edemiyoruz. Bizim talebimiz sadece ve sadece adalettir.”

2015 yılının Ekim ayında Hakkari Yüksekova Devlet hastanesine 4/b sözleşmeli hemşire olarak atandığını belirten bir sağlıkçımız da, böyle anlatıyor hislerini:

“2020 oldu, artık tükenmiş ve umutsuz bir şekilde kadromuzun verilmesini bekliyoruz. 5 yıllık meslek hayatımda türlü türlü zorluklar yaşadım, sokağa çıkma yasağında siperlerin arkasında çatışmaların içinde çalıştım ve o dönemin Sağlık Bakanı tarafından teşekkür belgesi ile onurlandırıldım. Ve yine bilindiği gibi pandemi sürecinde hayatımızı riske atarak bu görevi de onurumuzla devam ettirdik. Şu an ailemden yaklaşık 1000 km uzaktayım, ailemin bana ihtiyaç duyduğu en acı günlerinde bile yanlarında olamadım.”

Bu konuyu Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş ile konuştum.

Farklı şartlar içeren sözleşmelerle gerçekleştirilen istihdamların kamu hizmetine hiçbir faydası olmadığı gibi, hizmeti sunan sağlık çalışanlarına birçok olumsuz etkileri olduğunu söyleyen Durmuş, “Üstelik sözleşmeli olarak istihdam edilenlerin kadroya geçmeleri kamuya hiçbir ilave yük getirmemektedir.” dedi. Durmuş devamında şunları ifade etti:

“Aynı çatı altında, aynı işi yaptığı halde 3-4 farklı sözleşme modeline göre istihdam edilmiş kişilerin maaşlarının farklı olması, eş-sağlık-can güvenliği gibi tayin haklarının farklı olması doğru bir uygulama değildir. Bu durumun sürdürülebilir ve adil olmadığı ortadadır. Mevcut süresiz 4/b sözleşmelilerin, Vekil Ebe -Hemşirelerin, Kamu Personeli Olmayan Aile Sağlığı çalışanlarının kadroya geçmeleri adına mücadelemiz sürüyor. “

Haklı bir talep var ortada, öyleyse yetkililere çağrı yapalım ve bu mağduriyetlerin giderilmesini onlar adına talep edelim.