Yazımızın başlığını merhum yazarımız Olcay Yazıcı'nın bir kitabını verdiği isimden ödünç aldım.
En sevdiğim kitap isimlerinden birisidir. Bu vesileyle merhumu da rahmetle anmış olalım.. Kütüphaneler Haftası münasebetiyle kitap merkezli bir yazı bizim de kaçamayacağımız bir ödev oldu.
Kitaplar, ümmetlerin, milletlerin maddi olduğu kadar manevi kaderinin de canlı şahitleridir. Mahfuz, korunmuş bir levhanın izdüşümüdür kitaplar.. İnsanlığının ruhunun vücut bulmuş hâlidir. Kadim bir sözleşmenin, Hâlık ile mahluk arasındaki ezeli ve ebedi bir ahdin yansımalarıdır yer ve gök arasında. Kütüphanemiz bu ahdi hatırlatmayı temel amacı kabul etmektedir…
Kitaplardan doğmuş, kitaplarla olmuş, kitap olmuş insanlar vardır. Amacımız yeni nesillerden de kitap insanlar ayaklı kütüphaneler yetişmesine öncülük etmektir.
İnsanlığa faydalı “güzel dostlar” yeşertmektir kitabın aslî vazifesi.. Milletlerin ruhu kitaplarla canlanır, hayat bulur. Bunun için kitapsız milletler yok olmaya mahkumdur. Bunun için milletlerin imhasına, yürüyen kitaplar olan âlimlerinden ve kütüphanelerinden başlanır. Bunun için Anadolu’daki Moğol istilasının ilk durağı kütüphaneler olmuştur.. Ve Buhara’da, Endülüs’te, Semerkant’ta.. “Barbar”, Kitabının yerine sahte kitaplar koymaya çalışan milletlerin adı olmuştur daima.. Ve her Ekber Şâh’a karşı direnen bir soylu bulunagelmiştir her asırda.
Bugün hepimize düşen asli vazife yürütülen kültür istilasına karşı yeniden bir diriliş mücadelesi vermektir..
Kitaplar bir milletin silinmeye yüz tutmuş hafıza kayıtlarıdır. Millet olma şuurunu o satırlara sinmiş soylu ruhlar vasıtasıyla tekrar sadırlarına yükler aslına hasret insan ruhu. Dört Kitabın manasını kitaplarla hatırlar insan. Peygamberlerine olan ihtiyacını ve ödenmez borcunu kitaplarla yeniden fehm ü idrâk eder. “Hâlık âvâzı”ndan gelen kitaplarla razı olmuş ve razı olunmuş olarak aslına döner insan.. Dünyasını cennet eden insan “kitaplı” insandır.. Halk ileyken Hak ile kalabilen “kitaplı” insandır. Ve sadece “kitaplı” insan “insan”dır…
Kitaplı bir toplum inşa etmekteki en büyük amaç insanlığın genelini kitaplı insan seviyesine çıkarmak yükseltmektir..
Medeniyetler kültür esasına dayanır. Kültür olmaksızın medeniyet, medeniyet olmaksızın millet teşekkül etmez. Medeniyet, dillerin, ırkların, renklerin, âdetlerin kaynaştığı bir bütündür. Bütün bu farklılıkları kaynaştıran aradaki ideal ve ruh birliğidir. Aynı ideali paylaşan, aynı ihtiyacı taşıyan bir medeniyet vücuda getirmek için duygularını, düşüncelerini, ruhunu, yürek ve bileğini faaliyete geçiren insanlar ancak bir millet meydana getirebilir. Türkiye artık tek vatan tek millet tek yürek olarak yayınlarımızla kapasitesimizle dünyanın müracaat mercilerinden biri olma yolunda kararlı bir şekilde yürümelidir.
Türkiye kitap merkezinde duygu ve düşünce birliğini yeniden sağlayarak yaratılış gayesi doğrultusunda kendisi, milleti ve bütün insanlık âlemi için evrensel bir kardeşlik muhitini yeniden tesis edebilecek, öncü, yürekli, hayata ve insanlığa geniş bir pencereden bakabilen ideal sahibi bir neslin teşekkülünde söz sahibi olabilecek birikimdedir.
Kitapsız, peygambersiz, ilahi terbiyeden nasipsiz besmelesiz toplumlar üretmeye and içmiş bir avuç bozguncu zihniyete karşı yeniden kimliğine sahip, insan olma şerefini haiz, haysiyetini ve yüceliğini Yüce Yaratıcısının kudretine boyun eğmekten ve sonsuz merhametiyle beslenmekten alan sağlam omurgalı bir yeni “diriliş nesli” ancak kitapla yetiştirilebilir.
Kütüphanelerdeki binlerce sessiz şahit, milletimizin tarihini köksüzlükten başlatmaya çalışan ve bu milletin ruhunu teşkil eden manevi dokuyu görmezden gelmek isteyen bâtıl düşünce sahiplerinin evlatlarını da içine almak üzere, binlerce senede Malazgirt’te, Söğüt’te, Bursa’da, Edirne’de Konya’da, İstanbul’da peygamber dualarıyla bir manevi gerdanlık gibi inci inci dizilen bir milletin manevi mirasını omuzlayacak bir gençliğin manevi mimarı olmak için hasretle beklemektedir.
Şairin “Okutur cahili echel ederiz” dediği gibi manevi boyutu yok sayan bir eğitim anlayışı sebebiyle bedeniyle ruhu arasındaki irtibat damarı kesilmiş bir gençlik için yeni bir çıkış yoluna ihtiyaç vardır. Ruhuyla bağlantıya geçemediği için hiç bir ideale sahip olamadan mezun olan insan yığınlarından ibaret bir yetişkin güruhu meslek kapılarını tutmuş durumda. Fakat Usta-çırak eğitiminden geçmediği için hayat eğitiminin püf noktalarından tamamen habersiz bu gençler, ne bir aile reisi, ne anne baba ne de ehil bir meslek erbabı olma donanımında. Bu darboğaz da kitabın çevresinde oluşacak halkalarla yıkılabilir ancak.
İslâm kültürü, bir S.Karakoç’un ifadesiyle bir “Hakikat Medeniyeti”dir ve alternatifi yoktur. İlk insandan, Kıyamet’e kadar insanlığın salahı ve felahının ortak adı “İslâm”dır. Bu hakikat medeniyetinin en büyük sancaktarı ise bu millet evladının şerefli ataları olagelmiştir. Cebel-i Tarık’tan Hindistan’a 500 küsur sene insanların sulh ve sükun içinde yaşamalarını sağlayanlar onlar olmuştur. Bugün yeniden bu sağlam ata mirasını keşfederek Avrupai millet mefhumu yerine kendi millet anlayışımıza dönme zamanıdır. Kendi elimizle kilitleyip üzerine oturarak dışarıya el açtığımız bir manevi hazine sandığının kilidini açma zamanıdır. Aslımıza dönmenin en sağlam yolu ise bize aslımızı en doğru ve emin kaynaklar eliyle nakleden ata yadigârı asırlık eserlerle ruh birliği hâline girmemizdir. Bunun için o asırlık hazinelerle yeniden barış yapmak ve onların güzel yüzlerindeki pencereleri bize açmalarını sağlayacak bir ihlasa, samimi bir gayrete ve iyi niyete ulaşmamız gerekmektedir.
Ümmeti, milleti, medeniyeti, devleti derin bir insanlık merhametiyle kucaklayan ve aralarında var gösterilmeye çalışılan sahte ayrılık projesi düzenlerini el birliğiyle bozan, kalbi diri, aklı uyanık, ruhu fa’’al bir gençlik, bütün insanlığın muhtac olduğu taze bir kan gibi ihtiyacını gittikçe daha fazla hissettirmektedir. Kütüphaneler gençliğn inşasına önemli bir katkıda bulunmak için büyük imkan sunmaktadır.
Hülasa bugün millet olarak bize düşen yeniden kütüphanelere dönmek yeniden kitap medeniyetini kurmaktır. Bu aşk ve idealle çalışan bütün Kütüphanecilerimizin ve kitap dostlarının kütüphaneler haftasını tebrik ediyorum…