Popüler kültür hafiftir ve bu sayede yüksek irtifaya ulaşabilir. Bu hafiflik onun hafife alınmasını gerektirmez. Aksine, düşüncelerin gündelik hayatta tedavüle sokulmasının en hızlı yöntemlerinden biridir.
Süper kahramanların evi olan Marvel’in “her şeyi” olarak tanımlanan Stan Lee öldü. Yüz yıla yaklaşan ömründe çizgi romanlardan büyük bütçeli yapımlara kadar önemli birçok işe imza attı. Örümcek Adam gibi birçok yapım onun imzasını taşıyor. İkinci Dünya Savaşı’nın devam ettiği günlerde Hitler’in propaganda makinisti Goebbels’e karşı Amerika’nın bir şeyler yapması gerekiyordu. Henüz küresel kültür oluşturma alanında tecrübesiz olan Amerika’nın imdadına Kaptan Amerika isminde bir karakter yetişti. Ortaya çıkaran Lee değildi ama taşıdığı potansiyeli çok iyi fark etmişti. Hitler’i yumruklayan bu kurgu karakter Amerikalılar arasında hızla kabul gördü ve maceraları milyonlar seviyesinde satılmaya başladı. Çizgi romanın bu başarısı sonraları beyaz perdeye de taşındı.
Kaptan Amerika, ABD’nin moral üstünlüğünün de bir sembolüydü. Haklı isen tek başına olsan bile güçlüsündür mesajını veriyor ve altını dolduruyordu. Savaş sonrası şehrin asayiş işlerine bakan süper kahramanlar da devriyeye çıkacaktı. Neresinden bakarsak bakalım Marvel bugün yaşadığımız dünyanın zihin kodlarını oluşturmuş, hayalin sınırlarını belirlemiş öncü bir yapım. Stan Lee’nin ölümünün ardından rota nereye sapacak bilmiyoruz. Biraz tasarımcıların biraz da tüketicilerin talepleri belirleyici olacaktır.
Stan Lee öldü kahramanları yaşıyor diye aklınızdan geçiyorsa size iki defa düşünmenizi öneririm. Zira ölen sadece Romanya Yahudisi bir ailenin çocuğu olarak New York’ta hayata gözlerini açan Stan Lee değil. Amerika’nın dünyaya sunduğu adalet ve özgürlük değerlerinin de son kullanım tarihleri geçti ya da geçmek üzere.
Trump yönetimi Nazi pençesinden çekip çıkardığı Fransa’yı nankörlükle suçluyor. Müttefiklerin askeri harcamalara daha fazla katkı sunmasını istiyor. Züğürtleyen tüccar eski defterleri karıştırırmış, o hesap. Kaptan Amerika artık Yurtsever Amerika’ya dönüşmek üzere ve yeni görevi Meksika sınırında kaçak mültecileri avlamak olacaktır. Emperyal iddialarından vazgeçmiş bir Amerika başka ne yapabilir.
Tabii devreye başka filmler de girecek. Mesela Galaksinin Koruyucuları. Yine bir Marvel filmi.
Rahmetli Akif Emre son yazısında Suudi Arabistan’da Trump ve Sisi’nin ellerini küreye koydukları kareye Marvel filmlerine benzetmesi boşuna değildi. Çocuklukları bu romanları okuyarak geçmiş olanların öykündükleri adres Marvel’di. Akif Emre yazısında gördüğü sahneyi Galaksinin Koruyucuları (kendi ifadesiyle Galaksinin Bekçileri) filmine benzetmişti.
Akif Emre de Stan Lee de aramızda değil. Ama öngördükleri gelecek projeksiyonlarını dünya politikasında her gün görmek mümkün. Kaptan Amerika son nefesini verdi ve Amerika da yeni bir süper kahraman çıkarmak için çok yorgun.
Yapılması gereken başka bir filmi başlatmak ya da eski filmlerden kolajla hayranların cebindeki üç beş kuruşu daha almak.
Kaptan Amerika’nın ilhamını aldığını düşündüğüm General Patton’dan bir alıntıyla yazımı bitireyim: Silahla savaşır, adamlarınızla kazanırsınız. Amerika’nın kaybettiği de bir hayal kahramanından fazlası.