Kadınlar çok dertli.
Kadınlar beni sever.
Onları anladığımı, empati yapabildiğimi çok iyi bilirler.
Benimle dertleşmek, kadınca sorunlarını anlatmak ve yardım etmemi isterler.
Nasıl davranacakları, nasıl düşünecekleri konusunda, hep yazarlar, bana hep sorarlar.
Kadınlar çok dertli.
O nedenle bugün erkekleri yazacağım.
Bakmayın siz bir araştırmaya göre, bir kadın ömrü boyunca toplam 16 ay ağlıyormuş.
Kadınlar için için ne kadar çok ağlar kimse farkında değil.
Eskiden bizim annelerimiz babalarımız, görücü usulü ile evlenmişler, mutlu mesut hayatlarını geçirmişler.
Ben ve bizim dönemimiz, bir şekilde karşılaşıp, tanışıp hayat arkadaşlarımızı bulduk.
Yanlış kararlar vermiş olabiliriz.
Ama şimdilerdeki tanışma şekli inanılmaz hikayelere imza attı.
Ne zaman sosyal medya hayatımıza girdi işte korkunç erkek hikayeleri o zaman başladı.
Çoğu erkek, orayı tanışma yeri, kadın arama, bulmak yeri sandı.
Bütün çakallar oraya üşüştü.
Ve bu çakallar orayı avlanma yeri olarak anlayıp, kadın avcısı gibi orada beklemeye başladı.
Kadınlar inandılar ve bu avcıların eline düştüler.
İstisnalar kaideyi asla bozmaz.
Anlatacağınız tek tük mutlu hikayeler şu anki olan biten soruları kapsamaz.
Kadınlar bana neler yazıyorlar inanamazsınız.
Kitap yazsam roman olur.
Ey kadın arkadaşlarım.
Bir erkek size dm üzerinden yazıyorsa, mutlaka başka kadınlara da yazıyordur.
Diyelim ki iltifatlarına bayıldınız, ya da adamı beğendiniz ve cevap vermek istiyorsunuz, sakın ve asla hemen cevap vermeyin.
Avcı erkekler, kadınlar neden hoşlanır, zaafları nedir çok iyi bilirler.
Mutlaka size ulaştığı sosyal medyasında, kaç kişiyi takip ediyor, kaç kişi onu takip ediyor bakın.
Takipçilerinin ne kadarı kadın mutlaka bakın.
Takip ettiği kaçınmayın profillerine bakın ve o kadınların ortak noktasını bulun.
Mesela çoğu sarışın mı, çoğunun yaş ortalaması ne ve o kadınlar ne iş yapıyor.
Adam ne iş yapıyorsa, iş arkadaşları sayfasında var mı, onları takip ediyor mu?
Mesela çok Atatürkçü söylemleri var, kendini öyle anlıyor, hemen sayfasına bakın kaç tane Atatürkçü derneklerini ve Atatürk'e ait kaç sayfayı takip ediyor.
Mesela çok inançlı biri gibi anlatıyor kendini bakın bakalım kaç ilahiyatçı, kaç din ilmini anlatan sayfaları takip ediyor.
Sosyal medya o insanın gerçek bir CV'sidir unutmayın.
Bakın, erkekler eskisi gibi değil.
Kendini kurtaracak kadın arıyor, evine yerleşeceği, maddi hesaplar içinde kadın arıyor.
Bakın, bana yazan bir kadın tam bu anlattığım gibi sosyal medyadan böyle bir avcı tanışıyor. Adam kadının evinde bedava yaşarken, elini cebine atmazken, 15 kilo zayıfla seninle evlenirim diyor.
Kendinize hakaret ettirmeyin.
Araştırmanız şart.
Akıllı olmanız şart.
Adam ne kadar tutarlı anlamanız şart.
Asla evinize çağırmayın, davet etmeyin.
Asla para iması yaptığında beş kuruş yollamayın, vermeyin.
Eğer yazışıyorsanız, adamları sınayın, imtihan edin.
Artık.
Gençliğini onurlu düşlerle geçiren harama yan gözle bile bakmayan adamlar yok.
Sadece su içmek için eğilen erkekler yok artık.
Bilek güreşinde yenilen, ama yürek güneşinde yenilen erkek yok.
Yürek falan kalmamış..
Yüzü kızaran erkek yok.
Utanan adam yok.
Kadınların anasını ağlatmak için dolaşan ne kadar çok erkek var.
Kaderinizi böyle adamlara bağlamayın.
Kaderiniz kederiniz olmasın.
Hiçbir şey sebepsiz yaşanmaz bilirim, ama bu sebepleri kendiniz elinizle yaratmayın.
Hadi çok akıllı olalım.
Funda'nın aklındakiler…
... Yukarıda yazdığım yazının anlamı ve önemi anlamında, son 1 haftadır ana haberler dahil, konuşulan konuya bakın.
Mehmet Ali Erbil.
Instagram dm’den 22 yaşında bir kız ile tanışıyor ve konuşmaya başlıyorlar.
Kız dm yazıyor
62 yaşında adam, 22 yaşında bir kıza cevap veriyor.
Kızın profiline bakmıyor.
Araştırmıyor, kız ne iş yapıyor, daha önce nasıl paylaşımları var bakmıyor.
Ve gidiyor, bu kızın klibinde oynuyor.
Şimdilerde, hem Mehmet Ali, hem kız dm'den birbirlerine yazdıkları özel ne varsa, ifşa ediyorlar.
Ve karşılıklı suç duyusunda bulunuyorlar ve davalık oluyorlar.
Sonuç ne oldu.
Yakışıksız ve çok ayıplı sosyal medya tanışma hikayesi oldu.
Mutlaka gerçek CV'si olan sayfasına bakın ve anlayın.
Çok zor değil ki.
Funda'nın aklındakiler…
.... Sallama mevsimi vardı, zamanı gelir ve herkes birbirine sallardı.
Şimdilerde mevsim geldi ve herkes birbirine sallıyor.
Çirkeflik mevsimi ne zaman başladı tam olarak bilmiyorum ama, şimdilerde zirvede onu biliyorum.
Televizyon mağdur programcıları avaz avaz bağırıyor.
Devlete, savcılara, karar mekanizması olan kurumlara bağırıp çağırıyorlar.
Televizyon magazincileri avaz avaz bağırıyor.
Hepsinin ağzından salya sümük köpükler fışkırıyor.
Gözlerinden, ağızlarından öfke, kin nefret fışkırırken, göz bebekleri sağa sola şuursuzca dönüyor.
Parmak sallıyorlar, önüne gelenden hesap soruyorlar.
İnanılmaz bir dönemden geçiyoruz.
Çirkeflik zirvede.