Sanat adı altında paylaşılan şiddet görselleri, hepsi ve tamamı ve çok yanlıştır.

Aslında sanat falan değildir.

Marjinallik olsun, aman insanların dikkatini çekelim, gündem olalım ve konuşsunlar bizi.

Dert konuşulmak.

Yapılmamalıdır.

Zaman zaman bu hataya düşen insanlar ve durumlar oluyor.

Ama bütün bu olan cinayetlerin sorumlusu, bu görseller olabilir mi?

Yani, bütün bu olan biten cinayetlerden Uraz sorumlu olabilir mi?

Uraz'ı tanırım, son derece kibar, son derece iyi kalplidir, düzgün bir çocuktur.

İyi bir oyuncudur.

Evet yapmaması gereken, son derece sakıncalı, bir fotoğraf çekiminin içinde bulunmuştur.

Bu nedenle linç edildi, insanlar demediğini bırakmadı, adamı lime lime ettiler.

Tamam, adam da çıktı, kabul etti, öngöremediği yanlışını anlattı ve özür diledi.

Akıl tutulması oldu, yapmamalıydım, dedi.

Özür diledi, değil mi?

Hata yaptım ve özür dilerim, dedi.

Her cinayet sonrası Uraz'ı etiketlemek, çok yanlış, yapmayın, onun da bir kız çocuğu var.

Yani insanların cinayetlere olan, tepkisi bu mu Allah aşkına?

Diyelim ki Uraz kayboldu ve ülkeyi terk etti, sorun bitecek mi?

İnsanlar, herkes ve hepimiz hata yaparız, o da yaptı ve özür diledi.

Bizim ülke insanı olarak, en büyük sorunumuz gerçek problemi görememektir.

Olayları doğru okuyamamaktır.

Bu yüzden, günden güne daha kötü ve günden güne daha çok çürüyoruz.

Bizim ülkede kadın cinayetleri olduğunda, yasa koruyucusu aramak yerine, insanlar kimi linç ederizin arama telaşına düşüyor.

Kimse demiyor ki;

Denetimli serbestlik ne demek ve ne münasebetle var.

Şartlı tahliye ne demek ve ne münasebetle var.

Bu sorun kadın sorun değil, erkek sorunudur. Erkekler nerede?

Milletvekilleri nerede?

Bakanlar nerede?

Aileden sorumlu bakan, ne gibi çalışmalar yapıyor ve en son cinayetler hakkında ne dedi.

Suçluların cezaevinden çıkması için, af yasasına imza atan milletvekilleri listesi yok mu? Neredeler?

Bunların hiçbiri yok.

Ama tepki göstermeyen ünlülerin listesini sıralayan insanlar var.

Yazılı olmayan kural var.

Gözüne dişini geçireceğin birini bul, çıkar köpek dişlerini ısır dur, hakaret et, küfür et, demediğini bırakma ve linç et.

Esas sorumluları ve yetkilileri arayan yok, bunlarla ile ilgili tek cümle yok.

Mesela, en son olaydaki psikopattan kaç defa şikayetçi olunmuş, hiçbir şey yapılmamış, bunu sokağa kim salmış, bunlar kim, bunları eleştirmek gerekmiyor mu?

Adam tedavi olmuş mu? İyileşmiş mi? 

Yasa koruyucu ne yapıyor, en önemli konu bu ve buraya bakmak gerekiyor.

Bunun dışında, kimi suçluyor, kimi ortak ediyor ve kimi linç ediyorsanız siz daha suçlusunuz.

Lince ortak olan kim varsa, dilerim en alasından linç başına gelir.

Eğer bir vebal varsa.

Gerçeği, gerçek sorumluları ve bu büyük sorunu çözmek kimin görevi?

Bütün bunları aramak yerine insanları linç ederek öldürmek istiyorsanız.

Vebali hepinizin üzerine olsun.

Funda'nın aklındakiler…

... Kadına şiddet ve kadın cinayetleri ne kadar çoğaldı değil mi?

Dikkat edin.

En çok da, kadınlar erkekler yerine birbirlerine dişini geçiriyor, birbirlerine saldırıyor.

Yahu kadınlar, kendinize gelin bu bir erkek sorunudur. 

Bu bir ceza yasası ve adalet sistemindeki sorundur.

Şartlı serbestlik sorunudur.

Deneyimli serbestlik sorunudur

Adam ilk suç işlediğinde, serbest kalması ülkenin en büyük sorunudur.

Serenay Sarıkaya hesap sorarak, ya da Şevval Sam'a saldırarak sorunu çözemezsiniz.

Ne kadar ayıp.

Ne kadar sorumsuzca.

Hangi ünlü, ne dedi ve dedikleri üzerinde hata arayarak konuşamazsınız.

Kadınlar birbirinizin üzerinde tepinerek, kadın cinayetleri sorununa hassasiyetinizi anlatamazsınız.

Kadınlar birbirinize dişinizi geçirerek, kadın cinayetlerine en çok ben üzülüyorum yarışmasında birinci gelemezsiniz.

Kadının kadına şiddetinin yeri ve zamanı değildir.

Bakın herkes, bir avazdan adalet yok diyor, güvende değiliz diyor.

Toplanın, adalet bakanına gidin.

Toplanın, aileden sorumlu bakana gidin.

Toplanın cumhurbaşkanına gidin.

Aklınızı başınıza toplayın yahu.

Funda’nın aklındakiler…

... Magazin muhabirlerini her zaman korur ve kollarım.

Çok zor iş yapıyorlar biliyorum.

Yaz ya da kış sokaklarda iş yaparlar, omuzlarında 5 kilo kamera, bir ünlüyü kapılarda beklemek çok zordur.

Mekan girişi yakala, soru sor.

Mekan çıkışı yakala, soru sor.

Arabaya binerken yakala, arabadan inerken yakala, soru sor.

Kiminin canı ister uzun uzun konuşur, kimi canı istemez, iyi akşamlar arkadaşlar diyerek kaçar. 

O ünlünün işi varsa, o sırada bir projesi varsa işine gelir konuşur.

Ama bir şey söylemeden edemeyeceğim.

Bir eğlenceye, bir geceye katılan, o gece için hazırlanmış, makyajlı, en pahalı elbiselerini giymiş ve mücevherlerini takmış ünlüyü yakalayıp.

Kadın cinayetlerini sormak, doğru bir zaman, yer ve çok doğru bir soru değildir.

Ve bence gizli pusu kurmaktır.

Onları zor durumda bırakmanın gizli halidir.

Kadın makyajlı, dekolteli, koca küpelerini sallayarak, sana ne cevap verebilir ki.

Senin sorduğun, o çok önemli dertli soru ile örtüşmeyen bir zamandır.

Kadın cinayetlerinin korkunç hali, geldiğimiz son çürümüş halimize, ayak üstü ne desin ki.

Dese kabahat.

Demese kabahat.

Yani.

Sonuç olarak konu çok dertli, bu soruyu öyle sormayın.

Bakın günlerdir, o insanların üzerinde tepiniyorlar.

Vebal almayın bence.