İyiliklerin tohumlarını bugünden atmazsanız yarın dallarda aramaya yüzünüz olmaz.
2016 geçip gitsin diyorlar. Kötüydü diyorlar. İyi günler de geçti kötü günler de. 2017 daha iyi bir yıl olsun. Hepimiz için, ülkemiz için. Ama söylemek istediğim bir şey var: İyiliklerin tohumlarını bugünden atmazsanız yarın dallarda aramaya yüzünüz olmaz. Onun için mevsim kış olsa bile bunu iyilikleri çoğaltmak için bir mevsim olarak görmek lazım. 2016’da bütün bir ülke kötülüklerin karşısında birleşti ve darbecilere karşı saf tuttu. Sonra... Sayısız iyilik hikayeleri duyduk yanı başımızda. Bazıları bunların daha da çoğalmasını istediler. İyiler daha fazla bir araya geldi. Bunlardan birisi de benim ilk romanımı da yayınlayan Erdem Yayınları. Yayıncılık bu ülkede akıl karı işlerden değildir. Okuma alışkanlığının zayıflığından kitaba harcanan parayı gözde büyütmeye kadar birçok etkeni bunun sebepleri arasında sayabilirsiniz. Ama yayıncılar bunlara rağmen eşine az rastlanır bir şekilde azimle ve heyecanla işlerini yapmaya koyulurlar. Her yangına koşan itfaiyeciler gibidir. Bitmeyen bir iyimserlikle bir kale gibi dururlar.
Yılın bu ilk gününde sizlere İyilik Ajandası’ndan söz etmek istiyorum. İyilik Ajandası Van’ın Erciş ilçesinde öğretmen bir çiftin projesi. İyilikleri çoğaltmak üzere fikir geliştire geliştire bunlar her güne bir iyilik olacak hale gelmiş. Derlemişler toplamışlar ve iki kapak arasına getirmişler. Erdem Yayınları da özenli bir edisyonla bunu yayınlamış. Bir iyilikle dünya mı değişirmiş diye burun kıvıranlar kulak asmayın. Üçüncü sayfa haberlerini abartarak anlatanları da kulak ardı edin. Siz iyiliklere odaklanın. Bir kediye ev yapın bir sokağa kütüphane. Bakın dünya nasıl değişiyor. Karşılığını beklemeden bir selam verin, ekmeğinizi bölüşün bakın nasıl değişiyor dünya. İyilik, yaptığımız kişiden çok bizim ihtiyacımız olan bir şeydir.
İyilik yapmayı unutan insanlar, onu uzaklarda arayanlar her zaman olacaktır. Siz onu hayatınızın başköşesine koyun. Dekoratif bir öğe olarak değil ama... Moda olduğu için de değil. İhtiyacınız olduğu için. Ekmek gibi su gibi iyiliğe de ihtiyacımız var.
Kişi başı insani yardım oranlarında milli gelirimize göre en önde gelen ülkelerden biriyiz yahut en önde geleniz. İyilik yapmayı sevdiğimizi gösterir bu. Cuma çıkışı elimizi cebimize atıp sergi usulü yardıma katkıda bulunmaktan bir yetim himaye etmeye kadar birçok iyilik Türkiye’nin ajandasında yer alıyor.
Şimdi iyilik yapacağım ama nereden başlayacağım mızırdanmasının da mazereti kalmadı. Karşımızda İyilik Ajandası var. Yapacağınız tek şey İyilik Ajandası’nı kitapçınıza sormak istemek, yoksa getirmesini talep etmek veya internetten sipariş vermek. Elinize aldığınızda siz de bir iyilik neferi olacaksınız ve sonraki günleriniz daha güzel geçecek.
Erciş’ten başlayan bu ilham verici hikaye, İstanbul’da kitap haline geldikten sonra tüm Türkiye’de ve dünyada iyilik hareketlerine ilham verecek.
Yeni yılın bu ilk gününde kendinize yapacağınız ilk iyilik, İyilik Ajandası ile buluşmak olabilir. Bakın ben İyilik Ajandası’nı sizinle tanıştırarak kendime bir iyilik yaptım. Şimdi sıra sizde.