Sığınmak istediğim adresler azalıyorsa… Dünyaya güvenimi kaybettiğim zamanlar çoğalıyorsa…
Merhaba anneciğim
Yeni yılın güzel olsun
Ben her yıl ilk yazımı
Hep anneme yazarım
Hep annemi özlerim
Kimsesiz değilim belki, ama “ANNE” kimsesiziyim.
Anamın öldüğü gün!
Çok gençtim, küçücük bebeğim vardı kucağımda.
O küçücük bedene yaslandım, o küçücük gözlere sığındım.
Ondan habersiz…
Sığınak bebek…
Ağladım günlerce…
Dizlerimi o kadar dövmüşüm ki, mosmor olmuş.
Uzun süre geçmesin diye dua ettim, öylece kalsın istedim.
Gözyaşlarım o kadar çok, o kadar tuzluydu ki yanağımı yakmıştır.
Yanağımdaki o kırmızı dere yolu, uzun süre orada kalmıştı.
İnsanın kendi içinde yok olması olur mu?
Olur!
Anacığın ölür, o zaman olur.
Hangimizin bu yok oluşlarından kaçışı olabilir ki?
Yokluğuna alışamadığın ölüm, bir türlü unutamadığın ateşden gömlek… Giyer durursun
Hangi yerde, nerede, nasıl, hangi yaşta olursan ol…
Sevdiklerini kaybettiğinde, onlarla varolan sevgilerimiz ve yaşadıklarımız…
Her köşebaşında bekler
Merhaba anacığım, merhaba..
Bak, Anacığım
Görmesinler istiyorum içimi, senin kayıbında içimde açılan yaraları, kanamaları.
Benim onlar
Ben, bana ait hiç birşeyi, bu dünyanın samimiyetsiz insanlarının seyretmesini, bilmesini istemiyorum
Ellerimden kan damlıyorsa, avucum da biriktirir içerim
Kızılcık şerbeti misali
Anneciğim
Benim yapacak birşeyim yoksa…
Yalnızlık sanılarım çoğalıyorsa…
Sığınmak istediğim adresler azalıyorsa…
Dünyaya güvenimi kaybettiğim zamanlar çoğalıyorsa…
Başımı dayayacağım lavanta kokulu göğsün yoksa…
Zaman zaman yalnızlık ve insanlarla başa çıkamaz korkularım varsa
Ve bunları anlatmak için gece uyandıracak bir kişim yoksa
Cancağızım…
Merhaba anne…
Funda’ya takılanlar…
… Şener Şen, Cumhurbaşkanı tarafından kendine verilen ödülü almaya gitmiş… Vay arkadaş sen misin giden… Sosyal medyadan adama edilmeyen hakaret, edilmeyen küfür kalmamış. Protesto ediyorum, gitmiyorum dese, ödülüne siyasi bir anlam yüklemiş olacak ve belli bir kesimin kahramanı olacaktı… Adam gidince ve ödülü alırken “bu ödülü toplumsal barışa katkısı olması umuduyla kabul ediyorum” demiş… Daha ne desin… 2016’nın en şahane çağrısı olmuş… Şener Şen, benim her zaman kahramanım idi… Utangaç haliyle, utangaç oyunculuğu ile… Utanmaz insanlar, herşeye ama herşeye muhalif olan kesim. Kendi kötülüğünüzde bir karış sudan düşüp boğulasınız.
… 2016’nın son dayağı… Mustafa Topaloğlu, imam nikahlı eşi Derya’yı dövmüş… Kadın ile 18 yıldır beraber, 2 çocukları var. Elinin tersi ile yumruk atmış. Parmağındaki kocaman yüzük kadının yüzüğünü dağıtmış. Kadını hastanelik etmiş… Hastanede magazin programına bağlanıp anlatıyor… En ilginci oğlu anlatıyor; 18 yıllık ilişkiyi, “sağlam temelli olmayan ilişkiler, eninde sonunda biter” diyerek… Babasını kollamaya çalışarak… İki kardeşini yok sayarak. Anasının üzerine haksızlık yaparak gelen kadını, tuhaf tuhaf anlatarak 2016 en son hesabını görüyor.