Rusya ile Türkiye arasında geçen sene (17 Eylül 2018) Soçi'de imzalanan İdlib mutabakatının bazı hükümleri yerine getirilmiş olsa da sorun, tamamen çözülmekten henüz uzak gibi görünmekte.

İdlib sorununun devam etmesi, ilk önce o bölgedeki terörist grupların yararınadır. Bu belirsiz ortamdan faydalanan örgütler, periyodik olarak Suriye hükümetinin güçlerine de saldırı düzenlemekte.

Türkiye, İdlib sorununun çözümünü nasıl görüyor? İdlib mutabakatının hükümleri neden hala tam anlamıyla yerine getirilmedi?
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan güvenlik uzmanı ve eski asker Abdullah Ağar, şu değerlendirmelerde bulundu:
Doğru, İdlib mutabakatı hala bütünüyle yerine getirilmedi. Ve sorumluluk Türkiye üzerinde gibi görünüyor. Halbuki Türkiye, bu işi mutlaka çözmek istiyor. Ama bunun silahlı olarak, yani bir harekatla veya bir operasyonla çözülmesi, çok daha büyük sorunlar çıkartabilecek bir denklem.
Diğer taraftan, sığınmacılar başta olmak üzere o coğrafyanın kimyası da sorunun silahlı yöntemle çözülmesini engelliyor. Çünkü birileri, “Türkiye Sünnileri vuruyor” diyebilir.
Aynı şekilde bölgede Sünni yapıların türevleri de var. Ve bu türevler üzerinden Türkiye bir tehditle karşı karşıya kalabilir.
Türkiye şu anda Fırat’ın doğusuna konsantre. Orada Suriye’nin parçalanmasıyla ilgili başka bir denklem var. Eğer orada Amerika Birleşik Devletleri bir PKK devletini kurarlarsa Suriye parçalanmış olacak, Türkiye de büyük bir tehdit altında kalacak.
Böyle olunca Türkiye, operasyonu bir şekilde öteleyerek bir başka türlü çözüm üretmeye çalışıyor. Türkiye şu anda sanırım Heyet Tahrir’uş Şam (HTŞ) örügütünün bir şekilde kimyasını bozmaya çalışıyor, onu dönüştürmeye, parçalamaya, istikrarsızlaştırmaya çalışıyor. Ve mesele sadece HTŞ değil. Radikalizmi üreten örgütlerin hepsi, mesele. İdlib’de istikrarsızlık isteyen PKK gibi başka bazı güçler de var. Bu örgütlerin etkisizleştirilmesi için bir işbirliğine ihtiyaç var. Rejim, illa ki HTŞ’yi vuralım istiyor. O da bir açıdan bakıldığında haklı. Çünkü öfkesi var. Sadece geçen gün HTŞ mensubu militanlar, rejimin 40 kadar adamını öldürdüler. Rejim bunu gerekçe olarak kullanmak ister. Ama rejimin savunduğu yöntem, sorunu daha da derinleştirir. İdlib mutabakatı hükümlerinin yerine getirilmesi için yeni gerçekçi bir durum tespitine ihtiyaç var.