ABD müzakere masasına meğer YPG/PKK'nın SUNDUĞU planı koymuş!
Habertürk’ten Muharrem Sarıkaya’nın dün gündeme getirerek; ‘ABD’nin Türkiye’ye dayattığı 3 bantlı plan’ olarak tanımladığı, şu ana kadar tekzip edilmeyen ve Güvenli Bölge’nin derinliğine-genişliğine-bileşenlerine-kurgusuna-meskun mahallerin statüsüne/yönetimine dair olası plan, YPG/PKK’nın; “ABD’ye SUNDUM” dediği planın neredeyse BİREBİR AYNISI!
YPG/PKK’nın ABD’lilere sunduğunu söylediği bu planın ayrıntıları 19 Temmuz tarihli PKK yandaşı medyada ve Fehim Taştekin’in kaleminden BBC Türkçe’de manşetten yer aldı.
YPG/PKK’nın Suriye’deki sözde komutanı Şahin Cilo kod Ferhad Abdi Şahin’nin manşetlere taşınan bu çoklu röportajı; Fehim Taştekin’e, Hayko Bağdat’a, Ergun Babahan’a (!) ve PKK’nın yayın organlarından Erdal Er’e verdiği görülüyor.
YPG/PKK’nın sözde komutanı Şahin Cilo kod Ferhat Abdi -ki 41 sivilin öldüğü 341 sivilin de yaralandığı Ankara Kumrular, Gaziantep, İstanbul Güngören, Antalya ve Kuşadası katliamlarının emrini vermekten ve Güneydoğuda 63 askerimizin şehit edilmesinden sorumlu-başına 4 milyon ödül konmuş-kırmızı listede- Güvenli Bölge içinde kalan meskun mahallerde Türk askerinin OLAMAYACAĞINA, sadece sınırlı ve dar KIRSAL ALANLARDA olabileceğine, inisiyatifin ve yönetimin doğrudan ya da dolaylı olarak YPG/PKK’lılarda (YPG/PKK’nın türevinin türevi sözde yerel ve askeri meclislerde) olacağına dair pek çok cümle kuruyor. Ve en kötüsü bu plan üzerinden ‘üstü kapalı’ Türkiye’nin YPG/PKK’yı kabul etmesi gerektiğini söylüyor.
İsterseniz bir de bunu kendi ağzından teyit edelim:
Mazlum Abdi; “Biz de SDG olarak kendi önerimizi ABD'ye SUNDUK. Önerimiz çok makuldü. 30 km olmaz, 5 kilometre olabilir dedik. Buradaki YPG güçlerini çekebiliriz, yerlerine yerel güçleri koyarız. Bütün şehirlerde yerel askeri meclisleri BUNUN İÇİN kuruyoruz. 5 kilometre içindeki ağır silahları da çekebiliriz. Menzili Türkiye'ye ulaşan silahları da çekebiliriz. Mesela 20 km menzilli silahlarımız var, onları da 20 km uzağa indiririz. Buna karşılık Türkiye de SALDIRMAYACAĞINA dair taahhütte bulunsun. Bu alanda uluslararası güçler de olsun. Uluslararası güç içinde Türkiye'nin olmasını kabul etmedik. Tarafsız bir güç olmalı, Türkiye taraftır.”
Sarıkaya’nın ulaştığı verilerle yazdığı ABD planı ile YPG/PKK’lı elebaşının ABD’lilere SUNDUK dediği Güvenli Bölgeye dair planın; Türk Askerinin yer alabileceği derinliğe-Meskun mahallerin kontrol ve inisiyatifine-ağır silah vs ve YPG/PKK’nın artık kalıcılığına dair veriler neredeyse birebir aynı.
Artık takdir sizin.
Türkiye’nin güvenli bölge tezi, ABD’nin; “Dönemsel ve taktiksel” dediği YPG/PKK’yı kullanma gerekçelerini dikkate alan bir ara formdu. Yani amaç değil, araçtı. Sonraki aşamada Suriye’deki YPG/PKK’nın ilgasını, dağıtılmasını, elindeki silahların alınmasını, istismarlarının engellenmesine amaçlayan bir adımdı.
Ama şimdi?
…
Bu konu ile uğraşırken dün akşam sözde komutan Şahin Cilo kod Mazlum Abdi’den GÜVENLİ BÖLGENİN GENİŞLİĞİ ile ilgili yeni ve kurnazca bir hamle geldi:
Mazlum Abdi; “Tüm sınır hattı Güvenli Bölge kapsamına alınmalıdır” diyor ve alay edercesine ekliyor; “Ancak Türkiye bu süreci Gire Spi (Tel Abyad) ve Serekaniye (Resulayn) arasında başlatmak istiyor!”
Bu da Pamuk Prenses’in kırmızı elması misali.
PKK’nın sunduğu bu elmayı artık yerseniz!
Tabi zehirli elma sadece bu değil.
Pek çok.
Hangi şekilde olursa olsun, siz YPG/PKK’nın kalıcılığını-meşruiyeti ve dokunmayacağınızı kabul ettikten sonra.
YPG/PKK’nın ABD’ye sunduğu ve ABD’nin Türkiye’ye kurnazca dayattığı; çöllük alanlarla sınırlı ‘sonrasına sonra bakarız’ 5-7 km derinliği kabul eder, bütün meskun mahalleri ve 5-7 km’lik derinliğin güneyini YPG-PKK’ya bırakır, buradan YPG/PKK’nın varlığını ve meşruiyetini adım adım ve alışa alışa kabule doğru giderseniz, o da size bütün sınır boyunca daracık bir derinlikte “Çöl kumu yutmaktan, kendinizi avutmaktan ve artık Suriyeli misafirlerimizi ev sahibi olarak kabul etmekten başka bir işe yaramayacak” bir yılan gibi sınır boyunca uzanan sözde güvenli bir bölgeyi (!) bahşetmeye kalkıverir.