Şimdi durduk yerde nereden çıktı bu kavga-döğüş konuları diye haklı olarak soruyorsunuzdur.
Oldukça nazik bir konuda, yanlış anlaşılmalara yol açmamak için önce kelimenin hem köken olarak hem de etimolojik olarak neyi ifade ettiğine bakalım birlikte.
(Khu-su-me) Arapça kökeni itibarıyle çekişme, cedel (kavga) ve düşmanlık anlamlarına geliyor. Çok ilginç şekilde hısımlık diye bir şeklini de soyları bir olan, aralarında kan bağı bulunan ya da evlilik yoluyla aralarında bağ oluşmuş olanlardan her biri anlamına kullanıyoruz. Yani hasım ve hısım aslında aynı kök harflerden türemiş fakat dilimize geçerken farklı anlam yüklediğimiz bir harf öbeği. Hısım (akrabalık) şekli de tam zıddını ifade etmekte kullanılıyor. Husumet de düşmanlık anlamında hasımdan türemiş mastar.
Şimdi durduk yerde nereden çıktı bu kavga-döğüş konuları diye haklı olarak soruyorsunuzdur. (İlerleyen satırlarda mârûzatımızı tam olarak ifade edebilirsek ne mutlu bize.)
2018 yılı Haziran Ayı’ndan bu yana bir kısım atanmış bürokratla, seçilmiş bir spor kulübü başkanı arasında yaşananların geldiği noktayı tarif etmek için sözlüklerdeki husumet kelimesini rahatlıkla kullanabiliriz.
Bankalar Birliği ile “Duyun-u Umumiye” diyebileceğimiz borç yapılandırma anlaşmasının imzalanmamasıyla iyiden iyiye ayyuka çıkan bu çekişme/cedelleşme/bedel ödetmede taraflar eşit silahlara ve eşit ağırlığa sahip değil öncelikle.
TFF içindeki “kontenjan senatör”leri ve kamu bankalarındaki muhataplarının birlikte oluşturdukları ve takımdan takıma farklılık gösteren hesaplama yöntemi ile belirlenen harcama limitleri/ transfer bütçelerinde ortaya çıkan milyon TL’ler “rakamlar yalan söylemez, yalan söylemek isteyenler rakam söyler” aforizmasını akla getiriyor.
Lig’i Şampiyon bitiren ve Ülkemizi -son kez doğrudan- Şampiyonlar Ligi’nde temsil edecek İBFK Başakşehir’in harcama limiti 170 milyon TL iken Lig sekizincisi Gaziantep FK’nın limiti 156 milyon TL, Lig ikincisi Trabzon’un bütçesi 152 milyon TL iken Lig altıncısı Galatasaray’ın limiti 493 milyon TL. Bu rakamları hemen 8’e bölerek €uro cinsinden ne kadar tuttuklarını hesaplayabilirsiniz. Malum transfer demek €uro demek zaten.
Lige yeni çıkan Hatay, Erzurum ve Karagümrük’ün limitleri 105 milyon TL iken; Rıza Hoca’nın son ana kadar Şampiyonluk kovaladığı ve kadro derinliği yetersiz kaldığı için havlu atıp dördüncü olabildiği Sivas’ın harcama limiti yeni çıkanlardan 4 milyon TL daha az, 101 milyon TL ve Rıza Hoca’nın takımı Avrupa Ligi’nde bizi temsil edecek. Hangi transferle ve hangi parayla?
Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi; bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şâh olsa.
Maide Suresi 8. Ayet Mealinde; “Ey İman edenler! Allah için Hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu takvaya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” diye hükmolunur Rabbimiz Allah tarafından.
Bir tarafta git gide “oligarşik” bir hüviyete bürünen kamu bürokrasisi diğer tarafta hangi ceketi çıkartıp, hangi ceketi giyeceğine karar verememiş TFF yönetimi, ellerindeki her türlü güç ve kararla hedef tahtasına oturttukları takımı mağdur ederken en büyük kötülüğü Türk Futboluna yaptıklarının farkına varamıyorlar. Türk Futbolunun Kalkınması için Adalete hiç olmadığı kadar bugün ihtiyâcımız var.
Hasımlık değil hısımlık ederken görmek istiyoruz futbol dünyasının paydaşlarını.
Hepimize güzel bir hafta dileklerimizle.
PS: Spiker Emre Gönlüşen kardeşimize Allah’tan Rahmet, kederli ailesine Sabr-ı Cemil diliyoruz.