Fark ettim ki sıkılmışım! Ağır ve ağdalı açılış konuşmalarından… Kim olursa olsun, uzun uzun konuşanlardan...
Fark ettim ki sıkılmışım! Ağır ve ağdalı açılış konuşmalarından… Kim olursa olsun, uzun uzun konuşanlardan... Saçma sapan verilen ödül, plaketlerden... Boş içeriği şişiren videolardan… Tanıtım yapmaktan, milleti eğlendirmeyi unutan gecelerden… Piyasa yapmaktan, ne için geldiğini unutan konuklardan… Fark ettim ki cidden sıkılmışım! Lansman, açılış, ödül törenleri ve gibi organizasyonların tekdüzeliğinden... Tüm bunlardan uzak bir gece hazırlayan “Disney Plus Türkiye” teşekkürler. Teşekkürler; Cenk Somer, Mehmet İçağasıoğlu, Burçin Gülsen… Ve daha adını sayamadığım bir dolu insan. Sıkılmışlıklardan uzak bir gece hazırladığınız için tebrikler. Marifeti Tarkan konseri sananlar… Esas marifet Tarkan’ı çaktırmadan Disney ile bütünleştirmek. İşte bu uyumu görmezden gelip, geceyi Tarkan konseri gibi lanse edenler orada olmayanlar. “Orada olmayanlar” demişken… Tabi ki böyle bir gece de herkes boy göstermek ister. Ki kulağıma gelen dedikodulara göre, çoook kişi gecede olmadığına veryansın ediyormuş. Davet edilmediği için Meryem Uzerli. Arkadaşları ile gelemediği için Edis en çok söylenenler arasındaymış. Ve adı bende saklı daha birçok kişi… Ne kadar muhteşem olursa olsun… Herkesi mutlu edecek bir organizasyon, dünya tarihinde henüz yok.
Yan etkili…
“Hakan Sabancı” deyince aklınıza ilk gelen ne? Sizi bilmem ama… Benim aklıma ilk sansasyonları geliyor. Aylık, hatta havalar ısındıkça haftalık değiştirdiği sevgilileri… Kimse alınmasın, gücenmesin… Hakan Sabancı; magazin dünyasının en renkli erkek figürü. Taklitlerine rağmen, hala bayrağı en önde “O” taşıyor. Adam cool… Çıkan hiçbir dedikodusu için açıklama yapmıyor. Fakat gördüğü her objektife de tuhaf bir gülümseme ile poz veriyor. Sanırım çoğu kızı da bu gülümsemesi ile tavlıyor. Yoksa hangi aklı başında kadın Hakan Sabancı’ya aşık olur? Adam resmen kızlarla elim sende oynuyor. Çapkınlığı ile 7 düvele nam salmış. Amma velakin son yaşadıkları bizim uslanmaz milli çapkınımıza da ağır gelmiş olacak ki… Kapı kapı sorununa çözüm arıyormuş. Saplantılı Aygün Aydın’ın ardından… Şeyma Subaşı! Her bünyeye ağır gelir. Saçı da dökülür, beli de bükülür. Şimdilik Hakan beline değil, dökülen saçlarına çözüm arıyormuş. Eeee Acun’a yıllarca Toppik kullandıran kadın, sana neler yapmaz Hakan!
Mutlu sonsuz… İzlediğim dizileri genelde kaydedip, sonra izlerim. Bu hafta içi biriken bütün dizlerimi art arda izledim. Kimi final, kimi sezon finali yapmış. İtiraf etmeliyim ki her biri birbirinden kötüydü. Heyecan ve merak uyandırmak için saçma sapan sezon finalleri izledim. Ekstra kasmışlar, abarttıkça abartmışlar. Haftalarca izlediğim dizilerden, “Son bölümünde soğudum!” desem yalan olmaz. Hele o Masumlar Apartmanı’nın finali neydi. Ben; ellerimi 4 kere sabunla yıkamaya başlamışken... Safiye, finalde bir çamurda yuvarlanmadı. Tamam… Mutlu sonla bitirmek istemişsiniz, anlıyorum da… Beceremiyorsanız yapmayın! Ayların obsesifliğini, gerilimini, buhranını tek ve son bölümle yok edemezsiniz ki! Bi de bunu gerçekçilikten bir o kadar uzak yapmak... Herkese beyazları giydirip, kumsalda, şiirsel replikler falan… Caanıımm diziyi finalde hiç etmişsiniz.