Show TV’nin yeni dizisi “Kalpazan” bu hafta başladı ve ilk bölümü ile favori listeme de girdi.
Başrollerde Timuçin Esen, Çağlar Ertuğrul ve Şükran Ovalı var, ama asıl olay Timuçin Esen! Adem karakterini o kadar güzel oynamış ki, izlerken her duygusunu hissediyorsunuz. İyiyle kötü arasında sıkışmış bir adamın iç çatışmalarını o kadar gerçekçi yansıtmış ki, Adem’in çaresizliğini iliklerinize kadar hissediyorsunuz.
Dizi, akıcı mı akıcı… Ne gereksiz uzatmalar ne sıkıcı sahneler var. Senaryo da çok düzgün işlenmiş, her şey yerli yerinde. Çekim kalitesi, kurgu, oyunculuklar... Hepsi bir bütün olarak çok iyi. O3 Medya yani Saner Ayar ve ekibi beni yine şaşırtmadı. Ama işte, böyle kaliteli işler bizde bazen reytinglerde hak ettiği değeri bulamıyor ya, ondan korkuyorum. Umarım “Kalpazan” bu kısır döngüyü aşar.
Reytinglere tabii ki hemen baktım! Dizinin ilk bölümü, ilk ona girmiş ve harika bir başlangıç yapmış. Lakin önemli olan bu başarının devam etmesi. Çünkü Kalpazan gibi kaliteli yapımlar kesinlikle uzun soluklu olmayı hak ediyor.
Öyle bir Cumhuriyet ki…
İstanbul’un her yerinde “Bir Cumhuriyet Şarkısı” filminin afişleri var, kesin görmüşsünüzdür. Hani çekim aşamasında da bahsetmiştim. İşte o film sonunda vizyona girdi ve ben de hemen izledim. Uzun zamandır böyle etkileyici bir dönem filmi izlememiştim. Ertan Saban, Atatürk rolünde o kadar iyiydi ki resmen büyülendim. Şimdiye kadar izlediğim en iyi Atatürk performanslarından biriydi diyebilirim. Salih Bademci de Adnan Saygun’u oynamamış, Adnan Saygun’un içinden geçmiş. Ben artık ona “Adnan Bademci” diyorum.
Melis Sezen, Birce Akalay, Okan Yalabık ve diğer adını tek tek yazamadığım tüm oyuncular da cidden başarılı performans sergilemişler. Filmi izlerken gözlerim doldu; insan böyle yapımlara gerçekten özlem duyuyor. Ayrıca filmin zamanlaması mükemmel, özellikle içinden geçtiğimiz şu süreçte geçmişimizi hatırlatan yapımlara gerçekten ihtiyacımız vardı.
Ama... Biliyorum ki sinemalar artık eskisi gibi dolmuyor, herkes dijitale kaydı. Fakat bu film farklı! Gerçekten herkesin gidip, izlemesi gerekiyor. Hatta bu filmin gişe rekoru kırması şart! 29 Ekim’e sayılı günler kala “Bir Cumhuriyet Şarkısı” size çok iyi gelecek!
Nihayet çekiliyor…
Yüksel Aksu’dan yeni bir biyografi filmi daha geliyor! Cem Karaca’dan sonra şimdi sırada Yılmaz Güney’in hayatı var. Filmin çekim hazırlıkları başlamış bile, her şey yolunda giderse Mart 2025’te çekimler başlıyor ve Ekim ayında vizyona girecek. Yılmaz Güney’i İsmail Hacıoğlu canlandıracak. Süper seçim… Bence de Yılmaz Güney’i hem oyunculuğu hem de görünüşüyle, İsmail Hacıoğlu’ndan daha iyi kimse canlandıramazdı.
Filmin hikayesi Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney’in gözünden anlatılacakmış. Eee bir erkeği eşinden daha iyi kim anlatabilir ki. Büyük bir bütçe ayrılmış filmin çekimleri İstanbul, Adana, Kapadokya, Cannes ve Paris’te yapılacak.
İşin Aslı astarı; yerli yersiz onca gereksiz biyografinin ardından, Yılmaz Güney gibi bunu gerçekten hak eden bir ismin hayatını beyazperdede görmemek, büyük haksızlık olurdu.