Okuyacaklarınız, genelde diğer iki kayyım arkadaşım ile birlikte görev esnasında yaşadıklarımızdan ibaret olmakla birlikte, özelde daha çokça benim "İN" diye tabir edilen o yerde yaşadığım, gördüğüm, şahit olduğum, gözlemlediğim, kulak verdiğim kimi "olgulardan" ibaret olacak.
Sevgili okuyucular, köşe yazılarıma son yıllarda üzerinde kafa yorduğum bir kitap çalışmamı artık bitirmek niyetiyle ara vermiştim. Öyle de oldu, şükür bitti. Hatta yayınevi bastı. Şimdi okuyucularıyla buluşma vakti geldi! Muhtemelen sizler bu satırları okuduğunuz sıralarda o kitap da, Türkiye'de kitapçıların raflarında ve vitrinlerinde yerini çoktan almış olacak...
Kitabın ismi; "Girift İn".
Görev yaptığımız yerin bu ismin içini fazlasıyla dolduracak bir ruha sahip olduğunu, dolayısıyla çok yerinde bir isim olduğu düşüncesindeyim.
İlgili kitap "HATIRAT" tadında olmakla birlikte, tarihi bir yolculuk da yaptıracak sizlere. Bu yüzden zor bir çalışma oldu. Okuyacaklarınız, genelde diğer iki kayyım arkadaşım ile birlikte görev esnasında yaşadıklarımızdan ibaret olmakla birlikte, özelde daha çokça benim “İN” diye tabir edilen o yerde yaşadığım, gördüğüm, şahit olduğum, gözlemlediğim, kulak verdiğim kimi "olgulardan" ibaret olacak. "Algı" ağırlıklı değil işin özü...
Darbe girişimi sonrası gazete kapatılıp TMSF'ye devredildiği için, ben biraz daha uzun bir süre orada görev yaptım. O dönemde bazı notları toparladım, işler bittiği ve boş vaktimiz de daha çokça olduğu için. En önemlisi de çalıştığımız o yerlerle ilgili mahkemeler, davalar oluyordu. Bu gerekçe ile de aslında bazı önemli bulduğum notları ileride bize lazım olabilir düşüncesiyle başlıklar halinde bir ajandaya not etmiştim. Bir de çeşitli mahkemelere yönetim ve avukatlarımız vasıtasıyla ibraz ettiğimiz evrakların kopyaları da bu konuda faydalı oldu. Haliyle saydığım bu hususlar bir araya gelince, bu kitabın alt yapısı da kendiliğinden oluşmuş oldu. Artı hafızamda kalanlar, yaşadıklarım. Yoksa bu kadar olayı hatırlama imkanım olmayabilirdi.
Efendim netice olarak bu hatıraları kitaplaştırma fikri üç kayyım olarak yaptığımız görevin üzerinden yıllar geçtikten sonra aklıma gelen bir fikir oldu. İlk iki-üç yıl aklımda katiyen böyle bir şey yoktu. Hasılı kitap içeriğinin memleketim insanı ve kamu yararına olacağını düşünerek en sonunda kitap haline getirdim.
En önemlisi de; Türkiye Cumhuriyeti tarihine FETÖ konusunda karınca kararınca bir nebze de olsa katkı sunmak için. "Söz uçar, yazı kalır." misali, tarihe kayıt düşmek adına... Ben "yetim" kaldığımda bana sahip çıkan bu devletin "yetim öksüz" olmadığını da dünya aleme göstermek için belki de...
Bu kitabı yazarken resmi bir prosedüre tabi değildim, kayyım sıfatım da yoktu. İlgili görevi bırakmamızın üzerinden beş yıl gibi bir süre de geçti, haliyle sivil bir insan, bir şahit olarak yazdım tüm yazdıklarımı. Her şeyi mi, tabii ki değil!
Kitabın bütününü okuduğunuzda paralel yapının dişlilerine ve asıl iç mekanizmanın işleyiş tarzına dair bazı tespitleri sizlerin de rahatlıkla yapabileceğinizi düşünüyorum. Bu konulara dair bazı ipuçları satırlar arasında karşınıza çıkacak. Deliller, işaretler, izler daha doğrusu.
Gene satırlar arasında bizlerle birlikte orada çalışan bazı ekip arkadaşlarımızın yaşadığı diyaloglar, yaptıkları da kısmen yer alacak. Şahsi yaşadıklarının hepsini o denli büyük bir yerde bilme imkanımız tabii ki yoktu. O yüzden kısmen dedim. Bu vesileyle orada bizlerin işe aldığı ve birlikte fedakarca çalıştığımız o arkadaşlarımıza bir kez daha buradan şahsım ve diğer kayyım arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum. Özellikle de 15 Temmuz gecesi ve sabahına kadar orada benimle beraber bulunan personel arkadaşlarıma. Kimileriyle vedalaşma imkanımız dahi olmadı, iş yoğunluğundan veya içinde bulunulan şartlardan ötürü...
Artı, orada yaşadığımız kimi diyaloglar, bizim tavırlarımız, gördüklerimiz duyduklarımız, günümüzde FETÖ ile mücadele ve gidişatı hakkındaki görüşlerim, bazı analizlerim de yer alacak. Ayrıca, faydalı olabileceği düşüncesiyle bazı ince mevzulara da usturuplu dokunuşlar yaparak, tavsiyelerde bulundum.
En önemlisi de; kitap içinde 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen, devletimizin ve milletimizin geleceğini “darp” etmeye çalışan paralel ve hain güç odaklarının birlikte yaptığı darbe girişimi gecesi ve gündüzü FETÖ'nün merkez üssü sayılabilecek bir yerinde bizzat bulunduğum için, orada yaşadığım bazı olaylara da geniş ve özel bir yer ayırdım. Bu nedenle, ilk gece ve diğer günler bizler oradayken karşılaştığımız tepkiler, gazete binasını basan kalabalıklar ve onların talepleri bizlere dedikleri, yaşanan diyaloglar, o esnalarda yaşadığımız bazı sıkıntılar, çok tepki veren o insanları yatıştırmak için yaptıklarımız da bazı başlıklar altında karşınıza çıkacak. Darbe girişimi gecesi orada aldığımız tedbirler, darbe girişiminin olduğu ilk günlerin gecesinde eli silahlı bir sarhoş ve arkadaşının kayyım atandığından habersiz olarak gazete binasına gelip, herkesi tehdit etmesi ve o an personele yaşattığı sıkıntılar da...
Aslında "Girift İn" içinde karşınıza çıkacak kimi gözlem, bulgu ve tespitler zihinlerde net olmayan, biraz sis ve pus içinde kalan bir resmin daha bir netlik kazanmasına katkı sağlayacak. Bu netlik sadece bizler için mi geçerli olacak peki? Hayır. Zihinlerini, gönüllerini henüz daha 18-24 ayar FETÖ öğretisine bulayıp, tütsüleyip, onlara tam olarak teslim etmemiş, kafası karışık herkes için... Daha doğrusu; emperyal kurtlara, kuşlara yem olmasını gönüllerin hiç arzu etmediği bu memleketin tüm evlatları için... Ve hatta, bize akraba tüm topluluklar için!
Kitap BETA Yayınlarından çıktı. 350 sayfa civarında ve 100'den fazla değişik konu başlığı içeriyor. Kitap, konu başlığı açısından epeyce renkli bu anlamda...
Diliyorum ki, kitapta yazdıklarım milletimizin daha çok da gençlerimizin ve gelecek nesillerin, hem günümüzdeki hem de gelecekteki tarih bilinçlerine bir meşale olsun.
Sağlıcakla kalın.