Gençler için hayatın getireceği yeni koşulların belirsizliği, iş bulma, gelir elde etme, geçimini sağlama, aile kurma vb. yeni gelecek sorumluluklar kaygı yaratıcı etmenlerden bazıları…
Çocukken çabucak büyümek isterdik. Okulu bitirip iş güç sahibi olmak, para kazanmak ve dahası… Şimdilerde gençlere baktığımda büyümek istemedikleri gibi okul da bitsin istemiyorlar. Çünkü biten okul sonunda bir işi olacağından ve geleceğin geleceğinden emin değiller!
Gençler için hayatın getireceği yeni koşulların belirsizliği, iş bulma, gelir elde etme, geçimini sağlama, aile kurma vb. yeni gelecek sorumluluklar kaygı yaratıcı etmenlerden bazıları…
Kaygıdan söz etmişken hatırlayalım, nedir kaygı? Bireyin sahip olduğu beceri ve yeteneklerini kullanarak başarılı olmak istediği bir konuda performansına yönelik hissetmiş olduğu olumsuz duygu durumu. Kişinin yaşamı boyunca yaşadığı zorluklar ve sıkıntıları gelecek hayatında da karşılaşacağını düşünerek endişe, tutarsızlık, güvenememe, yersiz korku durumu gibi bir dizi olumsuz duygulara kapılması olarak tanımlanabilir
Kaygı, kişileri psikolojik olarak yıpratır. Gelecekte olacakların belirsizliği çoğu insanda kaygı oluşturur.
Son zamanlarda hayatımızı fazlaca etkileyen Covid-19 salgını da korkulara eklendi. Bu salgın sebebiyle pek çok kişi, gelecek kaygısı yaşamaya meyilli hale geldi.
Şunu unutmamak gerek, hedefsiz kişiler gelecek kaygısını daha çok yaşar. Bu nedenle hedef belirlemek büyük katkı sağlayacaktır. Hedefi olmayan kişilerde gelecek kaygısı çok olur. Amacı ve bir hedefi olmayan kişiler kaygı yaşarlar. Karşılaşılan durumlarla başa çıkamayacaklarını düşünürler. Oysa bunun için bir yol haritası olursa yük daha hafifler.
Yaşamın kontrolü tamamen kişinin elinde değil, bunu kabullenmek gerekir. Bununla birlikte karşısına hangi durum çıkarsa çıksın, kişi değişime alışmayı bilmelidir.
Kaygı düşünülenlerin sonucunu değiştirmez ve kişiye yardımcı olmaz.
Geleceğe yönelik negatif duygulara sahip olan bireyler, olayları, durumları ve insanı anlama ve değerlendirme noktasında zorluk yaşar. Kendisini ele geçiren umutsuzluk, karamsarlık ve kötümserlik, duygu durumları gibi durumlar kendisinin yaşama tutunma ve geleceğe olan inancını kaybetmesine ve depresyona girmesine neden olur.
Hayatın bazı dönemlerinde sorunlarla karşılaşabiliriz, ama bu sorunlar çözümsüz değildir. Yaşamın kontrolü tamamen kişinin elinde de değildir, bunu kabullenmek gerekir. Hangi sorun çıkarsa çıksın, değişime açık olmalı ve uyum sağlayabilmelidir.
Kaygılanmak kişinin düşündüklerinin sonucunu değiştirmez ve kişiye yardımcı olmaz.
Geleceğin belirsizliği endişelendirebilir fakat geleceği planlamak iyi hissettirecek ve yapılacak planlar sayesinde yapıcı adımlar atmış olunur. Yapılan plan ile bu kaygı en iyi şekilde yönetilir.
Gelecek kaygısı ile başa çıkma yollarında kendinizi başkası ile karşılaştırmak kaygıyı arttırır. Gelecek kaygısını azaltmak isteyen biri asla kendisini başkaları ile karşılaştırmamalıdır.
Gelecek kaygısı, baş edilebilir bir sorundur! Aşılamadığı durumlarda destek almak gerekir.