AİLE DESTEĞİ VE AKADEMİK BAŞARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Esra TANRIVERDİ
Önceki akşam (Cumartesi), geleceğimizin umut ışıkları olan gençlerle
buluştuğum harika bir seminerde konuşmacıydım. Novagen Kolektif.
Adını duydunuz mu hiç? Duymadıysanız benden alın haberi. Bu arada
onlar Z kuşağı!
Novagen Kolektif Türkiye’nin her yerinden bir araya gelen liseli veya
mezun gençlerin eğlenceli vakit geçirmenin yanı sıra öğrenme ve
geleceklerini inşa etme amacıyla bir araya geldiği dinamik bir topluluk.
Novagen Kolektifi, pırıl pırıl zihinleriyle bana akademik başarı, aile
baskısı ve kariyer planlamalarıyla ilgili sorular sordular ve tüm kalbimle
bu gençlere hayran kaldım.
Seminerimizin ana konusu aile baskısının gençler üzerindeki etkileri ve
bu baskının akademik başarıya yansımalarıydı. Anadolu’nun dört bir
yanından gelen tam 65 genç katılımcı, kişisel hikayelerini paylaşarak
topluma, ailelerine ve en önemlisi kendilerine dair nasıl mücadele
verdiklerini anlattılar. İçlerinde o kadar çok potansiyel ve azim vardı ki,
ülkemizin geleceğinin bu gençlerin ellerinde şekilleneceğini bir kez daha
hissettim.
Maraş’tan katılan bir genç kızımız, ailesinin istediği liseye gitmek
zorunda kalmasının onun üzerinde nasıl bir baskı yarattığını anlattı. Ama
bu baskıya rağmen, kendi hayallerinin peşinden gitmekten asla
vazgeçmeyeceğini, hayatını kendisinin şekillendireceğini kararlılıkla ifade
etti. Bu tür hikayeler, gençlerimizin ne denli güçlü ve dirayetli olduğunu
bir kez daha gözler önüne serdi.
Seminer boyunca gençlerin kariyer planlamalarına dair sordukları
sorularla, geleceğe dair umutlarımı daha da yeşerttiler. Birçoğu, yalnızca
ailelerinin beklentilerine değil, kendi tutkularına da kulak vererek nasıl bir
yol çizmeleri gerektiğini merak ediyordu. Onlara, kendilerini tanımanın,
potansiyellerini keşfetmenin ve en önemlisi kendi iç seslerini dinlemenin
ne kadar önemli olduğunu anlatma fırsatı buldum.
Bu gençlerle geçirdiğim birkaç saat boyunca ülkemizin geleceğine dair
umutlarım tazelendi. Novagen Kolektifi Gençlik Grubu, sadece bugünün
değil yarının liderleri olma potansiyeline sahip bir nesil olduğunu her
yönüyle gösterdi. Onların zihin açıklığı, cesareti ve kararlılığıyla
Türkiye'nin geleceğinin aydınlık olduğuna gönülden inanıyorum.
Gençlerimiz ne kadar güçlüklerle karşılaşırsa karşılaşsın, kendi yolunu
çizen, kendi hayallerini gerçekleştiren bireyler olarak büyüyecekler. Ve
bizler, onları desteklemeli, yol gösterici olmalı, ama en önemlisi onları
dinlemeliyiz.
Onlar, bizim geleceğimizin mimarları.
Şimdi sözüm anne ve babalara…
Hayat uzun bir yolculuk ve bu yolculukta bize en çok eşlik eden kişiler
çoğunlukla ebeveynlerimiz. Aile, bireyin kendini keşfetme sürecinde en
kritik role sahip olan toplumsal yapı taşlarından biri. Bu nedenle, ailenin
gençler üzerindeki etkisi oldukça büyük.
Birçok aile, başarıyı not ortalamaları, sınav sonuçları ya da ders dışı
etkinliklerdeki performans gibi somut göstergelerle ölçer. Ancak, ailelerin
aşırı başarı beklentileri, gençlerin özgüvenini ve özsaygısını olumsuz
yönde etkileyebilir. Aileden gelen duygusal destek ise tam aksine,
gençlerin kendilerine olan güvenini artırır ve onların derslerine, akademik
çalışmalarına daha fazla odaklanmalarını sağlar.
Aileden alınan takdir ve teşvik, öğrencilerin motivasyonunu artırmakta ve
zorluklarla başa çıkma becerilerini geliştirmektedir. Ailenin sunduğu
duygusal destek, öğrencilerin akademik stresle daha sağlıklı bir şekilde
başa çıkmasına yardımcı olur. Bu tutum, stresin azalmasıyla birlikte
başarıya giden yolda önemli bir etken haline gelir. Pozitif geri bildirimler,
gençlerin motivasyonunu artırır; başarılarını kutlamak ve çabalarını takdir
etmek, akademik hedeflerine ulaşma azimlerini güçlendirir.
Ancak, ailelerin akademik başarı konusundaki beklentileri dengeli olmalı.
Aşırı beklentiler, gençler üzerinde kaygı ve stres kaynağı olabilirken,
gerçekçi ve dengeli beklentiler başarı üzerinde olumlu bir etki yaratır.
Ernest Hemingway'in dediği gibi: “Dünya herkesi kırıyor, ama sonra
bazıları o kırık yerlerden daha güçlü çıkıyor.” Gençlerin bu süreçte
kırılmadan, güçlenerek çıkabilmeleri için ailelerin anlayışlı, destekleyici
ve motive edici bir tutum sergilemesi oldukça önemlidir.
Unutulmamalı ki, aile desteği olmadan, akademik başarıya ulaşmak hem
zor hem de yıpratıcı bir süreç. Gençlerin özgüvenlerini ve özsaygılarını
koruyabilmeleri, başarı yolunda ilerlerken karşılarına çıkan engelleri
aşmaları için en büyük motivasyon kaynağı yine ailelerinden gelen içten
destek olacaktır.
2024-2025 Eğitim ve Öğretim yılında tüm öğrencilerimize başarılar diliyorum...
Yorumlar