Şu zaman denilen olgunun hızına akıl sır ermiyor. Yıllar halay takımı gibi kol kola girip önümüzden davullu zurnalı geçiş yapıyor.
Bize de ağzı açık seyredip bakmak kalıyor. Halayın arasına girsek belki giderayak bizde bi eğleneceğiz ama şoktan tutulup lal oluyoruz. Esas soru, bu hızla geçen yılları nasıl yavaşlatırız? Okuduğum bir yazıya göre ‘’ Zaman; mutlu iken hızlı, mutsuzken yavaş akarmış.’’ Bu söylenen doğru ise bana her gün bayram. Tamam her yılın başında temennim o. Ama hayallerim yeryüzüne inip bana ulaşana kadar tanıyamadığım şekilde mutasyona uğruyor. Ben bile bana ait olduklarına inanamıyorum. Yani bayram falan hak getire, neredeee… Günüme bin şükür deyip, yatağıma gidiyorum. Tamam biraz abarttığımı kabul ediyorum. Tabi ki çok güzel zamanlar ve beklenmedik güzel sürprizlerle karşılaşıyorum. Ama yılın geneline yayarsak çok da adaletli bir dağılım değil. Neyse gidenin arkasından daha fazla ağlamayalım. Şimdi diyelim ki 2019’a her yıldan istediğim bayram havası seninle gelsin ve hiç gitmesin. Sadece bana da değil, herkese gelsin. Gelsin ki, kimsenin mutluluğunda kimsenin gözü kalmasın.
Biten yıla en güzel ödül!
Bu yılı ERA kolejlerinin bana verdiği ödülü ile bitirdim. Ödüllendirilmek herkes gibi bana da çok iyi geldi. Yani ne yalan söyleyeyim, yürüyüşün değişip, kabarmış hindi kıvamına geliyorsun. Kendini özel ve yaptıklarınla doğru yolda olduğunu anlatan en somut geri dönüş. Bu aldığım ödülün içeriği, benim için çok daha farklı ve güzel. Hayvan sevgisi ve onların yaşam haklarını konu alan birçok yazı yazmaya çalıştım. İşte bu yazılar gencecik beyinlere ulaşmış. Dikkatlerini çekmiş. Özellikle bunun için altını çizerek bu ödülü verdiler. Ben de büyük bir gururla aldım. Yılın son yazısını yazıyorum da bu konuyu tekrar bir yazmayayım mı? Yazdım yine yazıyorum ve gerekirse tekrar tekrar da yazacağım. Dünyanın en taş kalpli, en sevgisiz insanı olabilirsiniz. Ama saygı başka bir şey. Allah’ın yarattığı yaşayan her canlıya ve onların yaşam hakkına saygı duymak zorundayız, zorundasınız. Sadece sokakta gördüğümüz kedi, köpekler değil. Ağaçlar, kuşlar, doğa hepsinin korunması biz insanoğluna emanet. Bu bilinçle hareket etmeyiz. En önemlisi de bu bilinçte çocuklar yetiştirmeliyiz. 2018 de duyduğumuz onca kötülüğün, 2019 ile dünyadan silinmesi tüm kalbimle diliyorum.
Beklentim büyük…
2019’dan benim beklentilerim çok fazla. Dizi dizi isteklerim var. Hem de bu konuda acayip fütursuz ve yüzsüzüm. Hiç kısıtlamıyorum kendimi. Geçenlerde aklıma geldi de benim 2019’un sosyal medyası için bile beklentilerim, isteklerim var. 2019’da kolunda serumla hastanede poz verenlerin fotoğraflarını görmek istemiyorum mesela. Telefonunuz hiç çalmıyorsa, dikkat çekmek için başka yöntemler bulun. Biraz daha yaratıcı olun canım. Yemeklerinizi bilim adamları bile hazırlasa çekmeyin artık şu fotoları. Koymayın artık yediğinizi içtiğinizi. Şarkılara araba playback yapıp ağzını yaya yaya klip çekenlerin, 2019’da sosyal medyalarına kapatılma cezası gelmeli. Bize makyaj yapmayı öğretmek için kendilerini yemeden içmeden kesip bize adayan kadınlara saygı duyuyorum. Ama artık biri şunlara söylesin vazgeçsinler. Birebir takiple yaptığımız makyaj sizin gibi olmadı olmuyoorr. Siz yoruluyor, olmayınca da biz sinirleniyoruz. En iyisi toptan vazgeçelim. En önemlisini unutuyordum. Allah’ınızı seversiniz şu kedi, köpek, tavşan kulaklarının olduğu uygulamalar için bir yaş sınırlaması gelsin. Koca koca kadınlar utanmadan kulaklar tepede dil çıkarıyorlar. Bunu da yedi düvele gösteriyorlar. İşin aslı astarı benim çenem düştü liste mi yazarsam gazetem bana tam sayfa vermek zorunda kalacak. Son yazıma, son kelam… 2019 herkese dilediği gibi gelsin!