Gerek meslek gerekse akademik amaçla dizileri elimden geldiği kadar takip ediyorum, bazen o kadar saçma sapan şeye denk geliyorum ki "pes" dediğim anlar da oluyor.
AK Partili bir ailenin çocuğu ile CHP’li bir ailenin kızı evlenirse ne olur?
Dizi dünyası inanılmaz iyi gidiyor. Televizyon mecrasının tek silahı artık diziler. Bu dizilerde entrika, şiddet ve her türlü katakulli var. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Gerek meslek gerekse akademik amaçla dizileri elimden geldiği kadar takip ediyorum, bazen o kadar saçma sapan şeye denk geliyorum ki “pes” dediğim anlar da oluyor. Şöyle bir notlarıma baktım ve haftalık dizileri inceledim. Haftanın hangi günü hangi dizinin ön planda olduğunu analiz ettim.
Türkiye’nin Dallas’ı
Pazartesi günleri altı sezondur Fox TV’de yayınlanan “Yasak Elma” adlı dizinin tekeline girmiş durumda. Dizi Türkiye’nin Dallas’ı konumunda. Entrikalar havada uçuşuyor. Para ve servet düşkünlüğünün gelebileceği son nokta. Birbirleriyle evlenenler, boşananlar, birbirini aldatanlar aklınıza ne gelirse var. Diziyi güçlü kılan şey, dizinin senaryosunun cesurluğu. Tam bir fast food senaryosu var. Biri giriyor diziye, iki hafta sonra ölüyor çıkıyor. Çok hızlı ilerleyen bir servet entrikalar zinciri var. Dizi altı sezondur en çok izlenen on dizi arasında, son iki sezon ilk beşte, bazı günlerde günün en çok izlenen dizisi konumunda. Pazartesi günleri “Yasak Elma” günü diyebiliriz.
Salı günleri Kanal D’de yayınlanan “Üç Kız Kardeş” adlı dizinin başarılı olduğu gün. İclal Aydın’ın romanından yapılmış dizi, dürüst olayım ciddiye almadım ondan hiç izlemedim. Ama halk sevdi ve bu dram salı günlerinin en çok izlenen dizisi oldu. Salı günleri benim dikkatimi çeken dizi “Baba” adlı dizi oldu. Dizi geçen sezon ilk baharda yayına başlamıştı. Güzel bir başlangıç yaptı. Dizi de Haluk Bilginer müthiş bir oyunculuk sergiliyor. Alzaymır bir hastayı canlandıran Bilginer ve onun ailesinin başından geçen olayları anlatan bir dizi. Dizinin başrol kadın oyuncusu Özge Yağız. Özge çok başarılı bir oyuncu ama son iki dizisinde hep gariban bir halk kızını canlandırdı. Bu onu biraz gölgede bıraktı diyebilirim. İkinci sezonunda “Baba” dizisi duraklamaya girdi, önce reytinglerde onunculuğa kadar düştü sonra da ilk ondan düştü. Dizi bir dram ama tonu çok düşük, platonik duygularla pozitifliği buluşturuyor. Gerek tonunun düşük olması gerekse içine kapanık bir dizi olması onu ilk ondan düşürdü. Muhtemelen Show TV yakında diziye final yapar.
“Ben bu dünyaya sadece nefes almaya gelmedim”
Çarşamba günleri geçtiğimiz iki sezon “Sadakatsiz” dizisinin liderliğinde geçti. Hiçbir dizi barınamadı o dizinin karşısında. Dizi bitince çarşamba günlerinde bir boşluk oldu. Kanal D başrollerini Erkan Petekkaya’nın oynadığı “O Kız” adlı diziye başladı. Bu dizide Erkan Petekkaya’nın oyunculuk performansı dışında başka bir şey yok. Reytinglerde de tam olarak istediğini elde edemedi. Kanal D bu diziye çok bastırıyor. Bir ara her akşam dizinin tekrarını yayınladı ama bence olmadı, olmayacakta. İlk onda yedincilikle onunculuk arasında bir derecede kalıyor reytinglerde. Bana sorarsanız dizi bir iki ay sonra düşüşe geçer ve final yapar.
Çarşamba gününün bir diğer başarısızı da Fox TV’de yayınlanmaya başlayan “Bir Peri Masalı” adlı dizi. Bu dizide yoksul bir kızın zengin olmak için verdiği mücadele var. Mücadele dediğime bakmayın, kısa yoldan zengin bir hayat yaşama ulaşmanın mücadelesi. Dizinin ilk bölümünde bu kız “Ben bu dünyaya sadece nefes almaya gelmedim” dedi. Bu cümle tek kelimeyle günümüz liberal sistemin gençleri en güzel baştan çıkartmak için kullandığı yöntemi anlatıyor: Daha fazlasını iste! Dizide Zeynep erkek arkadaşının kiraladığı arabada bulduğu 800 bin lirayı çalar, evinden ayrılır ve sosyeteye girmek ister. Bu 800 bin lirayı sermaye olarak kullanır. Kendini geliştirmek üzere parayı kullanmaya başlar. “Kendini geliştirmek” derken öyle kültür mültür sanmayın. Güzelliğini, dış görüntüsünü geliştirmek ve çekici bir kız olmak için kullanır o parayı. Derken hedeflediği kalantor aileye girer, o ailenin zengin yakışıklı iki oğlunun da ilgisi çeker. Diziyi izlerken bir ara tüylerim diken dikenoluyor. Bir toplumu eğitimden, kültürden soğutmak için yapılabilecek en güzel şeyi yapıyor “Bir Peri Masalı”. Ciddi anlamda hayal ürünü ve gençlere kötü örnek olacak bir dizi. Dizi istediği reytingi almadı, yakında kesin final yapacaktır. Merak ettiğim şey acaba dizi finalinde Zeynep hırsızlıkla edindiği ve sermaye olarak kendisini geliştirmek (!) için kullandığı bu parayla zengin biriyle evlenecek mi çok merak ediyorum. Dilerim senarist bu kıza sıradan veya kötü bir final yaşatır, en azından onu takip eden ve özenenlere kötü örnek olmaz.
Çarşamba günleri yayınlanmaya başlayan bir diğer dikkat çekici dizi Show TV’de başlayan bir uyarlama dizi “Hayat Bugün” oldu. Bu dizi Amerikan “New Amsterdam” adlı diziden uyarlandı. Dizide idealist bir başhekimin hastanesini kalkındırmak için verdiği savaşı anlatıyor. Dizinin ilk bölümü müthiş başladı. Reytinglerde ilk ona da girmeyi başardı. Ancak daha sonraki bölümlerde tempo düştü ve işi duygusala bağladılar. İlk bölüm ile sonraki bölümlerin duygusu ve teması farklılaştı, izleyici de buna hemen tepki verdi ve dizi ilk ondan düştü.
Hafsanur’lu Darmadumana dikkat edin
Perşembe günlerini iki sezondur Kanal D’de yayınlanan “Camdaki Kız” adlı dizi domine ediyor. Dizi ilk yayına girdiğinde birinciliği alıyordu. Sonrasında Fox TV’de yayınlanan G.Kore yapımı “Innocent Defendant” dizisinin Türkçe uyarlaması “Mahkum” yayınlanmaya başladı. Bu dizi bomba gibi girdi reytinglere ve perşembenin birincisi oldu. İkinci sezon çok sürpriz bir kararla Fox diziye final yaptırdı ve yerine Hafsanur Sancaktutan’ın yer aldığı Ay Yapım imzalı “Darmaduman” başladı. Darmaduman’ı fırsat buldukça takip ettim. Özellikle Hafsanur çok güzel bir kız, aslında kısa boylu normal bir halk kızı gibi ama çok sempatik bir duruşu, güçlü bir beden dili ve güzel mimikleri var. Daha önce Show TV’de yayınlanan “Son Yaz” adlı dizide yer almıştı ve o dizide yıldızı parlamıştı. Darmaduman perşembeleri barınamadı. Bir yandan “Camdaki Kız” dizisi, diğer yandan da ATV’de başlayan “Aldatmak” adlı dizi reytingleri süpürünce “Darmaduman” başarısız oldu. İki rakip karşısında güçsüz kalan diziyi Fox TV bu hafta cumartesi gününe kaydırdı ve yayın gününü değiştirdi. Hafsanur’un önceki dizisi de öyle olmuştu, gün değiştirmiş ve sonrasında final yapmıştı. Dilerim bu dizi de öyle olmaz ama olacak gibi. Çünkü dizi çok dağınık bir senaryoya sahip, güçlü bir omurgası yok senaryonun. Ben bu diziyi çok sevdim ama bazı karakterler çok saçma, mesela dizide Harun yani ailenin babası karakteri bana inanılmaz itici geliyor izlerken gıcık bile olduğum oluyor.
Çakma Derin bu dizide
Cuma günleri geçen sezon başlayan “İyilik” adlı dizin geçen sezon başarılı oldu ve reytingleri zorladı. Dizi Sadakatsiz’ın bitmesinin ardından yayına girdi. Aslında dizi bir nevi çakma bir “Sadakatsiz” diyebilirim. Dizide Sera Kutlubey, Damla adlı karakteri canlandırıyor. Damla “Sadakatsiz”deki Derin’in tıpkısının aynısı. Sera Kutlubey hem karakter olarak hem de oyuncu kimliği ile Melis Sezen’i aratmadı. İlk sezonu başarılı kapattı. İkinci sezonda diziye bir haller oldu. Senaryo tekrara girdi ve en önemlisi Sera Kutlubey’in dizideki imajı değişti. Bu iki faktör dizinin hızla ivmesini düşürdü. Ara sıra benim de takip ettiğim “İyilik” dizisinin senaryosu inanılmaz sıkıcı olmaya başladı. Dizide iki kadının savaşı var, bir hafta bir kadın kazanıyor bir hafta diğeri kazanıyor. Dizinin senaryosu tenis maçı gibi bir oraya bir buraya savruluyor. Oysa Perihan Savaş gibi bir ekol oyuncu ve Sera Kutlubey gibi başarılı bir yetenek var. Dizi ivme kaybetmeye devam eder mi? Bence kaybeder, dizinin toparlanması çok zor. Çünkü senaristin tecrübesizliği konuyu da daralttı. Yakında ya dizinin senaristi değişir ya da dizi final yapar ya da direkt final yapar.
En gerçekçi dizi: Kızılcık Şerbeti
Cuma günün iddialı bir diğer dizisi de Show TV’de yeni yayınlanmaya başlayan “Kızılcık Şerbeti” adlı dizi. Bu dizi müthiş bir dizi. Türkiye’de yaşanan kutuplaşmayı bir aşk üzerinden anlatan bir dizi. Sosyetik bir garp kızı Doğa ile zengin bir aileden şark oğlan Fatih’in birbirine aşık olması üzerine kurulan dizi gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanmış. İnanırım çünkü Millet İttifakını destekleyen ve Cumhur İttifakını destekleyenler öylesine büyük bir psikolojik savaş içindeler ki bu savaş her şeye yansıyor. Dizi de kızın çocuktan hamile kalması üzerine evlenmesi ile başlıyor. Bu hamilelik olayları da ayrı bir saçmalık. Tüm yayınlanan dizilerde kullanılan cinsellik müthiş bir seviyeye gelmiş. Yatmak kalkmak, hamile kalmak, çocuk aldırmak, çocuk düşürmek öylesine sıradan olaylar ki diziler için…
Neyse dönelim diziye “Kızılcık Şerbeti”nde damadın kız kardeşi “kız açık saçık bir gelinlik giydi” diyor, kızın annesi “siz kızımı kapatmak mı istiyorsunuz?” diyor. Bu ara kapatmak burada türbanı ifade ediyor. Geleneksel aile ile modern bir ailenin kültürel çatışması çok güzel betimleniyor. Ben bu olaylardan çok geçtim, bu çatışmaya çok şahit oldum ondan senaryoda geçen her cümleyi çok manalı buluyorum. “Kızılcık Şerbeti” dizisini ben çok beğendim en azından gerçek bir konu, sosyolojik bir konudan hareket ederek yazılmış. Dizi reytinglerde de ilk ona girmeyi başardı. Dizi şu an arafta ivmesi pozitifte ama her an düşebilir, mesela dördüncü bölümde tempo düştü, eğer senaristi hikayeyi sıkı ve dinamik tutarsa, Show TV’de dizinin arkasında durursa bu dizi başarılı olabilir.
Bir senaryo harikası: YARGI
Cumartesi günleri TRT’de yayınlanan “Gönüldağı” ile ATV’de yayınlanan “Kardeşlerim” dizileri arasında geçen bir derbi ile geçiyor. İki dizi çok sağlam kapışıyor. Bu kapışmanın sonucunda kim kazanır fikrim yok ama iki dizinin de reyting mücadelesi başa baş gidiyor.
Pazar akşamları dizilerin en zayıf olduğu akşamlar. Nedense pazar akşamları yayınlanan dizileri pek tutmuyor. TRT ‘nin “Teşkilat” adlı dizisi iki yıldır pazar akşamlarının şampiyonluğa oynayan dizisiydi. Buna geçen sezon eklenen “Yargı” dizisi de eklendi. Kanal D’de yayınlanan “Yargı” senaryosu ve Kaan Urgancıoğlu ve Pınar Deniz’in oyunculuğu ile dört dörtlük bir performans sergiliyor. Şu an yayınlanan tüm diziler içinde senaryo ve hikayesi en güçlü olan dizi bu dizi. Dizi senaryo oyunları ve sürprizleri ile ciddi başarı yakaladı. İzlerken bir sonraki bölümde ne olacağını tam kestiremiyorsunuz. “Yargı” dizisi pazar günleri TRT’nin “Teşkilat” dizisini zorlayan bir dizi. Reytinglerde gün birinciliği bu iki dizi arasında gidip geliyor.