Eurovision Şarkı Yarışmasının Türkiye'deki ilk dünyadaki ikinci kitabını yazan adamım. Yıllarımı savunarak geçirdim bu yarışmanın politik olmadığını söyleyenlerin başında yer aldım ama maalesef son birkaç yılda yanıldığımın ben de farkına vardım.
Rusya – Ukrayna savaşında Avrupa Yayın Birliğinin tutumu ve Eurovision Şarkı yarışması komitesinin Rusya’yı yarışmadan diskalifiye etmesi Eurovision tarihinde ilk büyük siyasi çuvallama oldu. Hiç içime sindirememiştim bunu.
Tezgahlarla Dolu İki Yıl
Biz politik değiliz diye
yıllardır şov yapan bu yarışma Rusya’yı politik bir nedenden dolayı yarışmadan
çıkarttılar. Bunu yaparken bile politik olmadıklarını iddia ettiler. Sonra bu da
yetmiyormuş gibi bir de gidip göz göre yarışmaya beş paralık bir şarkı gönderen
Ukrayna’yı birinci yaptılar. Rusya’ya nispet yapar gibi Ukrayna’ya birincilik
verdiler. Yarışmada favorilerden biri olan İngiltere’yi ikinci yaptılar. Sonra
tezgahlarına devam edip birincilik verdikleri Ukrayna’ya “sen bu yarışmayı
düzenleyemezsin. Sende savaş var” deyip 2023 yılında yapılan yarışmanın ev
sahipliğini İngiltere’ye verdiler. Bu bir film senaryosu olsa “hadi oradan” der
kimse izlemez bu filmi. Ama Batı emperyalizminin samimiyetsizliği olunca
filmlerde bile inanılmayacak senaryolar gerçek oluyor.
Bunları henüz
hazmetmemişken 2024 yılının Eurovision hazırlıkları başladı. Amerika’nın
istediklerini yapmayan Rusya bu sene de ambargoluydu. Putin’in de sanki
umurundaymış gibi bunu yine Rusya’ya karşı kullandılar. Tam hazırlıklar
hızlanmışken İsrail’in Gazze katliamı patlak verdi.
Politik Değiliz Palavrasına
Devam
İsrail’in Gazze
katliamını protesto eden kamuoyu İsrail’in de tıpkı Rusya’ya yapıldığı gibi
yarışmadan diskalifiye edilmesini istendi ve bu konuda çok ciddi talepler
geldi. Sosyal medya ayağa kalktı. Ama buna rağmen Rusya’yı “İzleyicileri müzik
aracılığı ile bir araya getirmeyi amaçlayan bu kültürel yarışmanın değerlerini
koruyacağız” palavrasıyla Eurovision Şarkı Yarışmasına sokmayan Avrupa Yayın
Birliği 2024 yılında da aynı telden çalmaya devam etti.
Amerika’dan ve İngiltere’den
gelen talimatlarla dizayn edilmeye çalışılan dünya düzeninin müzik &
etkinlik ayağı Eurovision Şarkı Yarışmasından sorumlu Avrupa Yayın Birliği
CEO’su Curran, “Eurovision Şarkı Yarışması devletlerin ve hükümetlerin değil
yayıncıların katıldığı bir yarışmadır ve İsrail kamu yayıncısı yarışmaya
yıllardır katılıyor. Eurovision şarkı yarışması dünya çapındaki izleyicileri
müzik aracılığı ile birleştiren, politik olmayan bir etkinliktir” palavrasını
söyledi. Eurovision komitesi her defasında papağan gibi aynı şeyleri söyleye
söyleye İsrail’in Eurovision Şarkı yarışmasından diskalifiye edilmesini bırakın
tartışmaya açmayı gündemlerine bile almadı.
Şarkının Sözlerinde 7 Ekim’e
Atıf Var
Atalarımız ne demiş? “Yüz
verdik ayıya geldi s…. halıya” Hiçte boşuna söylenmemiş bir söz bu. Eurovision Şarkı
Yarışmasından yüz bulan İsrail kamu yayıncısı “Ekim Yağmuru” adında bir şarkıyı
yarışmaya yollayacağını açıkladı. Şarkının alenen 7 Ekim tarihine yani o
katliamın başladığı tarihe gönderme yapan bir şarkı olduğu anlaşılınca ortalık
yine ayağa kalktı. Bu kez toplumsal protestolar zirve yaptı. Şarkının adı
“October Rain”di ve şarkı Hasam’ın askeri kanadı İzzeddim El Kassam
Tugaylarının 7 Ekim saldırısına atıf yapıyordu.
Bunun üzerine Eurovision
komitesi bu mahalle baskısı karşısında utanarak şarkının siyasi sözler ve
mesajlar içerdiği gerekçesiyle incelemeye alındığını açıkladı. Bu incelemeyi de
sakın ciddiye almayın ha, dostlar alışverişte bulunsun diye yapılan bir sözde
(!) incelemeydi. İsrail kültür bakanı bir yüzsüzlük abidesi gibi davranarak “bu
şarkı halkın duygularını yansıtıyor” dedi ve zerre üstüne alınmadı.
Şarkının sözleri ise
şöyle:
“Nefes alacak hava kalmadı”
"Hepsi iyi çocuklardı, her biri iyi
çocuklardı"
"Kim size çocuklar ağlamaz dedi?
Saatlerce ve çiçekler gibi ağlar
Hayat korkaklara göre bir oyun değildir."
Ve Kriz Yönetimi Başladı
Toplumsal baskılara
dayanamayan Eurovision komitesi İsrail’den şarkının sözlerini değiştirmesini
“rica etti”. Bakın rica ediyorum. Rusya’ya “asıp keserim” diyen ve tartışmasız
bir biçimde onları yarışmadan diskalifiye eden Avrupa Yayın Birliği İsrail’e
ancak bir ricada bulunabildi. Bunun üzerine yayıncı kuruluş KAN “Dance For
Ever” adlı şarkıyı yollamayı önerdi. Aslında hiçbir şey değişmedi şarkının
sözlerine bir iki dokunuş yapıldı ve yine 7 Ekim’e göndermede bulundu.
Mahalle baskısından
bunalan Eurovision komitesi bu şarkıyı da inceleyeceğini açıkladı. Dedim ya
dostlar alışverişte bulunsun at topu taça maç soğusun. Bunun üzerine İsrailli
yayıncı kuruluş KAN, Avrupa Yayın Birliğine bozuk atarak bunun bir “sansür” olacağını
iddia etti.
Hani hem güçlü hem suçlu
derler ya işte o hesap. İsrail bu kez de “işi fazla kurcalamayın yoksa İsveç’in
Molmö şehrinde yapılacak olan yarışmadan çekiliriz” tehdidinde bulundu.
Düşünebiliyor musunuz yarışmadan atılması gündemde olan bir ülke yaptığı başarılı
kriz yönetimi sayesinde maçı tersine çevirip “canımı sıkmayın, bana sansür
yapmayın yoksa yarışmadan çekilirim” dedi.
Her ne kadar İsrail
yayıncı kuruluşu Eurovision Şarkı Yarışmasına rest çekerek şarkının sözlerinde
bir tek kelime dahi değiştirmeyeceklerini söylese de ülke başkanı Isaac Herzog daha sonra
İsrail'in yarışmaya katılabilmesi için "gerekli ayarlamaların"
yapılması çağrısında bulundu.
Maç Sakinleşti ve Konu Sonuca
Bağlandı
Geçtiğimiz Cuma günü Avrupa Yayın
Birliği İsrail’in yarışmaya katılacağını açıkladı ve konu kapandı. Yarışmayı düzenleyen Avrupa Yayın Birliği (EBU) yaptığı
açıklamada: “EBU, İsrailli üyesi Kan'ın resmi sunumunun Mayıs ayındaki
Eurovision şarkı yarışmasında yarışmaya uygun görüldüğünü doğrulayabilir.
Yarışmanın referans grubu ve yönetim kurulu, şarkı sözlerini dikkatli bir
şekilde inceledikten sonra yaklaşan yarışma için “Hurricane” şarkısını kabul
etme kararı aldı. Şarkının yarışma kurallarına uygun olarak katılımı için
gerekli kriterleri karşıladığı konusunda mutabakata varıldı."
Şimdi Ne Olacak?
Eurovision şarkı yarışması 7-11 Mayıs tarihlerinde
İsveç’te düzenlenecek. Yarışmanın resmi web sitesinde İsrail var. Yarışmada
ikinci yarı finalde yarışacak ve yirmi yaşındaki Eden Golen adlı solist
“Hurricane” adlı şarkıyı seslendirecek. Yalnız ilginç bir şey var: Şarkının
sözleri bugün itibariyle hala belli değil. Sözde incelenecek olan şarkı sözleri
sözde bir inceleme ile kapalı kapılar ardından kabul gördü.
Bu hikâyeden çıkarılacak
sonuçlar
1.
ABD arkanızda
olmadan bu dünyada tuvalete bile gidemezsiniz.
2.
Müslüman ülkeler
Filistin ve Gazze konusunda yıllardır olduğu gibi bugün de pasif ve beceriksiz
kaldı. Üzgünüm ama buna Türkiye de dahil.
3.
Bütün batıyı ve
emperyalizmi karşısına alan ve bunda zerre taviz vermeyen Putin gerçekten de
büyük adammış.
4.
Kriz yönetimi tüm
ilişkilerde olduğu siyasal iletişimde de çok önemli bir konudur. Başarılı bir
kriz yönetimi ile haksız olduğunuz halde maçtan haklı çıkabilirsiniz.
5.
Eurovision Şarkı Yarışması
altmış yıllık tarihinin en rezil dönemini yaşıyor ve dibine kadar politik bir etkinlik
olduğunu son iki yıl kanıtladı. Bu düştüğü durumu altmış sene daha geçse
temizleyemez yarışma maalesef kirlendi.
Ve Son Sorum:
Mademki savaş bir siyasi olay değildi Rusya’nın suçu
neydi? Fatmagül’ün suçu neydi anladık da Rusya’nın suçu neydi anlamadık.
Ey Avrupa Yayın Birliği mademki sen “politik olmayan bir
yarışma” düzenlediğini iddia ediyorsun sıkıysa Rusya’yı da Eurovision’a alsana,
ya da İsrail’i Eurovision’dan atsana.
Tüm bunların ardından der misiniz bir de 2024 yılındaki Eurovision
Şarkı Yarışmasında İsrail birinci olsun? Bu da rezilliğe takılan bir kurdele olur.