Kendi partisi içinde, Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkıp genel başkanlık yarışına giren, ama kendi partisi tarafından genel başkanlığa lâyık görülmeyen Muharrem İnce, şimdi yine aynı parti tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanlığına lâyık görülüyor.
Adında hem “cumhuriyet” hem de “halk” kelimeleri olan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi olan CHP’nin 24 Haziran cumhurbaşkanlığı seçimleri için adayı belli oldu: Muharrem İnce. Vaktiyle parti programı Türkiye Cumhuriyeti’nin âdeta anasayası gibi olan CHP, her fırsatta meydan okuyup erken seçim isterken, birden seçim karârı alındığında şaşırdı. Bu şaşırmanın öcünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan almak için, onu “çıldırtacak” bir aday göstereceklerini söylediler. Ancak, cuma günü, Muharrem İnce’nin adaylığı açıklandığında bu çıldırtma konusu pek gündeme gelmedi.
Abdullah Gül’ün geniş mutâbakatlı adaylığı plânı bozulunca, ortaya üç aday çıkmış oldu. Abdullah Gül’ü aday yapmak için bir araya gelenler, plân tutmayınca misketleri alıp dağıldılar. Artık Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ve Muharrem İnce var.
“Gel Bakalım Buraya!”
Kendi partisi içinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkıp genel başkanlık yarışına giren, ama kendi partisi tarafından genel başkanlığa lâyık görülmeyen Muharrem İnce, şimdi yine aynı parti tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanlığına lâyık görülüyor. Bunun iki açıklaması var:
1- CHP genel başkanlığı o kadar önemli ve yüce bir makamdır ki, oraya herkes lâyık değildir. O makama oturan kişi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı gibi, cumhurbaşkanlığı olmak istemez ve aday olmaya tenezzül etmez. Ama CHP genel başkanlığı makamına aday olan ama kazanamayan kişi, Muharrem İnce’nin yaptığı gibi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin en yüksek makamı olan cumhurbaşkanlığına aday olabilir ve yeterli oyu alabilirse, cumhurbaşkanı olur. Yâni, cumhurbaşkanlığı makamı, CHP genel başkanlığı kadar önemli ve yüksek değildir. Ayrıca CHP genel başkanı olamayıp cumhurbaşkanı olan kişi de, CHP’nin ve CHP genel başkanının gölgesinde kalır.
Kemal Kılıçdaroğlu, buna şöyle itiraz edebilir ve etti: “Ben parti genel başkanı olarak cumhurbaşkanı olursam, 81 milyonu kucaklayamam”. O zaman şu soruları sorarız: Peki Muharrem İnce hangi partiden geliyor ve nasıl kucaklayacak? Son genel seçimlerde başbakanlık için oy isterken “Bana dört yıl verin, Türkiye’yi uçurayım” derken kimi kucaklayıp uçuracaktın?
Ayrıca, CHP’nin kendini Türkiye Cumhuriyeti’nden büyük gördüğünün en tâze örneği de, CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi takdim ederken “Gel bakalım buraya” gibi küçültücü bir ifâde kullanmasıdır. Bunun samimiyetle falan alâkası yoktur.
2- Diğer bir açıklamada şöyledir. Muharrem İnce’nin aday olması, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde mağlubiyeti kabul ettiklerini gösterir. Muharrem İnce agresif siyâset tavrı ile, seçim meydanlarında Recep Tayyip Erdoğan ile polemik yarışına girip ona zaman kaybettirecek, yorulmasına sebep olacak, diye düşünülüyor. Bu da, milletvekili seçimlerinde Erdoğan karşıtlarına zaman ve manevra imkânı kazandıracaktır. Maazallah olur da, cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa, en çok ikinci oyu alması en muhtemel aday olan Muharrem İnce etrâfında oluşacak bir ittifak, Muharrem İnce’ye piyangodan bir cumhurbaşkanlığına götürebilir. Ancak bu durumda da seçmen refleksinin nasıl çalışacağını tahmin etmek kolay değil. Anadolu irfanının sağı solu belli olmaz.
Ancak, seçilmemek üzere aday gösterilen ve harcanacak olan Muharrem İnce, son CHP kurultayında genel başkanlığı kazanamasa bile, beklenenin üzerinde bir oy almıştı. Bu İnce’nin CHP’nin kurtarıcısı olarak görülmesini sağlayabilir. “Sıfır Baraj İttifâkı”nda beklenen sonuç çıkmazsa, 24 Haziran seçimleri Kemâl Kılıçdaroğlu’nun yenildiği son seçimler olur ve Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığından bile(!) önemli gördüğü CHP genel başkanlık koltuğunda oturamaz. Hiç seçim kazanamayan CHP genel başkanı olarak tarihe geçer. Bu durum, CHP’nin artık dibe vurmasının ve çıkışa geçmek için en uygun hâle geldiğinin göstergesi olur.
Bu hamur çok su götürür ama şu bir gerçek ki, Muharrem İnce’nin, adaylığının açıklandığı gün, Cuma namazını Hacı Bayram Veli Câmii’nde kılması da gösteriyor ki, 24 Haziran’a kadar çok “eğleneceğiz”!