ABD'de 2020 yılında gerçekleşecek seçimlerde Trump'ın karşısına çıkacak en güçlü adaylardan birinin Joe Biden olması öngörülüyor.

Demokratların kontrolündeki Temsilciler Meclisi iki farklı suçtan ABD Başkanı Donald Trump’ın azledilmesini onayladı.

Bu beklenen bir karardı, şimdi top Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato’da.

Buradan çıkacak karar da pek şaşırtıcı olmayacak, zira Trump’ın azledilmesi için Senato’da Demokratların 20 Cumhuriyetçinin oyunu alması gerekiyor.

Kaldı ki bu da zor göründüğüne göre Trump’ın azledilmesi şimdiden rafa kalktı diyebiliriz.

***

Peki azledilme süreci nasıl başlamıştı?

Eylül’de basına sızan ve 25 Temmuz’da yaptıkları telefon görüşmesinde Trump’ın, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimiz Zelenski’ye, rakibi Joe Biden ve oğlunu soruşturması karşılığında ABD’nin ülkesine yardım edeceğini söylediği iddia edilen raporla Trump “görevini kötüye kullanmakla” suçlanmıştı.

ABD’de 2020 yılında gerçekleşecek seçimlerde Trump’ın karşısına çıkacak en güçlü adaylardan birinin Joe Biden olması öngörülüyor.

Öyle ya, Trump’ın da bu azledilme sürecini rakiplerini itibarsızlaştırmak adına bir rövanşa dönüştürmek istediği gerçek.

Özellikle Cumhuriyetçilerin çoğunlukta bulunduğu Senato’da Joe Biden’in oğlu Hunter Biden’in tanık olarak dinlenmesini isteyen Trump’ın bu talebi her ne kadar süreci uzatmak istemeyen Senato tarafından reddedilse de ABD Başkanı tüm süreci tiye alırken “sanki azledilmiyoruz gibi hissediyorum” rahatlığını yaşıyor.

Yapılan son anketlere bakılırsa azledilme sürecinin Trump’ın oylarını katladığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Öyle ki bu durum Trump’ın seçmenlerinin kemikleşmesine de yol açtı, Demokratlarda ise başkan adayları arasındaki yarış kıyasıya sürüyor.

Açıkçası 2020 seçimlerinde Trump’ın karşısına çok büyük bir aksilik olmazsa Demokratlardan Joe Biden ya da Elizabeth Warren çıkacak.

Her ne kadar popüler argümanları Bernie Sanders sıkça kullansa da bir şansı yok.

Warren’in sol söylemleri sıkça kullanarak Wall Street’i sertçe eleştirdiğini biliyoruz, zenginlerden daha çok vergi alınması konusunda Kamala Harris’le aynı düşünceyi paylaşsa da Harris’in nefesi 2020’ye yetmedi ve ekonomik nedenlerden dolayı adaylık yarışını bırakmak zorunda kaldı.

Demokratların genel anlamda taşıdığı kader dünyanın gidişatıyla da ilgili biraz.

Çünkü dünyada artan milliyetçilik/ırkçılıkla birlikte aşırı liberal politikaların ABD’de nasıl bir hava estirdiğini söylemek zor değil.

Zira Trump’ı başkanlığa taşıyan da göçmenler konusundaki sert tutumuyla birlikte, ABD’nin ekonomik durumuydu.

Şimdi de Trump bunu en iyi şekilde kullanmayı biliyor, gelgelelim Warren’in “Kızıldereli” soyundan geldiğine vurgu yaparak “Çakma Pocahontas” gibi kelimeleri tüketmeye başladı.

Göçmenlik konusunda Trump’ın aksi bir politika yürüten Warren’in “ne olursan ol gel” tarzındaki politikaları yaşadığımız dünyaya göre değil artık, hatta bu politikalar Hillary Clinton’dan bile daha fazla ezilmesine sebep olabilir.

***

Diyeceksiniz, Michael Bloomberg’in hiç şansı yok mu?

New York Belediye Başkanı olduğu dönemde ev kiraları tavan yaparken ırkçı polis politikalarıyla siyah mahallelerde terör estirmişti.

Her şeyden önce güldürmeyin Allah aşkına, en büyük başarısı büyük boy içecek bardaklarını yasaklayan birinden ABD Başkanı olmaz.

Ama görünen o ki bu seçimler eğlenceli geçecek.