Doğru hesap Bağdat'tan gelir desem… Olabilir. Anlatmaya başlayayım 2017 yılının Kasım ayında tüm dünya Kızılay ve Kızılhaçları Antalya'da bir araya geldi.
Dile kolay 190 ülkenin temsil edildiği devasa bir organizasyondu. O toplantıda Kızılay üst heyeti birçok görüşmeler gerçekleştirdi. Bunlardan birisi de Irak Kızılay Başkanı Dr. Yasin ve ekibiyle yapılan toplantıydı. Irak Kızılay tarihine daha doğrusu Hilal-i Ahmer Bağdat şubesine ilişkin bazı arşiv dokümanları kendileriyle paylaşıldı. Kurumun tarihini yeniden ele almayı gerektirecek önemli fotoğraf ve belgelerdi bunlar. Seçim yapıldı ve Hilal-i Ahmer Umum Reisi Dr. Kerem Kınık Hilal-i Ahmer ve Salib-i Ahmer Federasyonlarının başkan yardımcısı olarak seçildi. Tüm ülkelerin Türkiye’nin insani yardım vizyonuna atıf yaptığı güzel bir buluşmaydı. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünya beşten büyüktür sözüyle özetlenen yeni insani paradigmasının sağlamasını yapan güzel bir gelişmeydi. Yapılacak iş çoktu. Bunlardan birisi İslam Dünyası Kızılaylar Birliği olarak özetlenebilecek bir yapının kurulmasıydı. İslam dünyası hem en yardımsever coğrafya hem de problemlerin en derin hissedildiği ülkelerden oluşuyor. Bu tanımlama aklı başında ve insani yardım için bir şeyler yapmak isteyenleri sevindiriyordu. Ama bir yandan da Türkiye’nin geliştirdiği yeni retoriği eleştirmek isteyenlere vurabilecekleri yeni bir alan açıyordu. Toplantı bitti ve birkaç gün sonra Irak’ta bir deprem yaşandı. Kürt nüfusun yoğun olduğu Halepçe bölgesindeki bu depremin büyüklüğü 7.3 olarak bildirildi. 7.4 büyüklüğünde bir deprem yaşamış ülke olarak Kızılay hazırlıkları tamamladı ve kısa süre içinde büyük bir konvoy eşliğinde Irak’a giriş yaptı. Referandum sürecinde diplomatik ilişkilerin kopmak üzere olduğu bir zamanda gerçekleşen bu hamle olayların seyrini değiştirecekti. Kızılay ekipleri depremin en fazla hissedildiği Derberdihan bölgesine intikal etti ve sonrasında Süleymaniye üzerinden Bağdat’a geçildi. O zaman Erbil ve Süleymaniye hava sahasının kullanılmadığını hatırlatayım. Bağdat’a geçildiğinde Irak Kızılay Başkanı Dr. Yasin’in misafiri olarak hayatımın ilk Bağdat gecesini yaşadım. Dicle kenarında Dr. Yasin yılların bilgeliğini yansıtarak Dr. Kerem Kınık’a destek ve tavsiyelerde bulundu. İslam Dünyası Kızılay ve Kızılhaçlar Birliği düşüncesinin öneminden bahsetti ve yaklaşık olarak şunları ifade etti: Ortak bir geçmişe sahibiz, sorunlarımız ortak ve bir çözüm bulunacaksa bu da ortak olmalı.
Bugün İstanbul’da toplanan İslam İşbirliği Örgütü Kızılay ve Kızılhaç Dernekleri toplantısı ya da kısa adıyla “OIC Red” böyle bir hikayeye sahip. Türkiye’nin insani yardım alanındaki büyük hikayesinin de çok büyük bir parçasını oluşturuyor. Kahramanları aramızda: Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Türk Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık. Yarınlar İslam Dünyası için daha güzel olacak, bunu sadece umut etmiyor aynı zamanda kuvvetle istiyorum ve biliyorum. Bir Bağdat gecesindeki bilgeliğin bugün ete kemiğe bürünen organizasyona dönüşmesi İslam dünyası için kapsayıcı ve sürdürülebilir bir insani yardım yaklaşımının dev adımıdır. Emeği geçenlere şükranlarımla.