İnsanın muhalif olma hakkı sonuna kadar vardır, ülkenin siyasetini olanı biteni beğenmeme ve eleştirme hakkın vardır.
Cuma öğle tatili sırası, BİM önündeyim. Mağaza kapalı, kapıya kağıt asmışlar, mağazamız 13.05 /13.35 arası öğle tatili nedeniyle kapalıdır, bakıyorum saatim 13.31 yani açılmasına 4 dakika var, bekleyeyim diyorum.
Çarşamba günü pazara gittim, portakal nar sıkacağı 200 TL ile 299 TL arasında, üstelik hiç beğenmedim incecik saç..
Bahçemdeki nar ağaçları nardan devrilecek, bir sıkacağa ihtiyacım var, başka türlü sıkamam ki, kışında portakal sıkarım, almalıyım yani diyorum.
Gazete ilanında gördüm, portakal nar sıkacağı, üstelik demir döküm 99 TL, aşağıya iniyorum zaten BİM önünden geçiyorum çat diye aklıma geldi ve durdum.
Kapalı ve 4 dakika bekleyeceğim
Bir kadın geliyor, orta yaşın üzerinde, ekşi suratlı, olanca bedeniyle kapıya yükleniyor kapı kapalı, bana dönüp soruyor, kapalı mı? Gördüğünüz gibi kapalı diyorum, neden ki diyor, öğle tatili yarım saat kapalı imiş, yemeğe gidiyorlar anladığım kadarıyla diyorum.
Yok diyor, Allah kahretsin camiye gidiyorlar, namaza diyor.
Hemen içimden Allah seni kahretsin diyorum.
Hanımefendi burada çalışan zaten 3 kız var, kızlar cumaya gitmezler, üstelik gencecik kızlar gitse ne olur ne kadar öfkelisiniz diyorum.
Ben onu bunu bilmem balık baştan kokar diyor.
Zaten Allah kahretsin duydum ya, beni benden alan sinirimle balık sizsiniz siz kokuyorsunuz diyorum.
BİM öğle tatilinde kapalı ve çocuklar yarım saat yemek yiyecekler ya, ekşi suratın muhalif ruhu çirkefleşti.
Bodrum Gündoğan'da ki BİM'in öğle tatili kapanmasını Tayyip beye bağlayacak.
İnsanın muhalif olma hakkı sonuna kadar vardır, ülkenin siyasetini olanı biteni beğenmeme ve eleştirme hakkın vardır.
Ama bu zehirlenme nedir.
Bir insana duyduğun nefret yüzünden zehrini saçmak nedir.
Birleşik İslam Marketleri diye bildiğini iddia ettiğin ki, aslında hiç alakası olmayan, ucuz markete alışverişe niye gelirsin.
Ayağınız taşa takılsa, bu adam koydu diyeceksiniz.
Utanmaz iki yüzlüler.
Muhalif olmak böyle bir şey değil ki.
Kendi zehrinizden zehirlenin ve masum insanları rahat bırakın.
Masum insanları rahat bırakın neden diyorum biliyor musunuz, bu ekşi suratlı kokan balık, kasaya geldi ve çirkefçe gencecik kıza sordu, siz namaza mı gidiyorsunuz, neden öğlen kapatıyorsunuz
Kız korku ile çekinerek, yok buradaydık yemekteydik diye cevap verdi.
Sonra gencecik kız bana döndü dedi ki, çok fenalar bunlar bunlardan çok korkuyoruz.
Sen ve senin gibiler, kimseyi korkutamazsınız.
Sizden korkan sizin gibi olsun.
Funda'nın aklındakiler…
… Her gün kadına taciz ve tecavüz haberleri var.
Gerçekten akıl almaz hikayeler var.
Ya kadınlar.
Müge Anlı'yı izliyor musunuz, bir ananın tek evladı kızının, annesini her gün dövdüğünü ve şimdi onu öldürme şüphesi ile programda oluşunu.
Komşuların ve akrabaların neler anlattıklarını.
Kadınlarda korkunç oldu.
Sevgili Yüksel Aytuğ yazmış, eskiden kapıyı açmakta zorlanan kadınlara, elindeki torbayı güçlükle taşıyan kadınlara "yardıma ihtiyacınız var mı" diye sorardım.
Şimdi ürküyorum ve görmezden geliyorum diyor.
Tenha bir yolda önümde bir kadın yürüyorsa yavaşlıyorum diyor.
Sadece kadınlara değil, çocuklara da yaklaşmaktan korkuyorum, komşumun çocuğunu başını okşamaya çekiniyorum diyor.
"Bu sapık taciz ve tecavüzcü adamlar benim de özgürlüğümü çaldılar, içimdeki centilmeni bıçakladılar, yardımseveri boğdular " diye dert yanıyor.
Çok haklısın Yüksel Aytuğ çok.
... ABD’li oyuncu Kelly Ripa, bir televizyon programına katılmış.
Orada oğlunun fakirliği deneyimlemek istediğini, tek başına bir apartman dairesinde oturduğunu, fakirlik sınırında bir para ile geçindiğini anlatmış.
Amerika ahalisi sosyal medyasında demediklerini bırakmamış ve bu şımarık zenginleri "fakirleri aşağılamakla "suçlamışlar.
Gerçekten ne kadar aptallar, paran çok var biliyorsun ve çok zenginsin ya her duyguyu tadacaksın, geriye fakirlik kalacak onu da tadalım mı diyorsunuz.
Bu nasıl bir tanım, oğlum fakirliği deneyimleyecek.
Ah be güzelim zengin de olsan fakir de olsan bu dünya kimseye kalmıyor.