Bizde olmayan bir seçim sürecini izleyeceğimiz bir haftaya giriyoruz. Bu hafta ABD seçimleri açısından önemli bir hafta olacak. Donald Trump ile Hillary Clinton ABD’de geleneksel olan debate (tartışma) programı ile TV karşısında karşı karşıya gelecek. 90 dakika sürecek programda savundukları görüşleri dile getirecek tarafların arasındaki tartışmanın şiddeti anket sonuçlarına oldukça fazla etki edebilir. Bu açıdan bu haftanın ilk günü itibariyle ABD borsalarının üzerinde baskının artabileceğini söylemek mümkün.

Ayrıca geçtiğimiz hafta belirttiğim gibi bu hafta ABD’den FED’in faiz artırımı yönünde takip edeceği önemli veriler açıklanacak. Bunların başında hafta ortasındaki dayanıklı mal siparişleri, perşembe günü 2.çeyrek nihai büyüme ve FED’in izlediği çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi verileri açıklanacak. Çekirdek PCE’de %1.6’ın üzerinde gelebilecek veri FED açısından olumlu karşılanacaktır. Bunun öncesinde dayanıklı mal siparişlerinden yine gelecek  sonuçlar enflasyon konusundaki eğilim için ipucu verecek.

Yine geçtiğimiz hafta oldukça merkez bankalarından bahsetmiştim. Merkez bankalara o kadar konsantre olduk ki, küresel çapta piyasaların gözü kulağı resmen merkez bankalarından gelecek kararlardaydı. Bunlardan biri olan Japonya Merkez Bankası varlık alım miktarında ve faiz oranında değişikliğe gitmedi ama parasal tabana dayalı politikasını değiştirerek finansal sistemi desteklemek adına getiri eğrisine yönelik müdahaleye yöneldi. Para arzını artırmaktan uzaklaşılan bu yaklaşımda farklı vadeler boyunca tahvil faizlerini kontrol etmeyi amaçlayan BoJ, 7-12 yıl vadeli bono alımlarına son verip kısa vadeli bonolara yönelerek getiri eğrisi daha dik konuma getirmeyi ve bu şekilde uzun vadede enflasyonu artırma taahhüdünü güçlendirmeyi amaçlarken finansal sisteme de destek olmayı amaçlıyor. Bu noktada ilerleyen dönemde BoJ, yüzde -0.1 olan faizi daha aşağı seviyelere çekebilecekken ve uzun vadeli faizleri de sıfır seviyesini civarında tutmayı amaçlıyor.

Son olarak; Moody’s’in yaptığı açıklamalar DolarTL’nin geçen hafta aşağı yönlü hareketlerinde etkili oldu. Moody’s’in son yaptığı açıklamada darbe girişiminin ekonomide yarattığı şok etkisi büyük ölçüde bertaraf edildiğini belirtmesi kredi notunun ve görünümünün değiştirilmeyeceği algısını güçlendirse bile not değişimi bizlerde şok etkisi yarattı.

“Durmak yok, reformlara devam"

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de Twitter hesabından, "Rating kuruluşlarına vereceğimiz en iyi cevap yapısal reformları daha da hızlandırmak, mali disiplini korumaktır. Durmak yok, reformlara devam" dedi ve Türkiye'nin temellerinin sağlam ve şoklara karşı dirençli olduğunu belirtti. Mehmet Şimşek, bu yıl Ar-Ge, işgücü piyasası, yatırım ortamını iyileştirilmesi, bireysel tasarruf artışı, Avrupa Birliği (AB) ile vize muafiyeti, darbeleri engellemek için ordu üzerinde demokratik kontrolü artırılması konularında bir dizi reform çalışması yapıldığını ifade etti.