HAVACILIĞIMIZ BÜYÜK OYNUYOR!

Musa ALİOĞLU 09 Eki 2016

Musa ALİOĞLU
Tüm Yazıları
​Hafta içinde havacılık sektörüyle ilgili güzel haberlere uyandık. Dünya çapında yapılan bir değerlendirmenin sonucuna göre Türk sivil havacılık sektörü başarılarıyla onuncu sıraya yerleşmiş. Şimdi bunu biraz açalım.

Hafta içinde havacılık sektörüyle ilgili güzel haberlere uyandık. Dünya çapında yapılan bir değerlendirmenin sonucuna göre Türk sivil havacılık sektörü başarılarıyla onuncu sıraya yerleşmiş. Şimdi bunu biraz açalım.

Haziran 2016 rakamlarına göre “TC” tescilli büyük gövdeli uçak sayımız 525'e yükselmiş. Bu sayıya bakarak birileri dudak büküp, filosunda bu sayının çok üzerinde uçak bulunan yabancı özel şirketlerin var olduğundan bahsedebilirler. Ben de diyorum ki, nicelikten çok önemli olan niteliktir. Biz bu kadar uçakla bu kadar büyük başarılara imza atabilmiş miyiz, siz ona bakın derim.

 Fakat, “TC” tescilli tüm uçakların yüzde 63'ünü THY'ye ait 332 uçak oluşturuyor. THY açısından bakınca bu fotoğraf elbette alkışlanır. Fakat fotoğrafın diğer karesine de bakmak lazım. THY'nin 332 uçağına karşılık özel sektörün  (8'ı yolcu, 3'ü de kargo olmak üzere) toplam 11 şirketinin ne yazık ki sadece 193 uçağı var. Yüzde 50'si THY'nin, yüzde 50'si de Lufthansa'nın olan Sun Express'in 60 uçağını da bir kenara bırakırsak durum daha vahim bir hal alır. 80 milyonluk nüfusu, 780 bin kilometre karelik yüz ölçümü, en büyükler arasında hatırı sayılır bir yeri olan ekonomisi ve bundan da önemlisi doğu ile batı arasında geçiş noktasında bulunan, havacılıkta iddialı bir devletin özel şirketlerinin sayısı ve uçak filosu çok yetersizdir.

Yıllardır, yeni havayolu şirketi kurulamamıştır. Ağır şartlar ve bürokratik engellemeler yüzünden holdingler, para derdi olmayan sermaye grupları  bu işe ya soyunmadılar ya da niyet beyanı sonrası Ankara'dan eli boş geri döndüler. Onlar da pahalı (Business jet) oyuncaklarıyla oyalanmayı tercih ettiler.

Ulaştırma hizmetlerinden sorumlu Bakanlık ve Sayın Binali Yıldırım son 10 yılda çok büyük başarılara imza attılar. Ne yiğidi öldürelim, ne de yaptıklarını inkardan gelelim. Fakat, Sayın Bakanın başarılara imza atan kalemi, ne yazık ki bu süre içinde bir havayolunun işletme ruhsatına okey vermedi. Geçmişin acı tecrübeleri vardır tabii ki. Çok şirket kurulup kapanmıştır. Kural koyucu olan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü işi sağlam tuttukça bir sorun yaşanacağını sanmıyorum. Bu işin önü kesilmek yerine, aksine teşvik edilmelidir. Bu sektör ülke ekonomisine büyük katkılar yapan iş koludur. Değişik tiplerdeki uçaklarla gerçek bölgesel havacılık, inandırıcı fiyatlarla low cost (Düşük maliyet) yolcu taşımacılığı yapacak şirketler kurulabilir. Faaliyetini sürdüren özel sektör şirketlerinin gayret ve başarılarını gördükçe, yenilerinin kurularak oluşacak rekabetçi ortamın vatandaşa yarayacağını, bilet fiyatlarının ucuzlayacağını da bir kenara yazmak lazım.

 

Havacılıkta 2023 yılında 750 uçaklık filo hedefine, sadece THY’nin büyümesiyle ulaşmak doğru olmaz. Resmisiyle, özeliyle birlikte büyümeli sektör.

Bu ayrıntıdan sonra, havacılıkta dünyanın onuncu büyük gücü olduğumuzu teyit eden başka bir gelişmeden bahsetmeliyim. Kısa adı ICAO olan Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı'nın yönetim kurulu niteliğinde olan, Konsey Üyeliği'ne Türkiye tam 66 yıl sonra seçildi. Kurucu üyesi olduğumuz ICAO'nun seçiminde 172 üyenin 156'sinin oyunu alarak bu göreve seçilmemiz göğsümüzü kabartan önemli bir başarıdır.

Bu başarıda Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün büyük gayretleri, Dışişleri Bakanlığı Havacılık Dairesi'nin ve ICAO Daimi Temsilciliği'mizin katkıları elbette yadsınamaz. Türkiye'nin uluslararası kuruluşlarda el kaldırıp indiren pozisyonundan yönetici olmaya giden süreç, SHGM Genel Müdür Yardımcısı Sayın Haydar Yalçın'ın, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyet Teşkilatı (Eurocontrol) Konsey Başkanlığı'na seçilmesiyle başlamıştır.

 

Hafta içinde açılan ve bu yıl 11'incisi yapılan İstanbul Air Show'a katılım ne yazık ki beklenen düzeyde olmadı. AHL saldırısı, Rusya krizi ve kanlı darbe girişimi ne yazık ki, bir çok firmayı katılmaktan alıkoydu. Her şeye rağmen, Boeing, Bombardier ve Dassault Falcon gibi uçak üreticileri, Sikorsky, Leonardo ve Bell helikopter firmaları, Amac Aerospace Bakım Şirketi ve IATA gibi yabancıların yanı sıra, THY, TAV, Aselsan, TAI, Kale ve yerli uçağı üretecek TRJet oradaydı. Bu fuarın iptal edilmeyerek, yapılması bir çok olumsuz algıyı kafalardan silmiştir. 

 Tüm sıkıntılara rağmen Türk Sivil Havacılığı 2015'i, 23.4 milyar dolar ciro, 500'ü aşkın uçak, 100 bine yakın koltuk kapasitesi ve 200 bin kişilik nitelikli bir istihdam gücüyle kapatmıştır. 2002 yılında 162 olan uçak sayısı bu gün 500'ü geçmişse, 32 iş jeti 114'e, 30 milyon olan iç-dış hat yolcu sayısı, 97,5 milyonu iç hat, 83,8 milyonu dış hat olmak üzere 181,3 milyon yolcuya ulaşmıştır. Üzülerek söylüyorum ki, 2016 belki kayıp bir yıl olarak kayda geçecek, ancak 2017'de bu kayıplar fazlasıyla telafi edileceği ümidini taşıyorum. 

 Mutlu yarınlar, iyi uçuşlar Türkiye'm..