Filenin Sultanları bu sıralar öylesine büyük işler yapmaya başladılar ki, tutabilene aşk olsun. Dünyaya kendilerini kabul ettirmek için öylesine kararlı ve gelişlerini, varoluşlarını öylesine hissettirdiler ki, onların bu güçlü kararlılığına engel olunabilmesinin mümkün olmayacağını yedi düvele kabul ettirdiler. Çok güçlülerdi ve kararlılardı, adına Filenin Sultanları denilen bu güzel, yıldız kızlarımız. Artık adları sadece Filenin Sultanları değildi, onlar artık her yerde, her zaman Atatürk’ün kızları olarak anılmak istediklerini her yerde göğüslerini gere gere dile getirecekler.. Onlar artık Atatürk’ün Kızları olarak yeni adlarıyla anılmaktan çok mutlu olduklarını gösteriyorlar. Ve Allahları var onlara, Atatürk’ün Kızları adı çok da yakıştı. 

      Dile kolay, adları ne olursa olsun, gençliğe özellikle genç kızlarımıza  örnek olma görevini üstlenmiş, rüyalarını süsleyen Dünya Şampiyonu markasıyla yetinmeyen 3 Eylül gecesi Belçika’da hedeflerinin son aşaması olan CEV Avrupa Kupası Kadınlar Voleybol Avrupa şampiyonasını da almayı hedefleyen, karalılıkla çıktıkları finalin son karşılaşmasında son dünya şampiyonu etiketli Sırbistan karşısına çıktılar. Çok zor ama çetin geçen bir karşılaşma sonrasında final setinde yıldızlaşan Vargas ve arkadaşlarının muhteşem oyunlarıyla 3-2 kazandıkları maç sonrasında koleksiyonlarına Avrupa Şampiyonluğunu da eklediler. 

      Son iki şampiyonluklarından sonra artık sıradaki son kupa olan olimpiyatlara gözlerini diktikleri her hallerinden çok net anlaşılıyordu. Şampiyonluk kupası ve madalyaları koleksiyonlarındaki tek eksik olimpiyat şampiyonluk kupa ve madalyalarına göz diktikleri çok net belli oluyordu.. Bu inaç ve kararlılıklarıyla eminiz ve inanıyoruz ki, daha şimdiden hazırlıklarına başlayacaklardır Atatürkün Kızları diğer adlarıyla unutulmaz efsanelerin yaratıcıları Filenin Sultanları. Bunu da başaracaklardır.. Tüm Türk milleti olarak arkanızdayız. Atatürk’ün Kızları hadi yolunuz açık olsun.

      İki ay once Dünya şampiyonu olarak bünyada birinci sıraya yerleşenrek, ülkemize büyük mutluluk yaşatan Filenin Sultanları / Atatürk’ün Kızları, bu azim ve kararlılıkla 3 Eylül gecesi Belçika’daki CEV Avrupa Kupası’nın zorlu final maratonunda namağlup olarak çıktı. Rakip eski dünya şampiyonu Sirbistan idi ve çok zor bir karşılaşma olacağı ta başından belliydi. Öyle de oldu. Bu zorlu karşılaşmada 2-1 geriye de düştük. Sonra beraberliği yakaladık ve çok zorlu final setindeki kararlılığımız ve muhteşem oyunumuz ve özellikle de adına Vargas Havayolları dedirten uçan smaçörümüz Vargas önderliğinde, neredeyse Sırbistan’a nefes aldırmadık. Final setinin yıldızı Vargas’ın muhteşem smacıyla maça noktayı koyduk ve Filenin Sultanları CEV Kupasında Avrupa şampiyonu oldu. İki ay önce Milletler Kupasında tüm dünya şampiyonlarını sıraya dizip dünya şampiyonu olarak kürsüye çıkan Atatürkun Kızları Belçika’da Avrupa Şampiyonu olarak ülkemize büyük bir mutluluk yaşattılar. 

      İki ay içinde iki büyük başarıya imza atan Filenin Sultanları, önce dünya sonra da Avrupa voleybolunda kadın takım sporlarında Türk Kadınının öncüleri dünya bir numarası olarak adlarının dünyaya kabul ettirdiler. Adına Filenin Sultanları / Atatürk’ün kızları denilen muhteşem kadın yıldızlarımız, Türk Kadının dünya sporunun zirvesine damgasını vurduklarını gösterilerdiler.. Atatürkün Kızları’nın Cumhuriyetimizin Yüzüncü Kuruluş yılında bizlere yaşattıkları paha biçilemez mutluluktu. Kadın voleybolu takım sporlarında kazandığımız dünya şampiyonluğu kupasının yanı sıra dünya birinciliğine çıkmamız çok büyük mutluk  ve başarı olarak tarihimizi renklendirdi. Dünya Şampiyonluk Kupası, ardından CEV Avrupa Aupası ve iki ay önce kazandığımız sıralamadaki dünya birinciliğiyle muhteşem başarılarımızı iyice pekiştirdik. 

      Voleybol Federasyonumuzun üstün başarılara giden yönetimi ve organizasyonları ile, Şampiyon Koçumuz Daniele Santarelli yönetiminde, Kaptanımız Eda Erdem’in önderliğinde, dünyanın en büyük kadın voleybolcusu konumunu pekiştiren, Vargas Havayolları olarak adını kafalara kazıyan uçan smaçörumuz Melissa Vargas, pasör çaprazımız Ebrar Karakurt ve bir bütün oluşturan tüm voleybolcu altın kızlarımız ile bu yaratılan büyük başarı Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılını iyice anlamlandıran kadın takım sporlarındaki unutulmaz bir başarısıdır. Bu kadınlarımızın, genç kızlarımızın  engellenmediklerinde neler yapabileceğinin en sağlam göstergesidir.

      Bu başarıyı bize armağan eden, voleybolda kadınlar dünya sıralamasının bir numarası olan, kadın voleybol takımımız; Filenin Sultanlarını / Atatürkün Kızlarını üzecek, gönüllerini kıracak bir şey yapmayalım, podyuma çıktıklarında içtenlikle doktükleri o masum gözyaşlarına haksızlık etmeyelim. Bu Altın Kızlarımızın birincilik kürsüsüne çıktıklarında, İstiklal Marşımızın okunması sırasında döktükleri o yaşlarının bizlere nelere mal olduğunu asla unutmayalım. O Altın kızlarımız’ın bizlere nelerı armağan ettiklerini asla unutmayalım. Her türlü övgüyü fazlasıyla hakediyorlar.

      Bu konuda yazaklarımız böylesine genel değerlendirmeler ile bitmeyecek, Filenin Sultanları / Atatürk’ün Kızları için anlatılacak asla unutulamayacak o kadar güzel şeyler var ki. 2003 yılı Japonya’da yaşanan ve yaşatılanı, dillerden düşmeyen bir öykü var ki, asla unutulmayacak, unutulmadı. Onu gelecek haftaki yazılarımızda güzel bir alıntı olarak buraya aktaracağım, Filenin Sultanları bu tanımı fazasıyla hak ediyorlar. 

      Ve ayrıca gelecek yazılarımızda, hem dünya şampiyonluğu hem de Avrupa şampiyonluğu kadar büyük iki kupayla yurda dönen şampiyon kızlarımızın tarifeli bir uçakla yurda getirilmeleri üzerine birkaç yorum yapma hakkımızı kullanacağız.

      Siz gönlümüzün de sultanlarınısınız.