​BAŞARAMADINIZ, BAŞARAMAYACAKSINIZ!

Doç. Dr. Can CEYLAN
Tüm Yazıları
Yazının başlığında üçüncü çoğul şahıs kipiyle hitap ettiklerim kendilerini çok iyi bilirler.

Yazının başlığında üçüncü çoğul şahıs kipiyle hitap ettiklerim kendilerini çok iyi bilirler. Bizden gözüküp bizden nefret edenler… Bizim yanımızda saf tutup kıblesi farklı olanlar… Bize dost gözüküp kahpelikte sınır tanımayanlar… Hepsinedir bu hitap. PKK’sından FETÖ’süne, üniversite hocası kılığı altında teröristlik yapanından taşıdığı nüfus cüzdanından utananına, her fırsatta bu vatanı hor görüp, yaşanmaz diyenlere…

Milletimizi Bölemeyeceksiniz..

Bu millet, sizin hayâl sınırlarınızın bile erişemeyeceği, ufuklara sığmayan bir mefkûrenin evlâdıdır. Büyüklüğünü hayâl edemediğiniz bu millete karşı hangi hâînliği yaparsanız yapın, en fazla tökezletirsiniz, sendeletirsiniz, ama bu milleti parçalayamazsınız

Bayrağımızı İndiremeyeceksiniz..

Vatanın semâlarını gökkubbe bilen bu milletin ay yıldızlı al bayrağı, sâdece Türkiye Cumhuriyeti devletinin bayrağı değil; bir inancın şekil bulmuş hâlidir. Dahası Türkiye, sâdece bir devletin adı değildir. Türkiye, mâsumun yüzündeki tebessüm, zâlimin uykusunu kaçıran korkunun adıdır.

Vatanımızı Parçalayamayacaksınız..

Ay yıldızlı al bayrağımızın dalgalandığı her yer, gölgesinin düştüğü her karış toprak bu milletin vatanıdır. Bu vatanın siyâsî ve coğrâfî sınırları yoktur. Bu vatanın pasaportu yürekte, vizesi dildeki tekbirdedir.

Devletimizi Yıkamayacaksınız..

Bu millet, devlet kurmayı tarihe ders olarak öğreten millettir. Bayrağı dalgalandığı sürece devletsiz kalmaz. Son ocak tüttüğü sürece bu al bayrak dalgalanır. Devletin adı değişir, sanı değişir, sınırları değişir, yeri değişir. Ama bu devlet düşmanları için hayâlet, dostları için ölümsüz ruh olmaya devam eder.

Ezanları Susturamayacaksınız..

Ay yıldızlı al bayrak dalgalanırken kulak kesilin; tevhidin zikrini duyacaksınız. Bu zikir bize güç, size korku verir. Al bayrak dalgalandıkça o ezanlar okunacaktır. O ezanlar okundukça, salâlar yankılandıkça sizin uykunuzu kaçıracak ve siz farkında olmadan cinnet geçirmeye devam edeceksiniz. Dünya, size cehennem olmaya devam edecektir.

Diz Çöktüremeyeceksiniz..

Bu milletin evlatları beş vakit namaz kılmasa da, sâdece secdede diz çöker ve rükûda baş eğer. Vatanına, bayrağına, devletine ezanına el uzatan, dudak oynatan sizler için zafer asla kalıcı olmayacaktır. Biz belki öleceğiz, ama siz asla gâlip gelemeyeceksiniz.

Boyunduruk Vuramayacaksınız..

Kapısında uşaklık yapmayı mârifet zannettiğiniz efendilerinizin size taktığı boyunduruğu, siz bu millete vuramayacaksınız. Büyüklüğünü idrak edemediğiniz bu millete vurulacak boyunduruğu yapmak ne sizin ne de efendilerinizin imkânları dâhilinde değildir.

Geri Döndüremeyeceksiniz..

Yüz yıldır efendilerinizden aldığınız emirlerle bu vatanda oynadığınız oyunlar, bize çok zaman kaybettirdi. Çelme taktınız, tökezlettiniz, korkuttunuz, yıldırmaya çalıştınız. Ama sâdece “nûrunu tamamlayacak olan” yüce Allah’a kul olan bu milleti Kızıl Elma’dan başka tarafa döndüremeyecekseniz.

Bebesiyle dedesiyle, ninesiyle torunuyla, eriyle paşasıyla bu milletin tokadının nereden geleceğini anlayamazsınız. Kurduğunuz tuzakları hangi ellerin bozduğunu kavrayamazsınız. Dirisini asıp ölüsünden bile korktuğunuz bu milletin “Yâ Allah” deyip ayağa kalktığının farkında olsaydınız, merhametine müşteri olmak için sıraya girerdiniz.

Üst akla uymayı bırakın. Vakit varken, Allah’ın verdiği aklı kullanın; tövbe edin ve özür dileyin. Ola ki, helâllik alamayacağınız milyonlarca kul hakkının yanında, ufak tefek günahlarınız affedilebilir.