AVM'LER DARBOĞAZDA MI?

Fehmi KETENCİ 08 Eki 2017

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları

  Adı üstünde, merkezi olarak bir çok bilinen yerli ve yabancı markanın bir arada olmasını sağlayan, aslında gençler için oluşturulan, hem alışveriş hem de özellikle fastfood yiyeceklerle karnını doyurmak için çok özel oluşturulan yaşam alanlarıdır, Mega Alişveriş Merkezleri. Kısa adıyla AVM diye adlandırılan, alışveriş için aradığınız tüm markaların yer aldığı mağazaların yanı sıra, özellikle yiyecek, içeceklere yönelik cafelerin yer aldığı, oldukça kalabalık, bir anlamda yeni yaşam alanlarıdır. 

  AVM’lerin, şehir yerleşim alanları dışında imar planlarında yeşil alanlar olarak belirlenen yerleri kaplaması açısından, özellikle de 1999 Körfez Depremi sonrasında yeşil alan olarak belirlenen şehir içindeki boş alanların imara açılması açısından sakıncaları dile getirilen AVM’ler son zamanlarda oldukça tartışılır hale geldiler.

 Türkiye’de 1980’leri takiben yerleşen liberal ekonomi ve değişen küresel etkenler, AVM’leri kentsel kimliğin bir parçası haline getirmede etkili olmuştur. AVM’lerin gençlerin sosyal dünyalarının önemli bir parçası olduğu düşünüldüğünde, AVM’ler özellikle gençler için çok önemli bir yaşam alanı haline gelmişlerdir. 

 Genel tanımlanmasıyla AVM’ler; “Salt alışveriş faaliyetinin gerçekleşmesinin hedeflendiği merkezlerden öte, kapalı ve iklim-kontrollü fiziksel ortamı ve güvenli sosyal çevresiyle birçok farklı faaliyetin gerçekleşebildiği önemli buluşma mekanlarıdır. Bir başka deyişle; fiziksel ortama ilişkin her şeyin düzenlendiği bu mekanlarda, bir taraftan sosyal ilişkiler düzenlenirken, diğer taraftan da mekan içerisinde alınan hazzı artırmak adına alışveriş faaliyeti, diğer boş zaman ve rekreasyon faaliyetleriyle birlikte sunulur. Böylece, günümüz kentlerinin birer simgesi haline gelen bu mekanlar, tasarımcı dokunuşlarıyla birlikte önemli birer “keyif ve haz” mekanı olarak karşımıza çıkarlar”. (Goss 1993)

 Türkiye genelinde sayıları 414’e ulaşan alışveriş merkezleri (AVM), son yıllarda ekonomide yaşanan olumsuzluklardan en fazla etkilenenlerden. Son yapılan istatistiklere göre belirtilen, ülke genelinde yaşanan ekonomik krizlerden dolayı AVM’lerde geri gidiş hızlanmış olarak görünüyor.

 Ankara’da belirlenen rakamlara göre; 8 AVM kısa sürede kapanmış, kapanan bu AVM’ler hızla özel hastaneye dönüştürülmüş. 1995’de sayıları 12 olan AVM’ler, yaşanan tüm ekonomik olumsuzluklara karşın artmaya devam ediyor. Faaliyette olup, şu sıralarda hizmet veren bir çok AVM’nin içinde; ya kapanan, ya da; kira fiyatlarının yüksek olması nedeniyle boş duran mağaza sayısı son bir kaç yıldır giderek artmakta..

Tüm bu olumsuzluklara rağmen bu yıl sonunda AVM sayısı 443’e, 2018 yılında ise 448’e ulaşacağı söyleniyor.

 AVM’lerdeki olası kriz nedenlerinin başında; alışveriş potansiyellerinde çok artma olmasına rağmen, mağaza kiralarının çok yüksek olması gösteriliyor.

 Bu konuda hazırlanan araştırma raporlarına yansıyan istatistiklere göre; AVM’lerin metrekare başına kira ortalaması, Ankara’da 29 USD iken, bu rakam, AVM zengini İstanbul’da 43 dolara kadar yükseldiği belirtiliyor. Bu çok yüksek kiralarla AVM’lerde yaşanan kriz azalmak yerine giderek artacak gibi görünüyor. Elli metrekarelik bir dükkanın kirasının en az iki bin doların üzerine çıktığı bu ekonomik darboğazda, “AVM’lerde bu yüksek kiraların karşılanmasının  mümkün olmadığı dile getiriliyor.

 Yüksek kiralar nedeniyle kapanan veya kiralanamayan boş dükkanların görüntüsü, AVM’leri ziyaret edenler üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor, o nedenle de AVM yaşam alanlarındaki hareketlilik giderek azalmakta. 

 Bu konuda ivedilikle önlem almanın kaçınılmaz olduğu gerçeği göz ardı edilmemeli.

 Başta İstanbul olmak üzere, ihtiyaç hissedilen boş alanlar, geleceği tartışılmaya başlanan AVM’ler için imara açılarak feda edilmesin. Özellikle; nüfusu onbeş milyonu çoktan geçmiş olan İstanbul’da, deprem anında gerekli olan bu toplanma alanlarının yok edilmesi, İstanbullularda büyük tedirginlik yaratmaktadır.

 AVM krizi bir başka yaşamsal krizin tetikleyicisi olmasın. 

 Aman dikkat!.