Koca bir yılın daha neredeyse sonuna geldik ve önümüzde kalan 40 – 45 gün içinde satışa çıkmasını beklediğimiz herhangi bir majör cep telefonu modeli kalmadı.
Koca bir yılın daha neredeyse sonuna geldik ve önümüzde kalan 40 – 45 gün içinde satışa çıkmasını beklediğimiz herhangi bir majör cep telefonu modeli kalmadı. Tahminler dünya çapında 2017 yılında 2016’ya nazaran daha az cep telefonunu satıldığı yönünde. Bu konuda fikir belirtmek için elde çok güvenilir rakamlar olmasa bile benim beklentim dünya çapında geçen yıla yüzdesel anlamda artı veya eksi çok yakın bir rakamın oluşacağı. Türkiye’de ise adetsel bazda geçen yılın altında kalınmayacağını tahmin ediyorum. Model bazında incelediğimizde ise ülkemizde 1500 TL’ye kadar fiyatla satılan kısmen ekonomik modellerin, satış rekoru kırdığını göreceğimiz bir yıl olacak diye düşünüyorum.
Bundan yıllar sonra 2017’nin cep telefonu sektörü için nasıl bir dönem olduğuna bakacak olursak da pek parlak bir yıl olmadığını göreceğiz gibime geliyor. Çünkü bana soracak olursanız global anlamda cep telefonu satışlarının azalmasının nedeni bu yıl piyasaya çıkan pahalı telefonların herhangi bir yeni teknoloji barındırmıyor oluşu. Yoksa insanların cep telefonuna olan ihtiyaçları azalmış değil. Sektör heyecan verici tasarımlar üretemediği, cep telefonlarının pil sürelerini uzatamadığı için insanlar yeni modellere dudak büküyorlar.
Öte yandan giriş ve orta segment modeller, sahip oldukları teknolojilerle pahalı telefonları yakaladığı için daha çok tercih edilir duruma geliyorlar ki bu da aslında sektörün sorunu. Çünkü sektörü oluşturan büyük şirketler aslında kâr marjı düşük ucuz ürünler yerine, kâr marjı çok daha yüksek pahalı telefonları satmak istiyorlar ama 2017 yılında insanları “amiral gemisi” olarak adlandırılan pahalı modellere yönlendiremediler.
2017’nin başında bu yılın en sükse yapacak olan cihazı olarak Apple’ın iPhone’un onuncu yılı nedeniyle satışa çıkaracağı telefon gösteriliyordu. Şu an söylenti seviyesinde olan teknik sorunları saymazsak bile iPhone X’un beklentileri karşılayamadığı apaçık ortada. Şu an şehir efsanesi boyutunda olan yüz tanıma, ses veya ekran teknolojilerindeki sorunlardan herhangi birinin gerçek olduğu anlaşılırsa bu sefer de iPhone X’dan kolayca “yılın hayal kırıklığı” olarak bahsetmek mümkün olacak. Ki zaten birçok iPhone kullanıcısının bile herhangi bir yenilik bulamadığı için iPhone X’a geçmeyi planlamadığı bir dönemden bahsediyoruz.
Bana soracak olursanız cep telefonu sektörüne asıl yön veren şirketin Apple değil de Samsung olduğunu söylerim. Her ne kadar Samsung, Apple’a göre yön belirlediği için eleştirilse de gerçek bir teknoloji üreticisi olduğu için bence önemli bir marka. Ama Samsung’un 2017 yılında satışa çıkardığı telefonların da çok büyük sükse yaptığını söylemek şimdilik mümkün değil. Fakat “sınırları kaldırın” sloganıyla tanıttıkları sonsuz ekran teknolojinin son yıllarda üretilen en güzel görünümlü telefonları ortaya çıkardığını kabul etmek lazım. Bazılarını “makyaj” olarak isimlendirmeyi tercih ettiği bu “güzel görünüm” işinin de daha fazla cep telefonu satışı olarak Samsung’a geri dönmeyeceği çok belli. Sonsuz ekran dışında Samsung cephesinde konuşulabilecek bir başka şeyse telefon fiyatlarının artık iyice arttığı, fiyat artışı ile Samsung’un Apple’a ciddi bir rakip haline geldiği olabilir. Bu konuyu konuşmanınsa kimseye bir yarar sağlamayacağını düşünüyorum.
Bir diğer Koreli şirket olan LG’dense hiç bahsetmek bile istemiyorum. Çünkü LG, birinci ligden düşmek için çabalayan bir futbol takımını andırıyor. Sadece Türkiye’de değil bütün dünyada kan kaybediyor. Şirket o kadar kanamalı bir durum sergiliyor ki son kullanıcıların LG markalı telefonları tercih etmedikleri gibi televizyon, klima gibi eşyaları alırken bile ikileme düştüklerini duyuyoruz.
Çinli markalar sektörü kurtarabilir mi?
Ülkemizde ve dünyada tüm bunlar gerçekleşir, satışlar ve kârlılıklar hızla düşerken Çin’den yükselen bir akım var; adetsel olarak büyük üretim gücüne sahip olan Çin’in yerli markaları düşük fiyatla teknik anlamda Apple’a ve Samsung’a meydan okuyan cep telefonları üretiyorlar. Bu nedenle global markaların Çin’de hızla pazar payı kaybettikleri de bilinen bir gerçek.
Söz konusu Çinli şirketlerin cep telefonu pazarındaki kaybı telafi edebileceğini düşünenler de var, kalitesiz işçilik nedeniyle bu uygun fiyatlı alternatiflerin kısa vadede bozulacağını ve insanların tekrar ama bu sefer daha büyük bir iştahla global markalara yönleneceğini iddia edenler de.
Ben şu an Türkiye pazarına resmen girdiğini bildiğimiz Meizu ve Nubia’nın nasıl bir strateji izleyeceğini merak ediyorum. Türkiye gibi fiyata karşı aşırı duyarlı bir pazarda sadece uygun fiyatlı cihazlar mı satacaklar, yoksa her bütçeye özel çözümleri olacak mı? Çünkü bu iki markanın nasıl bir strateji izleyeceği Sony, Samsung, Apple gibi markaların 2018 planlarını, fiyatlandırmalarını doğrudan etkileyecek diye düşünüyorum.
Umuyorum ki tüm bu gelişmeler sayesinde Türk halkı daha fazla alternatife, daha uygun fiyatlarla ve daha iyi telefonlar kullanma şansına sahip olur.